Haberin Kapısı
2017-02-01 16:17:37

Kredi Değerlendirme Kuruluşları

Suat Gün

01 Şubat 2017, 16:17

1837-1841 yılları arasında ABD, ekonomisindeki çöküş ve şirketlerin taahhütlerini yerine getirememesi üzerine Amerikan Yahudisi Lewis Tappan tarafından kredi değerlendirme ve derecelendirme işi başlatılmıştır. Tappan; doğu-batı eyaletlerinde, çoğunluğu avukat olan bir topluluk oluşturarak, şirketler hakkında topladığı malumatı dosyalamaya başlamış kredi derecelendirmenin temelini atmıştır.

Avukat olan John Bradstreet, müvekkillerinden topladığı piyasa bilgilerini NewYork banker ve mal toplantıcılarına satmaya başlamıştır. 1849 yılında Bredstreet Company adından bir şirket kurarak derecelendirme kuruluşu görevini yapan ikinci şirket olarak ortaya çıkmıştır.

Daha sonra bu iki şirket birleşerek  “Dun and Bradstreet” ismini almıştır. 1962 yılına gelindiğinde ise “Dun and Bradstreet”  isimli şirket, ismini Moody’s İnvesters Service olarak değiştirmiştir ve günümüzde de aynı isimle devam etmektedir.

Moody’s derecelendirme şirketinden sonra,1916 yılında Poor’s Publishing Company ve 1922 yılında Standard Statistic Company derecelendirme faaliyetine başlamıştır. 1941’de bu iki derecelendirme kuruluşu birleşerek günümüzde de faaliyetlerine devam eden Standard&Poor’s(S&P) ismini almıştır.

Bir başka derecelendirme kuruluşu olan Fitch, 1913 yılında kurulmuştur. 1924 yılından günümüze kadar gelen üç harfli (A-B-C) değerlendirme kriterini piyasaya kazandırmıştır.  1931 yılında Wall Street’in çöküşünden sonra ilk kez derecelendirmeyi düzenleyici amaçla harf sistemini kullanılmıştır.

Bu üç büyük kredi derecelendirme kuruluşu geçmişte olduğu gibi günümüzde de aktif rol oynayarak piyasadaki banker ve bankalara bilgi akışı sağlamaktadır.

Moody's'in gerçek patronlarının paradan para kazanan Wall Street baronları olduğu ortaklık yapısından anlaşılmaktadır. Moody's ve S&P'nin 8 büyük ortağı aynı şahıs ve şirketlerdir.

 
  1. Berkshire Hathaway Inc. %12.8
  2. ValueAct Capital %7.5
  3. Neuberger %2.7
  4. Blackrock Financial M . %1.6
  5. Capital World Investors Moody's % 12.6 S&P % 10.3
  6. Vanguard Group Inc. Moody's % 5 S&P % 4.6
  7. State Street Global Moody's %5 S&P % 4.3
  8. BlackRock Institutional Moody's % 3.7 S&P % 4
  9. T. Rowe Price Associates Moody's %5 S&P % 3.2
  10. Alliance Bernstein Moody's % 3.9 S&P % 1.7
  11. Independent Franchise Partners Moody's % 2.5 S&P % 1.9
  12. INTECH Investment Moody's % 1.9 S&P % 1.3
  13. Oppen heimer- Funds % 4
 
  1. JANA Partners % 3.5
  2. Dodge & C o x % 3.2
  3. Fiduciary Man. % 2.4
  4. Morgan Stanley % 2.2
  5. Ontario Teachers P. % 2.3
 

Kredi Derecelendirme Kuruluşlarının Sunduğu Hizmetler şunlardır:

  1. Ülkelerin yönetimleri ve ulusal merkez bankalarının kredibilitesini değerlendirir.
  2. Borçluların kredibilitesini ve borçların sürdürebilirliğini değerlendirir.
  3. Bankaların ve finansal kurumların mali yapılarını ve borç kapasitelerini değerlendirir.
  4. Dış ticaret yapılarını ve cari açığı inceler, sürdürebilirliğini değerlendirir.
  5. Reel sektörde ve finans sektöründe yatırım yapılabilirlik değerlendirmeleri yapar.
  6. Makroekonomik büyüklüklerdeki gelişmeleri inceleyerek türlü risklerin analizini yapar.
  7. Değerlendirmeleri kısa, orta ve uzun vadelerle periyodik olarak yapar.
  8. Verilen notlar, ulusal ve uluslararası kamuoyuna duyulur.

“Farklı yöntemler kullanarak notlandırma yapan ve oligopol yapıyı oluşturan üç büyüklerin sektördeki etkisini anlamak için yaptıkları kredi derecelendirme ve elde ettikleri ciro seviyesine bakmak gerekir. Fitch’ in 50 den fazla büroda 2000’nin üzerinde çalışanı, Moody’s in 28 ülkede 6400’ün üzerinde çalışanı ve Standar&Poor’s un(S&P) 26 ülkede 5000 den fazla elemanı bulunmaktadır.”

Kredi değerlendirme kuruluşlarının “objektiflik, tarafsızlık, şeffaflık ilkesi” ile hareket etmeleri gerekirken çoğu kere finansörlerle ve siyasi karar alıcılarla ortaklık ilişkisi içinde oldukları görülmektedir.

Türkiye gibi ülkelere; uluslararası kabul gören kredi derecelendirme kuruluşları tarafından yatırım yapılabilir seviyede olmayan notların verilişi fonların ülkeye girişi engellemektedir. Not alan ülkeler yatırım yapılabilir notu aldıklarında söz konusu fonlar çözülecek ve ülkeye düşük maliyetli önemli bir kaynak sağlanmış olacaktır. Bu nedenle kredi derecelendirmenin notu hem borçlanma maliyetlerini hem de yabancı fonların ülkeye girişini etkilemektedir.

Kredi notunun verilmesinde ölçüt olarak ele alınan kıstasların en mühimleri şunlardır: GSYH Büyüme Oranı, Kamu Borcu/ GSYH, Enflasyon Oranı, Cari Açık/GSYH

2008 küresel krizinde kredi notları çok yüksek olan kurumların bir gecede notunun düşürülmesi, kredi derecelendirme kurumlarına olan güveni sarsmıştır.

Puanlamaları son derece tartışmalı ve sabıkası hayli kabarık olan üç büyük kredi değerlendirme kuruluşunun son zamanlarda yaptığı icraatlar da iyileşme görünmemektedir. Yakın zamanda Avrupa’nın en büyük ve istikrarlı ekonomisi Almanya’nın kredi notu düşüren kredi kuruluşuna büyük tepki göstermesi, bu kuruluşlarla ilgili rahatsızlığı artırmıştır. Almanya’nın tepkisi kredi derecelendirme sektöründe yeni bir düzenleme ihtiyacını da gündeme getirmiştir. Kredi derecelendirme kuruluşlarının özellikle üç büyüklerin yaptıkları analizler, verdikleri notlar ve durum değerlendirme açıklamaları hala para ve sermaye piyasalarını ciddi şekilde etkilemekte, küresel döviz paritelerini ve borsa puanlarını sarsmaktadır. Puanlama araçlarıyla ile finans piyasalarını yönlendirmeleri bu kuruluşlara uluslararası ilişkileri dolaylı biçimde etkileme imkânı vermektedir. Kredi notu ve genel görünüm seyri değiştirilen ülkenin uluslararası finans piyasalarındaki itibarı bu değişiklikten etkilenmektedir. Derecelendirme kuruluşlarının politik hesaplarla verdiği notlar, yabancı yatırım çekerek kalkınmayı hedefleyen devletlere zarar verebilmektedir. Bu nedenle son zamanlarda bazı ülkelerin kendi kurdukları derecelendirme kuruluşlarıyla ya da üç büyük kuruluş dışındaki kuruluşlarla çalışmaya tercih ettikleri görülmektedir. Böylece sektörün oligopol yapısı kırılabilecek Moddy’s, Standard & Poor’s ve Fitch’e uzun vadede rakip kuruluşlar çıkabilecektir. Ancak bu durum, üç büyük derecelendirme kuruluşunun piyasalar üzerindeki etkisinin yakın zamanda zayıflayacağı anlamına gelmemelidir.

“Büyük Üçlü”ye ABD’de, de itirazların yapıldığı görülmektedir. Kongreye sunulan bir raporda, “Kredi derecelendirme kuruluşları, piyasa paylarını artırmak için birbirleriyle firmalara en iyi kredi derecesini sunabilmek için yarışırken, standartları düşürdüğü” belirtilmiştir.

Eski Avrupa Merkez Bankası Başkanı Jean Claude Trichet ve Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schaeuble derecelendirme sektöründeki oligopolün kırılması gerektiğinin altını çizen Avrupalı politikacılar arasında yer alıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da kredi derecelendirme kuruluşlarının ideolojik yaklaşımlarını eleştiren devlet adamlarının başında geliyor. Eski Çin Devlet Başkanı Hu Jintao da ülkelere ilişkin derecelendirme sisteminin iyi çalışmadığını belirterek, “daha objektif, adaletli ve makul standartlar” oluşturulması çağrısında bulunmuştu.

Hamburg Uluslararası Ekonomi Enstitüsü Direktörü Thomas Straubhaar ise “Amacı kârını maksimuma çıkarmak olan kredi derecelendirme şirketlerini, uluslararası hâkimler gibi davranarak, ülkeler hakkında üçüncü tarafları bağlayıcı kararlar almasına izin verilmemelidir.” demiştir.

Bu kuruluşların ABD’nin dış siyasetine bağlı olarak karar almaları ve finansal raporlar üzerinden hedef ülkelerin piyasalarını çökertmeye çalışmaları Türkiye’de ciddi rahatsızlık meydana getirmiştir.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.