Haberin Kapısı
2017-04-05 14:15:22

Battalgazi Kimdir?

Ramazan Peri

perimedya@gmail.com 05 Nisan 2017, 14:15

Endülüs’ten Orta Asya’ya kadar bütün Müslüman Türk, Arap, Kürt Gayri Müslim milletlerin ortak malı haline gelmiştir. Battal Gazi’nin gerçek hayatı tam olarak bilinmemekle beraber, birçok menkıbe, rivayet ve efsanevileşen hikâyelerle doludur.

Battal Gazi’den bahseden Ya‘kūbî ve Taberî’den başlayarak Evliya Çelebi’ye gelinceye kadar Mes‘ûdî, İbn Asâkir, İbnü’l-Esîr, Sıbt İbnü’l-Cevzî, İbn Şâkir el-Kütübî, İbn Fazlullah el-Ömerî, Zehebî, İbn Kesîr, Gelibolulu Mustafa Âlî gibi pek çok kaynakta tarih ve menkıbe iç içedir. Bu kaynaklara dayanarak Battal Gazi’nin şahsiyetini ortaya koymak oldukça zordur. (İslam Ansiklopedisi)

Hemen hemen bütün kaynaklar, “Battal” kelimesinin onun asıl adı değil kahramanlığını belirten lakabı olduğunu ve asıl adının “Abdullah” olduğunu belirtirler. Battal Arapça bir kelime olup ‘olağanüstü olağandışı çok büyük/kahraman manalarına gelir.’ “Abdullah” ise Allah’ın kulu manası taşımaktadır. Gerçek isminin bu olduğu da tartışılmaktadır. Buna karşılık aynı kaynaklar künyesi için 'Ebû Yahyâ', 'Ebû Hüseyin' veya 'Ebû Muhammed', babası için Hüseyin Gazi, Ömer yahut Amr gibi farklı isimler kaydeder. Ayrıca ailesi hakkındaki bilgiler de birbirini tutmaz. Eşinin Sıddık Zeynep olduğu ve Eskimalatyada Sıddık Zeynep Kümbetinde metfun olduğu bilinmektedir. Üzerinde herhangi bir kitabe olmamasına rağmen yapım tekniği olarak Selçuklu devri eseridir. Sivriltilmiş piramit külahlı sekizgen köşeli yapı, taş malzeme ile yapılmıştır. Halk arasında Battal gazinin eşi olarak anılmaktadır. Bir rivayete görede Türk asıllı Annesi Saide Hatun'dur. Kaynaklarda Oğlu Ali Bingazi “Alibaba Mezarlığı” Eskimalatya Şehir girişinde bulunan mezarlıktaki tepede bulunan yeşil türbede olduğu ve mezarlığa isminin bu nedenle verildiği rivayet edilir.

Abbasiler döneminde Zengibar kalesi kuşatmasında şehit olan Seyyid Hasan Gazi (Türbesi Darende yamacında tepededir), Seyyit Battal gazinin amcası ve kayınpederi olduğu rivayet ediliyor. İbnü’l-Esîr’e göre Battal Gazi aslen Arap bile olmayıp Emevîler’e intisap etmiş âzatlı bir köle ailesinden gelmektedir (el-Kâmil, V, 129) diye bahsedilmektedir. Battalgazinin Malatya (Eskimalatya/Battalgazi İlçesi)’da “Alibaba Mezarlığının altında olan mahalde bir evde doğduğu da rivayetler arasındadır. (Harabeleri duruyor) Ayrıca Eskimalatya’da (Battalgazi İlçesi) “Emir Ömer mescidi” altında bulunan Malatya Emirinin de Serdarı (Baş Komutan) olduğu da rivayetler arasındadır. Malatya Emiri Emir Ömer’in Emevi Halifesi Ömer Bin Abdülaziz’in (717-720) Malatya emiri olduğu da rivayetler arasındadır.

Dilden dile anlatılan, yaptığı kahramanlıklarla destanlaşan Battal Gazi işte bu dönemde yaşamıştır. Malatya’da Battalgazi İlçesinde, (690–695) yıllarında doğan Battalgazi son derece bilgili bir âlim’di. Dört dini kitabı iyi bilmesi ve Türkçe dışında Arapça, Farsça ve Rumcayı çeşitli lehçeleri ile anadili gibi konuşabilmesi, güçlü bedeni ve bileği ile son derece cengâver bir akıncı ve komutan yapmıştır onu. Son derece dürüst ve dost canlısı kişiliği ile dostlarına güven, düşmanlarına korku salan, mertliğe ve cesarete sahipti. Peygamber efendimizin, onun geleceğine dair müjde verdiği de rivayetler arasındadır.

Bazı rivayetlerde IX. yüzyılda, yani Abbâsî Halifesi Hârûnürreşîd zamanında (786-809) Malatya civarında yaşamış gösterilse de (Târîh-i Taberî-i Kebîr Tercümesi, III, 512; Evliya Çelebi, III, 13-14) bu doğru değildir. Onun bu şekilde Abbâsîler devrine yerleştirilmesi Battalnâme’deki menkıbelerin tesiriyledir” (İslam Ansiklopedisi) Bundan dolayı Taberî ve zikredilen kaynakların çoğunluğunun da gösterdiği gibi Battal Gazi’yi VIII. yüzyılda Emevîler devrinde Malatya merkezli Mezopotamya ve Anadolu civarında birçok sefer ve savaşlarda yaşamış bir akıncı komutanı kabul etmek gerçeğe daha yakındır. Nitekim Battal Gazi’den bahseden Bizanslı Theophanes ve Süryani müellif Tell Mahreli Denys gibi klasik Hristiyan yazarlarının eserleri de bunu teyit etmektedir (meselâ bk. Brooks, s. 578 vd.).

Bu durumda Battal Gazi’nin bilhassa (717-740) yılları dolaylarında, Emevîler’in Bizans’a karşı yürüttükleri mücadelelerde rol aldığını ve hem Müslüman hem de Hristiyan kaynaklara yansıyan efsanevî şöhretini bu sırada kazandığını kabul etmek gerekiyor. Belirtilen kaynaklar Battal Gazi’nin Bizanslılar’la Anadolu’da yaptığı mücadeleleri ayrıntılı olarak zikrederler. Târîḫu’ṭ-Ṭaberî’nin Ebû Ali Bel‘amî tarafından yapılan Farsça tercümesine göre o ilk defa 717 yılında Mesleme b. Abdülmelik’in yönettiği İstanbul kuşatmasında kendini göstermiştir (H. Zotenberg, IV, 239-240). Öteki kaynaklar da Battal Gazi’nin katıldığı yahut bizzat idare ettiği muharebeleri menkıbevi bir üslûpla ve bütün teferruatıyla anlatırlar. (İslam Ansiklopedisi)

Bu hikâyelerde onun yanında Abdülvehhâb b. Buht adında bir başka kahraman daha dikkati çeker ki biz bu şahsiyete Abdülvehhab Gazi adıyla Türkçe Battalnâme’de de rastlıyoruz. (meselâ bk. Menâkıb-ı Gazavât-ı Sultan Seyyid Battal Gazi, İstanbul 1317) Doğum tarihi belli değildir. Taberi ve İbnü’l Kesir, Abdulvahap Gazi’nin H.113(M.731) yılında şehit düştüğünü belirtir. Abdulvahap Gazi, (Türbesi  Elazığ/Baskil/Yukarı Tekke kayalıklarının üzerindedir.) Battal Gazi’nin ve Ahmet Durran Gazi’nin de (Türbesi Eskimalatya girişinde Namazgahı karşısındadır), silah arkadaşı ve sancaktarıdır. Abdulvahap Gazi’nin Sivas’tan başka İznik, Elazığ ve Bayburt’ta da türbe ve makamları bulunmaktadır. Ahmet Durran ise, Bizans’ın bileği bükülmez savaşçısı ve komutanı olan “Ahmar Tarran” bir savaşta Battal Gazi ile cenk ederek yenilmiştir. Cenkte, verdiği sözü tutarak Ahmed Duran adını alarak Müslüman olmuş, Battal Gazi’nin en sadık silah arkadaşı olmuştur. Türbesi Eskimalatya girişinde Namazgah karşısındadır.

Battal Gazi’nin muharebelerini anlatan söz konusu kaynakların zikrettikleri bölge, şehir ve kasaba isimlerine bakıldığında onun başta Kayseri, Afyon ve Eskişehir yöresi olmak üzere, el-Cezîre (Güneydoğu Anadolu dahil) ve Suriye bölgelerinde faaliyet gösterdiği görülür. Hiç şüphesiz bu coğrafya gerçek muharebelerin vuku bulduğu coğrafyanın aynı olmasıdır. Battalnâme başta olmak üzere Evliya Çelebi, Gelibolulu Mustafa Âlî ve Müneccimbaşı gibi Türk kaynakları ise onu daha ziyade Malatya yöresinde savaşmış gösterirler ki (meselâ bk. Evliya Çelebi, IV, 11) bu tamamiyle Abbâsîler dönemi Bizans mücadelelerinin menkıbeleşmiş şekillerinin Battal Gazi’nin şahsiyeti etrafında toplanmasından ileri gelmiştir. Osmanlı kaynakları bunları tarihî vak‘alar olarak kabul etmişlerdir.

Emeviler döneminde Halife Ömer bin Abdülaziz (717–720) yıllarında, kaçmakta olan Darende halkını Eski Malatya'ya yerleştirerek, Cavana bin El-Haras'ı buraya vali olarak atamıştı. (740–41) yılında Askivaş
komutasındaki Bizans Ordusu Malatya üzerine tekrar yürümüş ise de kuşatma sırasında halk, kent kapılarını kapayarak Halife Hişam’dan yardım istemişti. (Halifeliği: 724 – 743) Bunun üzerine Bizanslılar çekilmek zorunda kalmış, Halife Hişam Malatya'ya girerek, şehir onarılıncaya kadar buradan ayrılmamıştır.Şehir’e vali olarak atanan Melih İbn-i Sebeb ve yanında seferlerde bulunan Abdullah El-Battal Bizanslıların elinde bulunan Synada şehrini kuşatarak, İslam orduları Pelezaium adı verilen yerde ağır bir yenilgiye uğramışlardır. Bu savaştan üç sene sonra 740 tarihinde Abdullah El-Battal, Eskişehir yakınlarında, Akronion önünde yapılan savaşta şehit düşmüştür. Yine bu tarihlerde Malatya'da Bizans-Arap çatışmalarında Battal Gazi'nin silah arkadaşı olan Abdulvahap’ın da şehit düştüğü tahmin edilmektedir.

Battal Gazi’nin ölümü ile ilgili rivayetler de muhteliftir. Fakat bunların gerçeği yansıtanı Theophanes, Taberî, İbnü’l-Esîr ve İbn Kesîr tarafından kaydedilen rivayet olup buna göre Battal Gazi, bugün Eskişehir’in güneybatısında yer alan Seyitgazi kasabasının bulunduğu antik Akroinon mevkiindeki bir muharebe sırasında şehid olmuş ve oraya defnedilmiştir. Belirtilen kaynaklar onun ölüm tarihini 113 (731), 122 (740) ve 123 (741) olarak zikrederler. Buna göre Battal Gazi’nin milâdî 730’lu veya 740’lı yıllarda Akroinon mevkiinde şehid düştüğü kabul edilebilir.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.