Haberin Kapısı
2017-05-19 15:52:24

Atatürk’ü Koruma Kanunu, Lehine mi Aleyhine mi?

Suat Gün

19 Mayıs 2017, 15:52

Bu kanunu TBMM’de; Atatürk’ü “diktatör”; kanunu da “komünist zihniyetin eseri” olarak değerlendiren Selahattin Adil Bey, “Hazreti Muhammed için kötü bir söz söylenecek olursa, onun için de bir kanun çıkarmak icap eder” diyerek tutarlı davranmıştı.

DP Giresun Milletvekili Arif Hikmet Pamukoğlu da, tasarıya muhalif olduğunu belirtmişti: “Anayasamızın 69. Maddesi mucibince Türkler kanun karşısında eşittirler, her türlü grup, sınıf, aile ve kişi ayrılıkları kaldırılmıştır (…)

DP Ankara Milletvekili Osman Şevki Çiçekdağ ise; Böyle bir kanun çıkarmanın, “aradan 30 sene geçtikten sonra Atatürk'ün ölümsüz manevi varlığını, kahraman ve kurtarıcı şahsiyetini, yaratıcı ve devrimci atılımlarını milletçe takdir edememek, devrimlerinin sarsıldığını, kör taassubun homurdanmaya, irticanın hortlamaya başladığını kabul ve ilan etmek anlamına geleceğini” söylemişti.

ATATÜRK’ÜN LEHİNE Mİ ALEYHİNE Mİ?

DP Çankırı Milletvekili Kazım Arar şöyle demişti: "Atatürk'ün kapatılacak, gizlenecek, söylenmesinden tevakki edilecek bir tarafı mı vardı ki milletin ve matbuatın ağzını kapatalım. Her men edilen husus daha ziyade aleyhtar toplar. Bence bu kanun Atatürk'ün lehinde değil bizzat aleyhinde bir kanundur."

DP Çanakkale Milletvekili Bedii Enüstün de Dünya ve insanlık tarihinde rastlanmayan bir olay karşısında olunduğunu, kitlelerin şereflerinin tek bir şahıstan yansıyamayacağını, milletlerin hayatındaki bütün zaferlerin, başarıların, reformların, bunları gerçekleştirirken ölen milyonlarca vatan evladının kanlarının bedeli olduğunu ifade etmişti.

CHP’LİLERİN KANUNA İTİRAZLARI

CHP Mardin Milletvekili Kamil Boran, “Atatürk'ün manevi varlığına ve maddi hatıralarına yönelen saldırıların dikkat çekecek bir dereceyi bulmuşsa -ki bu kanun tasarısının sevki bunu göstermektedir- bunun sebebinin, cezai yaptırımların yetersizliği değil, demokrasi ve hürriyete yanlış anlam veren veya verdiren zihniyet… Demişti.

CHP grubu adına Yozgat Milletvekili Avni Doğan ise, kanun tasarısının gerek Hükümet ve gerek Adalet Komisyonu tarafından hazırlanmış olan gerekçelere uymadığını, bu gerekçelerde heykel ve büstlere yapılan saldırıların asıl hedefinin “Türk Cumhuriyeti ve Türk devrimi” olduğunun açıkça belirtilmesine rağmen, hazırlanan metinde, asıl hedefin metnin dışında bırakıldığını ve sadece taş ve tunçtan yapılmış büst ve heykellerin korunmasının göz önünde tutulduğunu belirtmiş,

PROFESÖR HİRSCH’ÜN MÜTALAASI

Muhaliflerin, tek bir kişi için kanun çıkarılmasının, o sırada yürürlükte olan 1924 Anayasası’nın 69. Maddesi’ne aykırı olduğunun anlaşılması üzerine, kanuna kılıf bulmanın yolları araştırılmıştır:

“Anayasa başka şeylerin yanı sıra, bir şahsa imtiyazların tanınmasına imkân sağlayacak yasaların çıkarılmasını yasaklamaktadır. Buradaki ‘şahıs’ deyimi, ‘gerçek kişi’ yani ‘insan’ ‘YAŞAYAN İNSAN’ anlamına gelmektedir. 1924 Anayasası madde 27’ye göre insanın şahsiyeti, doğumunun tamamlanmasından itibaren hayatla başlar ve ölümle son bulur.

 ‘Ebedi Şef’ Mustafa Kemal’in kurduğu CHP’yi hezimete uğratarak Kemalist kadroların tepkisini çeken DP, hem kendisinin özgünlüğünü ortaya koymak, hem de rejimin kurucu partisi olduğu için bir çeşit dokunulmazlığı olan CHP’yi ve onun lideri İnönü’yü hırpalayabilmesine yetecek politik manevra alanı yaratmak için Mustafa Kemal’i ‘Atatürk olarak’ tabulaştırmayı akıl ederek, sistemle ilişkisini düzeltme yoluna gitmişti. [1]

                Sonuç 1982 Anayasası ile bu kılıfa da ihtiyaç duyulmamış “Atatürk Devrimlerinin demokrasiye ve insan haklarına aykırılığı” göz önünde tutularak; bu kanunların anayasaya aykırılığı ileri sürülemez denerek yanlış zihniyet sistemleştirilmiş; Türk demokrasisini kilitleyen, askeri darbelere gerekçe sunan hüküm haline getirilmiştir.

 

[1] Ayşe Hür; //www.radikal.com.tr/yazarlar/ayse-hur/5186-sayili-ataturku-koruma-kanunu-1468104/

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.