Haberin Kapısı
2020-04-09 19:16:29

İstanbul Alarmda!..

Sabri Gültekin

halilsivasi@yahoo.com 09 Nisan 2020, 19:16

Dünyayı kasıp kavuran Koronavirüs (Kovid-19) salgınının Türkiye’deki merkez üssü; yayılma trafiği, vaka sayısı ve ölüm oranlarıyla açık ara İstanbul. Dünyanın en hareketli metropollerinden olan kent, özellikle Avrupa ülkelerinden gelen insanlarla birlikte âdeta salgının kuluçka merkezine dönüştü. “İstanbul hapşırırsa Türkiye nezle olur” sözü maalesef rüzgâr hızıyla Kovid-19 salgınına evrildi.

6 Nisan Pazartesi günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Tekalif-i Millîye emirleri, Atatürk Havalimanı ve Sancaktepe’ye 45 gün içerisinde inşa edilecek biner odalı hastanenin yapılacağını açıklaması alarma geçildiğinin işaretiydi.

Bu noktaya hangi aşamalardan geçilerek gelindi?.. “Evde Kal” çağrısı ve “Biz Bize Yeteriz Türkiyem” millî dayanışma kampanyalarından sonra.

Önceki gün de Koronavirüs (Kovid-19) bilgilendirmesi yapan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın gösterdiği salgın haritasının en ilgi çekici kısmı ise İstanbul’un kırmızıya boyalı olmasıydı.

Türkiye’deki salgın vaka oranın yüzde 60’ı bu şehirde.

İstanbul için alarm!..

Daha fazla tedbir şart!..

Karamsarlığa ve rehavete kapılmadan!..

İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın” felsefesiyle...

Dayanışma ruhuyla bu sıkıntının da üstesinden geleceğiz...

***

İSTANBUL’UN BİR GÜN BİLE KAYBETMEYE TAHAMMÜLÜ YOK

7 Şubat 2020’de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na “İstanbul’un bir gün bile kaybetmeye tahammülü yok” sözünü hatırlatmış, “Virüs salgını dünyayı kasıp kavuruyor!.. Çok şükür şu ana kadar bizde salgına dönüşecek bir vakaya rastlanmadı. Fakat dünyanın en önemli metropollerinden biri olan İstanbul’da bütün kurumlar teyakkuzda olmalı. Böyle hassas konularda ‘İstanbul hapşırırsa Türkiye nezle olur’ gerçeği asla unutulmamalı... Umarım yaşananlardan ders çıkararak olası salgın ve doğal felaketlere karşı diğer kurumların yanında İstanbul Büyükşehir Belediyesi gerekli tedbir ve eylem planları üzerinde çalışıyordur. Başkan İmamoğlu’nun bilgisine!..” uyarısında bulunmuştuk.

Aradan neredeyse tam 2 ay geçmiş.

Şu anda gelinen nokta; çok vahim.

Salgın yüzünden insanlarda korku, endişe, kaygı ve stres her geçen gün artıyor.

Hani bu İstanbul’un ilk salgın vakası değil ki, hazırlıksız yakalandık diyelim!..

Çok uzağa gitmeye gerek yok, İstanbul’un işgal yıllarında maruz kaldığı salgın vakalarına bir göz atılsa, alınan önlemlerle bu musibet daha hafif hasarlarla atlatılabilirdi.

O sıkıntılı günleri kısaca hatırlayalım...

***

SALGIN HASTALIKLARDA PATLAMA!..

İstanbul’da 1918 yılında sadece veremden 3415 kişi hayatını kaybetti. Ölenlerin 2225’ini Müslüman kadın ve erkekler oluşturmaktaydı. Ölenlerin 579’u Rum, 290’ı Ermeni, 125’i Musevi ve 195 diğer milletlerden ecnebilerdi.

1918-1919 yılları, bitten geçen hijyenik şartların iyi olmadığı çok sayıda insanın İstanbul’a gelmesinden dolayı (terhis edilen askerler, İtilaf güçleri askerleri vb.) lekeli humma (tifüs) vakalarının sayısının arttığı, ekonomik şartların zorlaştığı, çocuk salgın hastalıklarının çoğaldığı, veremin artışını sürdürdüğü, yangınlardan, gemilerden kaçan farelerin yol açtığı vebanın 1919’da birden ortaya çıktığı görülüyordu. Yine aynı yılın Aralık ayında veremden 323 vefat görülmüştür.

Rus muhacirlerin 1918’in kış mevsiminde İstanbul’a gelişiyle birlikte tifüs hastalığında büyük bir patlama yaşandı. Meydana gelen 4842 tifüs vakasında, 788 kişi bu hastalıktan vefat etti.

1920’li yıllarda Güney Rusya’da görülen kolera salgınına, Batum ve Doğu Akdeniz’de yayılan veba da eklendi. General Denikin’in mağlubiyetinden sonra ilkbaharda Rusya’dan göç eden çok sayıda mülteci ile General Wrangel’in Kırım’dan çekilmesinden sonra sonbaharda İstanbul’a göç büyük ölçüde artmıştı. İstanbul’da her ne kadar bebek ölüm oranı, tifo, tifüs, difteri ve gripten ölenler göze çarpıcı miktarda olsa da, verem bütün hastalıklardan daha fazlaydı. 1920’de şehirde veremden ölenlerin sayısı 2640’tı. Halk arasında karahumma veya bağırsak humması adlarıyla bilinen tifo ve kolera hastalıkları da İstanbul’da yaygın hastalıklardandı. İspanyol nezlesi de işgal İstanbul’unda görülen önemli salgın hastalıklardan birisiydi. İstanbul şehremanetine göre 6403 kişi hayatını kaybetmiştir. İspanyol nezlesi, 1918-1920 yılları arasında 500 milyondan fazla kişiye bulaşması sonucu 18 ay içinde 50 ile 100-140 milyon arası insanın (o dönemde yaşayan dünya nüfusun yüzde15’i) ölümüne sebep olarak insanlık tarihinde bilinen en büyük salgın olmuştur.

***

DÜNYA CESET TARLASINA DÖNDÜ!..

Türkiye’de salgın özellikle İstanbul, Ankara, İzmir, Kocaeli, Sakarya ve Zonguldak’ta etkisini sürdürürken, önceki gün itibariyle vefat edenlerin sayısı 725’e yükseldi.

Dünya genelinde 200 ülke ve bölgeye yayılan yeni tip Koronavirüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 90 bine, vaka sayısı ise 2 milyona yaklaştı. Dün bir günde 7 bin 312 kişi (dünya çapında bir gündeki en yüksek ölüm) öldü. İtalya, İspanya, ABD, Fransa, İngiltere, İran, Çin, Belçika, Hollanda, Almanya ceset tarlasına döndü.

Dünya, Koronavirüs (Kovid-19) salgını karşısında çaresiz!..

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.