Haberin Kapısı

Güzel Konuşma Sanatı

EĞİTİM

Burada güzel ve câzip konuşmanın öneminden bahsedecek değiliz. Çünkü, tesirli konuşmayı bilen insanların daha başarılı oldukları ve başkaları tarafından zevkle dinlendikleri âşikârdır.

Gerek eğitimde, gerekse iş hayatında konuşma unsuru büyük yer tutar, insanların anlaşmalarını, fikirlerini birbirlerine kabul ettirmelerini, dolayısıyla uyumu sağlar.

Bizim konumuzun ağırlık noktasını "topluluk karşısına konuşma" teşkil etmektedir. Şimdi güzel ve etkili konuşabilmek için nelerin yapılması gerektiğini sırasıyla görelim:

En tesirli konuşma şekli, “irticâlen” yani bir kâğıda bakmaksızın yapılan konuşmadır. Bu usûlü başarılı bir şekilde kullanabilmek için ciddi bir hazırlığa ihtiyaç vardır. Hazırlık geniş kapsamlı olmalıdır. Konuşmacı söyleyeceklerinden çok daha fazla şey bilirse, sorulması muhtemel sorulara da kolaylıkla cevap verebilir. Fazla mâlûmat güven sağlar.

Önce konuyu seçiniz ve sınırlandırınız. Hakkında bir şeyler bildiğiniz konuları seçerseniz başarı şansınız artar. Konu, sizi ve dinleyiciyi ilgilendirmelidir. Ayrıca işlenmeye müsait olmalıdır.

Konuşmaktan maksadınız nedir? Öğretmek mi, ikna etmek mi? Dinleyiciden ne bekliyorsunuz? Anlamalarını mı, yoksa sizin gibi düşünüp, istediğiniz doğrultuda hareket etmelerini mi? Bunları daha baştayken bilirseniz ona göre hazırlanırsınız.

Konuşma hazırlanırken çeşitli dinleyici tipleri göz önüne getirilmeli, ona göre bir yol takip edilmelidir. Dinleyiciyi tanımak büyük faydalar sağlar. Ayrıca, konuşmanızı gerektirecek vesileyi de incelemeniz gerekir. Dinleyici sayısı, konuşacağınız yer, dinleyicilerin kültür seviyeleri, mevkileri ve benzeri hususlarda bilgi sahibi olmalısınız.

Hazırlık safhasının önemli bir unsuru "geçici plân"dır. Neler söyleyebileceğinizi bir tertip gözeterek sıralarsanız, bu size araştırmalarınız için rehberlik vazifesi yapacaktır.

Daha sonra konunuzla ilgili bilgileri toplayınız. Bu bilgiler ışığında geçici plânınızı kontrol edip, gerekli düzeltmeleri yapınız. Plân esnek olmalıdır. Önemli bir bilgi, daha az önemli bir bilgiyi kovabilir.

Sıra konuşmanızı "şifahî" hâle getirmenize gelmiştir. Bu, konuşma metnini yazmak demek değildir. Geçici plâna göre tertip ettiğiniz fikir ve bilgileri, karşınızda bir topluluk varmış gibi anlatınız. Bu safhada en önemli problem kelime bulmakta karşınıza çıkar. Alıştırma yapmalı, bolca düşünmelisiniz. Böylelikle uygun kelimeleri seçer, tabii geçişleri keşfeder ve en mantıkî sırayı tayin edersiniz.

Emin olmak için, konuşmanızı birkaç arkadaşınızın huzurunda deneyiniz. O zaman, fikirlerinizin doğru olup olmadığını, konuyu yeterince açık anlatıp anlatamadığınızı farkedebilirsiniz. Arkadaşlarınızın tenkitleri size yol gösterecektir.

Hazırlık devresinin en önemli kısmı, “konuşmanın tertibi”dir. Neyi, nerede söyleyeceksiniz? Artık geçici plân geride kalacak, konuşmanız son şekline ulaşacaktır.

Bir konuşmayı üç temel kısma ayırmak mümkündür: Giriş, gelişme ve sonuç.

Giriş, konuşmanın başında yer alır ve en son hazırlanır. Girişin konuyu açıklaması, dikkat çekmesi ve hoş bir hava meydana getirmesi gerekir. Bunun için birçok usûller vardır: Bir fıkra veya çarpıcı bir olay anlatmak, meşhur bir söz nakletmek gibi.

Konuşmanın belkemiği esas kısımdır. Bu kısmı hazırlarken, konuyu üç veya dört ana noktada toplayınız. Sonra bunları yardımcı fikirlerle ve destekleyici bilgilerle geliştiriniz.

Bir konuşmanın ana noktalarını şöyle sıralayabiliriz: Meseleyi ortaya koymak, tartışmak, mevcut çözüm yollarını sıralamak ve en uygun olanını söyleyip, bu fikri ispat etmek.

Konuşmanızı “Benden bu kadar,” der gibi bitirmeyiniz. Bu durum, dinleyici üzerinde uyandırdığınız müsbet intibaları azaltabilir. Son kısımda konuyu özetlemek, ana noktaları tekrar etmek veya bir vecize nakletmek mümkündür. Maksadınız, dinleyiciler üzerinde iyi bir tesir bırakarak sözü bitirmek olmalıdır.

Konuşmada, iddiaların deliller ve yardımcı malzemelerle takviye edilerek ispatlanması büyük önem taşır. Bunun için, sözlerinizi somutlaştırınız. Bilinmeyen kelimeleri târif ediniz. Misâller, karşılaştırmalar ve alıntılar, hem konuşmanıza akıcılık sağlayacak, hem de fikirlerinizi destekleyecektir. Önemli kısımları tekrarlamak da iyi tesir bırakabilir.

Eğer konuşacağınız yerde göze hitabeden malzemeleri kullanma imkânınız varsa bunu değerlendiriniz. Film makinası, slayt, yazı tahtası ve benzeri vasıtalarla, sözlerinizi daha müşahhas bir hale getirebilirsiniz.

KONUŞMANIN TAKDiMi

Buraya kadar konuşmaya hazırlıktan bahsettik. Şimdi de konuşmanın takdimini görelim:

Bir konuşma ne kadar iyi hazırlanmış olursa olsun, iyi takdim edilemezse tesirini kaybeder. Bu sebeple, fırsat buldukça alıştırmalar yapmak gerekir. Konuşma metni nota kitabına, vücut ve ses organları ise müzik âletine benzer. Konuşmacı, bu vasıtalardan hareketle tesirli olmak durumundadır.

Çoğu kimseler, kürsüye çıktıkları zaman heyecanlanır, sinirlenir, sağını solunu farkedemez hâle gelirler. Bunun en önemli sebebi tecrübesizliktir. Konuşmacı bu durumunu dinleyicilerine hissettirmemelidir. Bir süre derin nefes almak, kürsüdeki cisimlerin yerlerini değiştirmek, bu sırada bir miktar zaman kazanmak hatibi biraz yatıştırır. Konuşma ilerledikçe heyecan azalacaktır.

Konuşma esnasında kendinizle fazla meşgûl olmayınız. Bazı konuşmacılar durmadan kendilerini kontrol eder, “Acaba iyi konuşuyor muyum?” diye kendi kendilerine sorular sorarlar. Bu yanlıştır. Zihninizi savunduğunuz fikre çeviriniz.

Konuşurken gözlerinizi dinleyicilerden ayırmayınız, devamlı olarak onlara bakınız. Sözleriniz karşısında aldıkları tavırları görünüz. Sağa sola bakan, tavanı seyreden, yahut başını kaldırmayan hatip can sıkar.

Konuşmada sesin apayrı bir önemi vardır. Konuşmacıyla dinleyici arasındaki iletişimi sağlayan en mühim faktör sestir. Zayıf, korkak, cırlak, monoton bir ses kadar, kaba, pürüzlü, hoyrat, gürültülü, fazla cüretkâr bir ses de hoş karşılanmaz. Konuşurken ses tonu değişmeli, alçalıp yükselmelidir.

Sesin hızı da mânâya göre ayarlanmalıdır. Çok hızlı konuşan, durak nedir bilmeyen hatip gibi, yavaş konuşan veya çok duraklayan hatip de başarısız olmaya mahkûmdur. Yerine göre ağır, hızlı, yahut normal konuşmak en iyisidir.

Sesin şiddeti de normal olmalıdır. Fısıltıyla veya tam tersine bağırarak konuşmak doğru değildir.

Hatibin telâffuzu düzgün olmalıdır. Telâffuz, kelimeleri düzgün söylemek demektir. Bozuk söyleyiş, daha çok dilin, çenenin ve dudakların tembelliğinden ileri gelir. Adeta mırıldanan hatip başarılı olamaz. Bunun için ciddi çalışmalara ihtiyaç vardır. iyi bir kitaptan hergün dört beş sayfayı yüksek sesle okumak bunlardan biridir.

Bedenin canlılığı ve hareketliliği sözün tesirini artırır. Vücut hareketlerinin bir uyum içinde bulunması ve yapmacık havasında olmaması gerekir. Jestler ve mimikler tabii olmalıdır.

KONUŞMA TÜRLERi

Konuşmacının bir kişiden ibaret olduğu türlerin yanında, birçok konuşmacının bulunduğu türler de vardır. Konferans, hitabet ve nutuk, birinci gruba girer. Münâzara, açık oturum, panel, sempozyum, tartışma ve forum ise, ikinci grupta mütalâa edilir.

Sahasında söz sahibi olan bir şahsın, bilgi vermek gayesiyle belli bir konuda yaptığı konuşmaya “konferans” diyoruz. Diğer milletlerin konferans anlayışı bizden farklıdır.

“Hitabet”teki gaye ise, ikna etmek ve dinleyiciyi belli hareketleri yapmaya zorlamaktır. Bunun heyecan tonu konferansınkinden fazladır. “Nutuk”, hitabete benzeyen bir konuşma türüdür.

Çok konuşmacının bulunduğu türlerin başında “münazara” gelir. Bunda iki ayrı fikir vardır: Tez ve antitez. Bu iki zıt fikir, iki grup konuşmacı tarafından bir jüri huzurunda tartışılır.

“Açık oturum” türü, biraz daha farklıdır. Belli bir konu birkaç konuşmacı arasında irdelenir, gerçeğe ulaşılmaya çalışır.

“Tartışma” da açık oturuma benzer, fakat burada konuşmacılar fikirlerini şiddetle savunurlar.

“Panel”, “sempozyum” ve benzeri türler, yine bir konunun açıklığa kavuşması için düzenlenen konuşmalardan ibarettir.

“Forum”da dinleyicilerin fikri de alınır.

Esasen bütün konuşma türleri birçok yönden birbirine benzer. Önemli olan, konuşmayı, bir fikri savunmayı bilmektir. Muhatabını tanıyan, konusunu iyi bilen, samimi, gerçeğe inanmış, diline hakim, suallere açık, cesur, iyi ahlâk sahibi konuşmacı sevilir ve dinlenir.

iyi bir hatibin konuşmalarında gösterişli söz söylemek kaygısı yoktur, kelimeler dikkatle seçilmiştir, telâffuz mükemmeldir, kâğıda bakmadan konuşmak esastır, konuşma çok uzun olmadığı gibi çok kısa da değildir.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.