Haberin Kapısı

Varlığı Bilmek

İSLAM VE KÜLTÜR

• Lûgat bakımından biz (=mâ) ne demektir? Hem varlığı bildiren, hem de yokluğu belirten bir söz; benimse, varlığım yok. Bana, ne var diye bir söz söylenebilir; ne de yok denilebilir.

 • Ben varlığı yoklukta buldum. Onun için varlığı, yokluğa fedâ ettim. Bütün pâdişahlar, kendilerine kul olana kul olurlar. Halk umumiyetle kendi uğrunda ölenin yolunda ölür.

• Mezar yapmak; ne taşladır, ne tahta ile, ne de keçe iledir.             

• Lekesiz bir gönülde, kendi iç temizlik âleminde, kendine bir mezar kazınan ve Allâh’ın benliği, büyük varlığı önünde kendi benliğini, küçük varlığını defnetmen, yok etmen gerekir. [1]

• İçi özle dolu, sağlam bir tohum, kereminden, lutfundan ötürü kara toprakla dost olur. Onunla sohbet eder, konuşur, görüşür.

• O kırmızı veya sarı rengi, kokusu kalmayıncaya kadar kendini toprakta mahv eder. Böylece benliğini yok eder de, gerçek varlığını bulur.

• Tohum tohumluktan çıkıp toprak içinde yok olunca, gönlündeki darlık (=kabz) hali kalmaz. Kol kanat açar, ferahlığa (=bast) ulaşır, ilerler. [2]

--------------------------------------

[1] Hz. Mevlânâ bu beyitlerde; “Mezar yapmak taşla, tahta ile değildir. Süslü, kubbeli gösteriş için yapılan mezarlar mezar değildir. Asıl mezar, kendi benliğini, Hakk’ın benliğine defnetmektir. Mevlânâ Dîvan-ı Kebîri’nde;

“Gönül de, can da, senin aşkının şehitleridir. Onlar, beden kabrinde yatmaktadırlar. Bu şehitlerin mezarlarına gel de, onları ziyaret et!” diye buyurmaktadır. Bundan çıkan mânâ şudur ki: “Ey Hakk yolcusu! Maddî varlığını, fânî olan benliğini terket de, Allâh’ın sana ihsan ettiği gerçek varlığını bul!”

[2] Kabz hali: Maddî hiç bir sebep yok iken, gönlün mânevî bir sıkıntıya uğraması, in­sanın sebepsiz olarak içinde bir sıkıntı, üzüntü, bir melal duyması. Bast hali: Yine maddî bir sebep yok iken, gönlün bir ferahlık içinde bulunması, insanın kendini mutlu hissetmesi, mânevî zevkler içinde olması.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.