28.02.2016, 17:52

28 Şubat Darbesi ve Darbeler

Bugün 28 Şubat.

Ondokuz sene önce bir post modern darbe yaşadık. Gençler pek fazla birşey bilmiyorlar, o yıllara ve yaşananlara ait. Çünkü uzun zamandır, insan hakları alanında çok fazla sorun yaşanmıyor. İnsanlar düşünce ve inançları yüzünden kınanmıyor ve sorgu suale tabi tutulmuyor.

Oysa yirmi yıl önce çok büyük zulümler yaşandı bu ülkede, ne yazık ki.

Sadece ve sadece namaz kıldığı için ve eşinin başı kapalı diye binlerce subay, astsubay ordudan ihraç edildi. Binlerce öğretmen ve sağlık görevlileri mesleklerinden edildi. Binlerce Üniversite öğrencileri okullarına alınmadı ve ilişikleri kesildi. Bin yıl sürecek savaş açıldı, dine ve dindarların üzerine.

Bugün ortalık sakin, ancak o günleri unutmamamız ve unutturmamamız gerekiyor.

Bu nedenle o günleri yaşayanların, yaşadıklarını yazmaları bir vazifedir diye düşünüyorum.

28 Şubat 1997, 12 Eylül 1980, 12 mart 1971 ve 27 Mayıs 1960 asla unutulmamalıdır.

Bu tarihler Millete çeki düzen verme tarihleridir. Güya yoldan çıkan halkın tekrar yola sokulması girişimleridir. Kendisini devletin ve milletin sahibi sananların rejimi koruma ve kollama müdahaleleridir.

Darbeleri ve darbecileri anlayabilmek için aslında 2. Abdülhamit hana kadar uzanmak gerekir. İttihad ve Terakki çetesinin kuruluşuna kadar gitmek icap eder. İş oradan başlamaktadır, zira.

Malumlarınız olduğu üzere Osmanlı Devleti âliyesi Osman beyin oğullarının ülkesiydi. Devleti bu aile kurmuş ve yıkılıncaya kadar, babadan oğula devrederek yönetmişti. Padişah olarak bu aileden birisi hep başta bulunur, icracı olarak da vezirler devlet işlerini yürütürdü. İşte öteden beri bu vezirlerin kendi aralarında rekabet, çekişme, plan ve kumpasları sürekli devam edegelmiştir. Ancak İttihat ve Terakkiden sonra, memleket iyice zayıflayıp, yedi düvelin yüklenmesiyle de darmadağın olunca, karanlık bir takım organizasyonlar neticesinde Mustafa Kemal, içinde yetiştiği İttihatçıların arasından sıyrılıp, Cumhuriyeti ilan etmiş ve önce İttihad Terakkiyi ve ardından, Osmanoğullarını, saltanatı ve halifeliği yok edebilmeyi becerebilmiştir.

Yani bu Cumhuriyeti komitacılar kurmuş ve onlar idame ettirmiştir.

Cumhuriyet kurulurken sadece Sultan ve Halife değil, din de gönderilmiştir. Ulusalcı, laik, batı tarzı çağdaş, modern bir ülke hedeflenmiştir. Bunu tesis edebilmek için, binlerce alim ve dindar insan katledilmiştir. Kolay olmamıştır. Çıkan isyanlar ve başkaldırılar çok ağır ve kanlı bir şekilde bastırılmıştır. Adı Halk, ama halkı dizayn etmek için kurulan Cumhuriyet Halk Partisi din ve dindarlar üzerindeki baskı ve operasyonlarını en şedit şekilde tatbik etmiştir. Daha sonra kurulan Demokrat Parti biraz sırtını halka dayayıp, az bir şey de dini söylemlerde bulunup, ezanı tekrar arapçaya çevirince kıyametler kopmuş, rejimin sahipleri hemen ilk müdahalelerini 27 mayıs 1960 yılında yaparak, Başbakanı asmıştır. Yani, yeni rejimin kurucuları ve kurdurucaları asla eski, yani islami sisteme dönme çabalarına müsade etmemektedirler. Ancak halk ısrarla İslami söylemlere temayülünü devam ettirmektedir. Bu sefer de 12 Mart 1971'de bir muhtıra verilir. Lakin yine İslamcılar boy gösterip, Milli Selamet Partisi parlamaya başlayınca, bu sefer de 12 Eylül darbesi yönetime el koyar. Gerçi parantez içinde şunu da söylememiz icap eder, 12 Mart ve !2 Eylülde sadece İslamcılar değil, solcular da etkili olmuştur. Yeni rejim Amerikancı olduğu için sola da tahammüllü değildir. 12 Mart ve 12 Eylül darbelerinde çok solcu da bedel ödemiştir.

Ancak 12 Eylül darbesinden sonra hiç beklenmedik bir şey oldu; İslamcılar umulmadık bir şekilde hızla gelişip, devlet kademelerine dolmaya başladılar. İşte bu durum rejimin içte ve dışarıdaki sahiplerini derhal harekete geçirdi.

28 Şubat süreci başlatıldı.

Önce TSK kendi evlatlarını yedi. Çünkü darbe olması için üç saçayağının olması gerekiyordu. Yasal dayanak, kadrolaşma ve kaos ortamı. Yasal dayanak vardı. İç Hizmet Kanununun 35. maddesi Cumhuriyeti koruma ve kollama görevini TSK'ne veriyordu. Kadrolaşma elzemdi. Zira İslamcılar TSK içerisinde de boy göstermeye başlamıştı. Namaz kılan Subay ve Astsubaylar artıyor, lojmanlarda çağdaş olmayan (başörtülü) kıyafetli kadınlar görülmeye başlıyordu. Bu düşüncedeki personel müslümanlara yapılacak müdahaleye izin vermezdi. Dolayısıyla bunların hemen tasfiyesi gerekiyordu. Böylece 1630 kişi ordudan atıldı ve bunun en az iki, üç misli de emekli olmak zorunda bırakıldı. (Ben de bunlardan biriyim) Bir taraftan kadrolaşma tamamlanırken, bir taraftan da müslümanlara saldırı başlatılıyordu. Bu sefer başörtüsü üzerinden gidildi. Kamuda yasak ilan edildi. Okullara başörtülü öğrenciler alınmamaya başlandı. Halk dindar insanların bulunduğu partilere teveccüh ettikçe, rejimin bekçileri de gemi azıya aldılar. Bu sefer dine, dindarlara, millete ve halka deli gibi savaş açtılar. Özellikle medyayı kullanarak geçmiştekilerden farklı, post modern darbe planlaması yaptılar. Rektörler, yargı mensupları, odalar, barolar, sendikalar ve bürokratlar kullanılarak ve özellikle de Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in yardımıyla halkın seçtiği meşru hükümet alaşağı edildi. Yani darbe başarıyla tamamlandı. Bunları iki satırda yazmak çok basit gibi, ama o günler çok acı ve ağırdı. Türkiye, tarihinde bu kadar zulüm görmemişti desem yeridir.

Bugünlerde neredeyse bir haftadır, bu konu köşe yazarları ve medyada işlenmekte, sivil toplum kuruluşları tarafından eylemler yapılmaktadır. Benim ele alış amacım ise, unutulmaması ve şu an yargılanmakta olan darbecilerin hak ettikleri cezaları almaları içindir.

Çünkü, Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu günden itibaren ilk defa Ak Parti ile rejime ve rejimi kuranların zihniyetine uymayan iktidarı görmüş, milletin temsilcileri  ilk defa muktedir olmuştur. Yine tarihinde ilk defa darbeciler yakayı ele vermiş ve yargılanmaya başlamışlardır. Artık, ulusalcı, laik, seküler sistem yıkılmak üzeredir. Halkın iradesi nihayet hakim olmuştur. Hak yavaş yavaş tecelli etmeye başlamıştır. Batıl zail olma emareleri göstermektedir. Bu kazanımların kaybedilmemesi ve daha güzel günlere varılabilmesi için darbecilerin ve darbecilerin zihniyetinin yargılanıp, hak ettikleri cezaları almaları gerekmektedir. Eğer bu Millet bunu bugün başaramazsa, bir daha başaramaz.

Üstelik, sadece Türkiye değil, bütün ümmet bizi beklemektedir. İslam alemi düşen sancağın, düştüğü yerden kalkmasını beklemektedir.

Gün bu gündür.

Allah yar ve yardımcımız olsun.

Yorumlar (0)
15
açık
Namaz Vakti 20 Nisan 2024
İmsak 04:38
Güneş 06:12
Öğle 13:08
İkindi 16:53
Akşam 19:55
Yatsı 21:22
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 32 87
2. Fenerbahçe 32 85
3. Trabzonspor 32 52
4. Beşiktaş 33 51
5. Rizespor 32 48
6. Başakşehir 32 46
7. Kasımpasa 32 46
8. Sivasspor 32 44
9. Antalyaspor 32 42
10. Alanyaspor 32 42
11. A.Demirspor 32 40
12. Samsunspor 32 38
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 32 37
15. Konyaspor 32 36
16. Hatayspor 32 33
17. Gaziantep FK 32 31
18. Karagümrük 32 30
19. Pendikspor 32 30
20. İstanbulspor 32 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 30 68
2. Göztepe 30 60
3. Kocaelispor 30 52
4. Ahlatçı Çorum FK 30 52
5. Sakaryaspor 30 51
6. Bodrumspor 30 49
7. Boluspor 30 46
8. Bandırmaspor 30 46
9. Gençlerbirliği 30 44
10. Erzurumspor 30 41
11. Manisa FK 31 36
12. Keçiörengücü 30 36
13. Şanlıurfaspor 30 34
14. Ümraniye 30 34
15. Tuzlaspor 30 32
16. Adanaspor 30 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 30 7
Takımlar O P
1. M.City 32 73
2. Arsenal 32 71
3. Liverpool 32 71
4. Aston Villa 33 63
5. Tottenham 32 60
6. Newcastle 32 50
7. M. United 32 50
8. West Ham United 33 48
9. Chelsea 31 47
10. Brighton 32 44
11. Wolves 32 43
12. Fulham 33 42
13. Bournemouth 32 42
14. Crystal Palace 32 33
15. Brentford 33 32
16. Everton 32 27
17. Nottingham Forest 33 26
18. Luton Town 33 25
19. Burnley 33 20
20. Sheffield United 32 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 31 78
2. Barcelona 31 70
3. Girona 31 65
4. Atletico Madrid 31 61
5. Athletic Bilbao 32 58
6. Real Sociedad 31 50
7. Valencia 31 47
8. Real Betis 31 45
9. Villarreal 31 39
10. Getafe 31 39
11. Osasuna 31 39
12. Las Palmas 31 37
13. Sevilla 31 34
14. Deportivo Alaves 31 32
15. Mallorca 31 31
16. Rayo Vallecano 31 31
17. Celta Vigo 31 28
18. Cadiz 31 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 31 14
Günün Karikatürü Tümü