Haberin Kapısı
2017-11-10 16:22:27

Filistin Cephesi ve Filistin Meselesi

Suat Gün

10 Kasım 2017, 16:22

İngiltere’nin Gazze’ye taarruz etmesinin amaçları:

  • İngiltere ve Fransa arasında 16 Mayıs 1916’da imzalanan Sykes Picot Antlaşması’nı uygulamak,
  • 2 Kasım 1917’de yayımlanacak olan Balfaur Bildirisi’nin şartlarını gerçekleştirmek için, Filistin’i işgal ederek, Yahudilere verdikleri yurt edinme sözünü uygulamaya koymak,
  • Suriye’yi ele geçirerek Fransa’nın Hıristiyan Araplar üzerindeki etkisini artırmak,
  • Filistin Osmanlı hâkimiyetinden kurtulunca ortaya çıkan boşluğa bir Yahudi Devleti’nin kurulmasını temin etmektir[1].

İngiliz Dışişleri Bakanı Balfaur’un 2 Kasım 1917’de yayınladığı bildiride, Filistin’de Yahudi İsrail Devleti’nin kurulmasının temelini atılmıştı. Bu gayeye matuf olarak İngilizler Filistin cephesine üstün kuvvetlerle yükleniyorlardı.

2. Gazze Muharebesi Türk birlikleri için talihsiz bir olayla başladı Gazze’de komutayı ele almak için gelen 53. Tümen komutanı Albay Musa Kazım ile 3 karargâh subayı Anzak süvarilerine esir düştüler.[2] Bu olayda Yahudi Lili İstihbarat ağının rolünün ne olduğu değerlendirilmelidir.

2. Gazze Muharebelerinden sonra İngilizlerinde takati son noktasına gelmiştir. 3. Gazze Muharebesini kaybetmeleri halinde İngilizlerin ilerlemesine imkân kalmayacağını biliyorlardı. General Archibald Murray’ı görevden alarak yerine General Allenby’i atadılar.  General Falkenhayn’ın Süveyş Kanalı ile eş zamanlı olarak Bağdat üzerine bir harekât planını Mustafa Kemal Paşa, şiddetle eleştirerek planın “aptalca ve gerçekleştirilemez” olduğunu açıklamıştır[3]. Aynı şekilde Ahmet Cemal Paşa da Bağdat harekâtını sakıncalı gördüğünü ifade edince Başkomutan Vekili Enver Paşa şu cevabı vermiştir: “Genel Karargâh bu Bağdat harekâtına karar verdi. Almanya’dan en kudretli bir general aldı… Bu nedenle bu harekâttan vazgeçmeye imkân yoktur.” Bunun üzerine İzzet Paşa, hiç olmazsa bir tümenin Halep’te bırakılmasını teklif ettiyse de reddedilmiştir[4]. Bu toplantıda hiçbir karar alınmamıştır. Yıldırım Ordular Gurubu’nun İngilizlere karşı taarruza geçmesi de mümkün olmamıştır.

General Allenby, Ekim 1917 sonuna kadar hazırlık yapmayı planlamıştır. “Her Türk askerine karşılık dört İngiliz askeri tahsis edilmedikçe, hücumu tekrar etmeyeceğini” söylemiştir[5].

Bu arada İngiltere Başbakanı Lloyd George, General Allenby’den ” Kudüs’ü alarak İngiliz halkına bir Christmas (Noel, 25 Aralık) hediyesi vermesini” istemiştir. Allenby, İngiltere’den ayrılmadan önce: “Kudüs’ü Noel’den önce alacağını” beyan ederek Filistin muharebelerinin hedefini; Türklerin Filistin’den çıkarılması, Kudüs, Filistin, Ürdün ve Suriye’nin ele geçirilmesi olarak tespit etmiştir[6].

Allenby esas hedefi olan Kudüs’e Üçüncü Gazze taarruzunu başlatırken 2 Kasım 1917’de İngiltere’deki Yahudi lideri Lord Rothschild’e gönderdiği mektupta, Krallık Hükümeti’nin Filistin’de Yahudi halk için milli yurt kurulmasını uygun karşılamakta olup bu hedefin gerçekleştirilmesi için ellerinden geleni yapacaklarını bildirmiştir[7].

Neticede Nablus –Amman Hattında bulunan 3 ordumuz (8-7 ve 4. Ordular) 7. Ordunun aniden çekilmesi yüzünden savunma çökmüş 45 gün içinde savunma hattı 600 Km kuzey’e çekilerek anavatanımızın merkezi toprakları kaybedilmiştir. Resmi tarih kitaplarımızda aynen şöyle yazmaktadır:

7. Ordu da komutanının güçlü şahsiyetinin, sevk ve idaresi altında düzenli bir şekilde, düşmanı karşılayarak, şiddetli taarruzların önünde ezilmeden ve tertibatını bozmadan çekilmekteydi. M. Kemal Paşa, İngiliz baskısından dolayı değil, 7. Ordu'nun sağ kanadını koruyan 8. Ordu kalmadığı için çekilmekteydi. Kuşatılmaktan kaçınmak gerekiyordu. Böylece M. Kemal Paşa'nın doğusundaki 4. Ordu da kuzeye doğru geri çekilmeye başlamıştı. Bu çekilmenin yanı sıra M. Kemal Paşa, Halep'te düşmanla ve asi Araplarla yaptığı son muharebeyi de kazanmış ve düşmanın ilerlemesi 26 Ekim 1918'de sınırımızda tamamıyla durdurulmuştu. Bu sırada M. Kemal Paşa Suriye'yi savunmanın gereksizliğini derhal anlamıştı. Ona göre asıl savunulması gereken Anadolu idi. Bu sebeple emrindeki orduyu Halep'in 5 km. kuzeyine çekerek, Toros geçitlerini savunma hazırlığına başladığı bir sırada 30 Ekim 1918 tarihinde İtilaf Devletleri'yle Mondros Mütarekesi imzalandı”[8].

Arap yarımadasında, Araplardan sadece İmam Yahya'nın yönetimindeki Yemen, Osmanlı İmparatorluğu'na bağlı kalmıştı.

Peki, Lozan’da Yemen Türkiye’den ayrılmadığı halde neden kendi haline bırakıldı? Halep’in mutlaka Türk sınırları içine alınması gerekirken neden bu yapılmadı?

“Bilinmeyen Yönleriyle 1. Dünya Savaşı”nı ele alan Yrd. Doç. Dr. Ali Satan; “30 Ekim 1918’de Türk ordusu sanılanın aksine her bakımdan tükenmiş falan değildi; askerlerin elindeki silah ve mühimmattan başka depolarda 791 bin tüfek ve Anadolu’daki depolarda 4 bin makineli tüfek ve 945 top daha mevcuttu”[9]. Diyor.

Aradan 100 sene geçmiştir. Filistin savunmasındaki hatalar yeniden ele alınmalı, resmi görüşün yanlışları düzeltilmelidir.

Bu çerçevede Arap isyanı ve Araplar bizi arkadan vurdu efsanesini, Fahrettin Türkkan Paşa’nın Medine müdafaasını da ele alıp yeni baştan hükümleri incelemek gerekiyor.

KAYNAKLAR

Aaronsohn, A. (2003). Türk Ordusuyla Filistin’de. Çev. N. Alkan, İstanbul: Selis Kitaplar.

Genelkurmay Ateşe Başkanlığı Birinci Dünya Harbi’nde Türk Harbi Sina Filistin Cephesi (1986). c.IV, Kısım II, Ankara.

Genelkurmay ATESE Başkanlığı, Birinci Dünya Harbi’nde Türk Harbi Sina Filistin Cephesi, (1979). c.IV, Kısım I, Ankara. Hatipoğlu, S. (2009).

Filistin Cephesi’nden Adana’ya Mustafa Kemal Paşa. İstanbul: Yeditepe Yayınları.

Kemal, C. (2014). “Birinci Dünya Savaşı’nda Gazze’yi Nasıl Kaybettik?”, Ankara Üniversitesi Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi. Sayı 55.

Kemal, C. (2004). Birinci Dünya Harbi’nde Filistin Cephesi, Ankara: Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Yayınlanmamış Doktora Tezi.

//kutaksam.karabuk.edu.tr “Sami Ağaoğlu”

 

[1] (Cemal Kemal, “Birinci Dünya Savaşı’nda Gazze’yi Nasıl Kaybettik?”, Ankara Üniversitesi Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi, Sayı 55, 2014, s.132.)

[2] //totalwar-turkiye.com/twforum/index.php?topic=26933.0

[3] Filistin Cephesi’nden Adana’ya Mustafa Kemal Paşa. İstanbul: Yeditepe Yayınları.)

[4] (Kemal, Birinci Dünya Harbinde Filistin Cephesi…C. IV, Ks. II, s.70.)

[5] (Kemal, Birinci Dünya Harbinde Filistin Cephesi…, s.56.)

[6] (Kemal, Birinci Dünya Harbinde Filistin Cephesi…, s.56; Bayur, a.g.e., s.424; Akın, a.g.t., s.74.)

[7] (Aaronsohn, a.g.e., s.15; Kemal, “Birinci Dünya Savaşı’nda Gazze..., s.164.)

[9] //www.haber7.com/tarih-ve-fikir/haber/1207000-filistin-suriye-cephesinde-neden-kaybettik

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.