Seçim kampanyası döneminde sert ve şahin söylemiyle dikkat çeken Donald Trump’ın, ABD Başkanı olarak izleyeceği politika tüm dünya ekonomisi ve dış politikasını etkileyecektir. Türkiye’yi de etkileyecektir. Küresel sermaye daha şimdiden Trump’u sıkıştırmaya başladı. ABD’yi böleriz diye kartları çıkarttılar, bazı eyaletlerde yeniden oy sayımı yapıyorlar, ancak bunda başarılı olacakları şüpheli; ABD’nin korumacı kararlar alması, halkın ihtiyacını karşılayacak yatırımlara öncelik verilmesi küresel sermayenin fonlama ve fon akış tablosunun bozulması manasına gelmektedir. Aslında Çin’i hızla büyütende, Çin mallarını ABD’ye sattıranda, Çin’in cari fazlasını ABD tahvillerine yönlendirende aynı lobi… Bu sistem sağmal inek ekonomisi modeli oluşturarak Amerikan halkını borçlandırıyor, Çin’in parasını elinden alıyor, Çin’deki fabrika kârlarından her yıl yüzlerce milyar dolar para bunların ceplerine akıyor. Trump’un gelişi bu yapıyı bozuyor.
Türkiye’nin duruşu Ortadoğu’da BOP’u bozuyor.
Trump’un duruşu sömürge çarkını bozuyor.
Trump'a saldıranlar aynı zamanda bize saldıranlar. Bakın hep aynı simalar!.
Clinton seçimleri kazansa idi Obama, AB ile oluşturulacak Transatlantik Serbest Ticaret Bölgesi anlaşmasına imza atacaktı. Trump başkan seçildi bu antlaşma havada kaldı… Obama imzayı atmış olsaydı yılda en az 20 milyar dolar zarardaydık. Türk sanayisinin önüne yeni engeller geliyordu. [1]
Trump’ın genel tavrı nedeniyle daha adil ve samimi bir ekonomik ilişki olacağı açıktır[2].
Türkiye ile ABD arasındaki sorun alanlarından biri de Türkiye’de 15 Temmuz’da tezgâhlanan darbe girişimidir. Bunun arkasında CİA var. Clinton/Obama ekibi var. Küresel Yahudi Sermayesi var. AB içinde destek veren ülkeler var. Biliyoruz ki Amerikan halkının bunlarla hiçbir ilgisi yoktur. ABD halkı bu işlere ve siyasete o kadar ilgisiz ki; son seçimlere iştirak nispeti bile %52’de kalmıştı. Biz bunu yapan fesat mihraklarının kim olduğunu biliyoruz. Obama/Clinton yönetimi Türkiye’de darbeyi yönetti ve kaybetti. Şayet bu darbe başarılı olsa idi muhtemelen Trump iktidara gelemeyecekti. Türkiye’ ye şartları dikte edecekler, BOP’ı gerçekleştireceklerdi, halkımız, direndi Türkiye ve Trump kazandı. Trump’un bunu bilmesi ve Türkiye’nin önemini anlaması gerekir. İslam’ı düşman gören mantığın Trumpa’da bir hayır getirmeyeceği görülmelidir.
Dost ve müttefik ülkelerin iç işlerine karışmak, rejim değişikliği gibi ABD’nin menfaatine olmayan çabaların antiamerikanizmi körüklediğini herkes görüyor. Küresel Yahudi sermayesinin İslam içi çatışmayı (Şii-Sünni) körüklemek için 1979’da İran’da yaptırdığı (Humayni) Amerikan destekli darbe yanlış olmuştur. İran, ABD’nin müttefiki iken düşmanı haline gelmiştir. Bu darbenin Amerikan halkının çıkarlarına hizmet etmediği açıktır. İran’ın radikal Şiiliğe kayması sadece İsrail’in menfaatine olmuştur.[3] Dolayısıyla Trump’un İran’da yeniden rejim değişikliğine gidilmesini öngören politikası bizce doğrudur. ABD’nin dostlarının sayısını artırır.
Keza Küresel Yahudi sermayesinin destekleriyle gittikçe güçlenen Çin’in pozisyonu ABD için ciddi bir tehdittir. ABD’nin Asya-Pasifik’te gücünü artırması, bütün kapasitesini oraya yönlendirmesi, Ortadoğu’yu Türkiye’ye emanet ederek bu bölgeden çekilmesi lazımdır.
ABD Afganistan’da tavşana kaç tazıya tut politikasıyla ne kazanıyor? Pakistan’daki iç çatışma potansiyelini tahrik ederek eline ne geçiyor? Yemen’de iç savaşın sürmesi ABD’ye hangi kazancı sağlıyor? Sudan’ın bölünmesinin ABD’ye hangi faydası olmuştur? Irak ve Suriye ABD için bir tehdit mi idi ki bölüyor?
Dikkat edilirse ABD’nin stratejik aklı bir zafiyete düşmüştür. Kararların mantıki bir temeli yoktur. Neyin ABD’nin çıkarlarına hizmet ettiği noktasında karar alıcıların yanlış üstüne yanlış yaptıkları görülür. Bir defa en büyük yanlışlık şu noktada ortaya çıkıyor: taktik hedef olmayacak seviyedeki küçük hedefler stratejik hedef tayin ediliyor. Bu yanlışlığı İsrail lobisi emrediyor, köle haline getirilmiş Amerikan yönetimleri de yapıyor. Bir defa ABD, İsrail lobisinin elinden kurtulmalıdır. ABD devlet olmalıdır. Amerikan halkı kendi devletine sahip çıkmalıdır.
Sonuç: Trump yönetimi ve ABD’nin derin karar alıcıları Ortadoğu’nun yönetimini Türkiye’ye vermek yerine İsrail’in egzoterik hurafelerine göre planlar yapmaya devam ederlerse yenilecekler ve gidecekler. Bu durum, bu topraklar Amerikan rüyasının topyekûn bitişine de sahne olacaktır. [4]Burada; Türkiye kadim devlettir, derin devlet geleneğine sahiptir. Teşkilatlanma kabiliyeti son derece yüksektir. Halkı devlete sadık ve fedakârdır, dünyada savaşacak nadir ordulardan biri Türkiye’nin ordusudur. Türkiye yerli ve milli silahlanma programını başlatmıştır. Devlet milli silahlanma programına adanmıştır.
Trump’un; Obama/Clinton ekibinin (kimlerden emir alıyor ise)emrine girmemesi Türkiye ile ilişkilerini eşit ve devletten devlete ilişkiler ekseninde görmesi, Ortadoğu’daki bütün işleri Türkiye ile birlikte yürütmesi, hatta Ortadoğu’nun yönetimini Türkiye’ye terk ederek Asya Pasifik’e yönelmesi gerekiyor. Bu karar ABD’nin dünya liderliğini daha uzun süre devam ettirecektir. İsrail için buralarda oyalanırsa zaten Çin, Amerikan liderliğini bitirecektir… Çin’in bu güce gelmesine ABD’ye kafa tutmasına da kendi içindeki Yahudi Sermayesi yol açtı.
Trump ( ve onun arkasındaki yapı) bilmelidir ki düşman dışta değil içte!
[1] Sebebi, Tansu Hanım’ın acele ile Türkiye’yi pazarlıksız, hazırlıksız AB gümrük birliğine sokmasıdır…
[2] Türkiye, AB ve Obama iktidarından bu konuda da samimiyet göremedi. Dünyanın en büyük iki ekonomi bloku arasında yeni Batı düzenini temsil eden bir ortak pazar kuruluyordu. Türkiye yıllardır bu Batı düzeninin parçası olmanın bedelini ödemiş olmasına rağmen Gümrük Birliği anlaşmasında yapılan teknik bir hata nedeniyle bunun dışında kalıyordu.
Şu anda biz Avrupa’ya mal sattığımızda Gümrük Birliği sayesinde vergi ödemiyoruz. Onlar da bize sattıklarında vergi uygulamıyoruz. Ancak AB ile ABD arasında bu anlaşma imzalanmış olsaydı, ABD’de de aynı hakkı kazanacaktı. Ancak Türkiye ABD’ye mal sattığında %1-3 vergi ödeyecekti.
[3] İslam içi çatışmaya temel teşkil etmesi için…
[4] Moğolların Ayn Calut Muharebesi’nde yenilip dağılması gibi bir şey olacak.