Haberin Kapısı

" İnanan Örtünür, İnanmayan Örtünmez... "

İSLAM VE KÜLTÜR

Örtünme meselesinin tartışıldığı günlerde, islâmî kimliğiyle tanınan bir yazarın şu cümleyi söylediğini naklediyorlar: "inanan örtünür, inanmayan örtünmez." Yalın hâlde ele alınır, incelenirse, bu cümleyi iki şekilde yorumlamak mümkün.

Birincisi: Örtünmek, ilâhî emir gereğidir? Müslüman hanımlar bu emri dinler ve örtünürler. islâma inanmayan, imanı olmayan hanımlar içinse, ilâhî emrin önemi yoktur. Bu yüzden de bir mecburiyet hissetmez ve örtünmezler. Daha kesin bir ifadeyle, mümineler örtünür, kâfireler örtünmez. Örtünenler müslümandır, örtünmeyenler kâfir.

Bu cümleyi şöyle de anlamak mümkündür: Örtünmek veya örtünmemek bir tercih meselesidir. Ülkemizde hürriyet var. Hürriyet, haklara malikiyettir. Kadınların örtünmesi için zor kullanmak yanlıştır. Onların haklarına bir saldırı niteliği taşır. Keza, örtünmek isteyen hanımlara baskı yaparak bu isteklerinden caydırmaya çalışmak da zulümdür. Biz, dışarıdan müdahale etmeyelim. Seçimi onlara bırakalım. Örtünmenin gerekliliğine inanıyor, bunu ruhlarında kuvvetle hissediyorlarsa, örtünsünler. Eğer, örtünme arzusu bir zaruret hâlinde kendini duyuramıyorsa, onları örtünmeye zorlamayalım.

Birinci yorumda, "islâmî anlamda bir imanın varlığı veya yokluğu" söz konusu edilirken, ikincide "örtünmenin gerekliliğine inanmak veya inanmamak meselesi" öne çıkmaktadır. Bu cümlenin de genel anlamı, "müdahaleci olmayalım, hanımları kendi iradeleriyle başbaşa bırakalım, isteyen rahatça örtünsün, istemeyen örtünmeye zorlanmasın" dır.

imansızlığını açıkça söylemekten utanmayan bir yazar, islâmı tenkid için yazdığı kitabında bu cümleyi ele alıyor ve birinci manaya paralel bir yorum yapıyor. Sözün sahibini de, örtünmeyen kadınlara "kâfir" demekle suçluyor. Cümlenin manasını hakikî mecrasından saptırıp, kendi emeline bilerek âlet ediyor.

Ben, "inanan örtünür, inanmayan örtünmez" diyen yazarın, bu cümleyi ikinci anlamını kastederek kullandığına inanıyorum. Onu yazıları vasıtasıyla tanıdığım için, benim anladığım mananın doğruluğundan eminim. islâmî ilimlerle ilgilenen herkes gibi o da bilir ki, günah işlemekle kâfir olunmaz.

Örtünmeyen bir hanım, örtünme emrini bilerek inkâr etmiyor da, "Ben müslümanım. Tesettürün ilâhî bir emir olduğuna inanıyorum. Her müslüman hanım, inancı gereği örtünmeli. Zaruri bir engel olmaksızın örtünmeyen hanımların günaha girdiklerini biliyorum. Ben de, kendimi hazır hissettiğim zaman, ruh dünyamdaki veya dışımdaki engeller ortadan kalkıp, uygun bir zemin oluştuğunda örtünmek istiyorum," diyorsa, "Müslüman"dır.

Unutmayalım, büyük günah işlemekle bile kişi kâfir olmaz.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.