Haberin Kapısı

Soğan, Sarmısak ve Kan Şekeri

SAĞLIK

Sıkılarak elde edilen soğan suyunun hastalarda yemek sonrası yükselen kan şekerinin kontrol altına alınmasını sağladığı gözlenmiş­tir. Özellikle tansiyon düşürücü veya kan sulandırıcı olarak sarımsak hapı kul­lanan şeker hastalarının kan şekerini kontrol etmeden kan şekerini düşürücü ilaç kullanamamaları gerekir.

Pırasa gibi aynı aileden olan sarmısak ve soğanın da kan şekerini düşür­düğü deneysel olarak ortaya konulmuş. Taze soğan ve sarmısak, ayrı ayrı oda ısısında herhangi bir ısı uygulanmadan su ile ekstre edilmiş ve elde edilen özüt deney hayvanlarına 4 hafta süre ile verildiğinde, diyabetik yapılmış deney hay­vanlarındaki şeker seviyesinin normal seviyeye indiği, karaciğer (enzim sevi­yeleri) ve böbrek işlevlerini düzenlediği (üre, kreatinin, bilirubin) gözlenmiş. Ancak, yemek hazırlarken ısı uygulandığında, soğan ve sarmısak içerisindeki ısıya dayanıksız etkili bileşenleri önemli ölçüde bozduğundan bu yararları pek belirgin olamamaktadır.

Bir çalışmada, deneysel olarak şeker hastalığı oluşturulmuş sıçanlarda, sarmısak özütü verilmesi ile şeker hastalarında önemli şikâyetler arasında yer alan, kalp-damar rahatsızlıkların önlenebileceği bildirilmektedir. Bir diğer araştırmada, sıkılarak elde edilen soğan suyunun üç şeker hastasında yemek sonrası yükselen kan şekerinin kontrol altına alınmasını sağladığı gözlenmiş­tir. Yürütülen deneysel çalışmalar soğan ve sarmısak içerisinde bulunan or­ganik kükürtlü aminoasit bileşiklerinin (S-metil ve S-allil sistein sülfoksitler) etkili olduklarını ortaya koymuştur.

Geçtiğimiz aylarda yayınlanan bir çalışmada, deneysel olarak şeker hastası yapılmış sıçanlar üzerinde, şimdiye kadar yürütülmüş deneysel çalışmaların birlikte değerlendirilerek etkinliklerinin karşılaştırılması amaçlanmış. Deney hayvanlarında sarmısak özütü, soğan özütü ve etkili oldukları bildirilen bile­şenleri S-metil sistein sülfoksit, S-allil sistein sülfoksit ve diallil trisülfıt ayrı ayrı 28-45 gün süre ile uygulandıktan sonra kan şekeri, vücut ağırlığı değişimi, plazma toplam kolesterol ve toplam trigliserit, iyi huylu kolesterol (HDL-C) ve karaciğer glikojen seviyeleri takip edilmiş. Yapılan değerlendirmede, ince­lenen tüm değerlerde soğan ve sarmısak ile etkili bileşenlerinin belirgin etkisi gözlenmiş. Ancak, soğan özütünün, sarmısak özütüne göre kan şekeri kont­rolünde daha yüksek etki gösterdiği, etkili bileşenleri S-metil sistein sülfoksit, S-allil sistein sülfoksit’in kan şekeri kontrolü ve ağırlık kontrolünde etkisinin soğan özütünden daha yüksek olduğu sonucuna varılmış.

Özellikle tansiyon düşürücü veya kan sulandırıcı olarak sarmısak hapı kul­lanan şeker hastalarının kan şekerini kontrol etmeden kan şekerini düşürücü ilaç kullanmamamaları gerekir. Soğan için ise, pişirmeden yendiğinde aynı şekilde dikkatli olunmasını öneririm. Pişirildiğinde ise, etkili kükürtlü bileşik­ler önemli ölçüde bozularak etkinliğini kaybettiğinden risk azalıyor. Esasın­da buna risk demek pek doğru bir ifade değil, şeker hastalarının kan şekerini doğal yollarla, diyet ve besinler ile kontrol altına alabilmeleri ideal bir durum, sadece kan şekeri seviyesini düzenli olarak kontrol etmek, gerekmiyorsa ilaç almamak yeterli.

Prof. Dr. Erdem Yeşilada 

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.