Haberin Kapısı

Serdahl Tekkesinde Yetişen Bazı Sûfîler ve Âlimler

TASAVVUF

Serdahl Tekkesi, yetiştirdiği âlim zatlarla başta Güneydoğu Anadolu Bölgesi olmak üzere Türkiye’nin birçok bölgesinde hatta yurt dışında etkili olmuştur.

Burada yetişen sûfî âlimler bölgede ilimle uğraşsın-uğraşmasın herkesin tanımış olduğu kişilerdir. Serdahl’de yetişen âlimlerden önde gelenleri şunlardır: Molla Ramazan El-Bûtî,[1] Şeyh Fahreddin Arnâsî (Yıldız), Şeyh Halil Serdefî (Aksoy), Şeyh Muhammed Emin Çermukî (Er), Molla Süleyman Hoserî (Bayar),[2] Şeyh Muhammed Sâlih el-Cevvâdî, Şeyh Molla Tâhir-i Hespistî, Molla Abdullah Fırfelî, Seyyid Ali Fındıkî, Molla İbrahim Arabânî, Molla Ahmed Zinârehî, Şeyh Muhammed Ali Ceylanpınârî, Muhammed Beşîr Alakâmîşî (Düzgün), Şeyh Yusuf Kefsûrî (Öz), Şeyh Muhammed Ca’dî el-Amedî, Şeyh Ma’rûf Gercuşî.

Biz bunlardan yalnız üçünün hayatlarını kısaca vereceğiz.

Şeyh Fahreddin Arnâsî (Yıldız) (1910-1972)

Şeyh Muhammed Saîd Seydâ el-Cezerî’nin ilmî yetkinliğini takdir ettiği en önde gelen halîfelerinden biridir. Fahreddin Arnâsi, 1910 yılında Midyat’a bağlı Arnas (Bağlarbaşı) köyünde doğdu.[3] Seyyid nesep olan Şeyh Fahreddin, 14 yaşında medrese tahsilini tamamlamak üzere Batman’a gitti. Tahsilini bölgenin büyük üstadlarından kabul edilen, aynı zamanda tasavvufî yönü de bulunan Silvan’lı Molla Hüseyin Kiçik’in talebesi olan ve Beşirî’nin Tilmiz köyünde müderrislik yapan Molla Hasan Tilmizî’nin yanında tamamladı ve ondan icazet aldı. Batman Ulu Camii imamlığı sırasında yaptığı etkili vaazlarla bölge halkının teveccühünü kazanan Şeyh Fahreddin, bu sıralarda manevî açlık hisseder ve Cizreli Şeyh Seydâ’nın yanına giderek 40 yaşlarında ona intisab eder. Seyr-i sülûkunu tamamladıktan sonra 1955 yılında kendisine halifelikle birlikte ilmî icazet de aldı.[4]

“Şeyh Fahreddin-i Batmânî” olarak şöhret oldu. Yazdığı fetvaların sonunda “El-Miskîn Fahruddîn” mahlasını kullandı. Şeyh Fahreddin, 62 yaşında iken 1 Şubat 1972 tarihinde vefat etti ve annesinin de metfun bulunduğu Batman yakınlarındaki Korik köyünde defnedildi.

Fahreddin, özelllikle fıkıh ilminde otorite kabul edilmiştir. Şeyh Seydâ onun için “Eğer fetvayı Fahreddin verdiyse kaynağına bakmanız gerekmez.” diyerek onun ilmine güvenini ortaya koymuştur. Yüzlerce talebe yetiştiren Fahreddin, şeyhinin isteği üzerine kendi çocuklarına da özel ders vermiştir. Hatta kendisinden sonra postnişîn olan Şeyh Nurullah Seydâ ilmî icazeti ondan almış, halen bu hizmeti yürüten Şeyh Ömer Faruk Seydâ ile kardeşi Şeyh Bâki Seydâ ondan ders okumuşlardır. Ayrıca Prof. Dr. Kerim Ünalan, Prof. Dr. Halil Çiçek, Prof. Dr. Abdülaziz Beki ve Yrd. Doç. Dr. Nusrettin Bolelli başta olmak çok sayıda akademisyenin, il müftüsünün, imamın hocasıdır. Damadı Midyat’lı Molla Muhammed Beşir Aksoy ile Molla Şefik Aksoy da talebeleri arasında yer almaktadır.

Velûd bir yazar olan Şeyh Fahreddin’in başlıca eserleri şunlardır:

Cuma Günü ve Cuma Namazı, Keşfu’l-Ğıta Hâşiyetu İmtihani’l-Ezkiyâ,

Durretu’s-Sadef fi Beyâni Asnâfi’l-Harf, et-Tarsîf fi İlmi’t-Tasrîf, el-İstinare fi İlmi’l-İstiare, Îsâğûcî fi’l-Mantık, Risaletu’l-vad’, el-İ’tisam Hâşiyetu Şerhi’lİsam Ale’l-Ferideti fi’l-Beyân, Miftâhu’l-Cenne fi Ezkâri’l-Kitâbi ve’s-Sünne, Zu’l-Fikâru’l-Hayderî fi’d-difâi ani’ş-Şeyh Seydâ el-Cezerî, El-Kavlu’s-Sedîd fi Beyâni Hukmi’s-Saydi Bi’l-Bundukati’l- Muttehazeti Mine’l-Hadîd .[5]

Şeyh Halil Serdefî (Aksoy) [6] (1916-2002)

Şeyh Seydâ’nın önde gelen halifelerinden biri olan Şeyh Halil Serdefî (Aksoy), aynı zamanda şeyhinden ilmî icazet almış âlim bir zat idi. 1916 yılında Batman’a bağlı Bilahşe köyünde dünyaya gelen Şeyh Halil, aslen Becirman köyündendir ki bu köy bütün bölgenin tanıdığı seyyidler diyarıdır. Şeyh Halil Serdefî, ilk tahsilini babası Şeyh İbrahim’in yanında almıştır. Şeyh İbrahim, Şeyh Ahmed Haznevî’nin hocalarından biridir. Babası vefat ettikten sonra Şeyh Halil, Serdef köyünde on sekiz yaşında iken imamlık yapmaya başladı. Bu dönemde Serdef [7] köyüne ziyarete gelen Seyh Seydâ, Şeyh Halil’i tanıyıp onun Şeyh İbrahim’in oğlu olduğunu öğrenince onun daha iyi yetişmesi için Cizre’ye gelerek kendi medresesinde tahsilini tamamlamasını tavsiye etti. Bunun üzerine evli olmasına rağmen Şeyh Halil, Cizre’ye gitmiş ve Medrese’nin müderrislerinden eski Cizre müftüsü Molla Mahmud Bilge, Molla Abdullah Fırfelî ve Molla Süleyman’ın nezaretinde tahsiline devam etmiş ve son dersleri Şeyh Seydâ’dan okuyarak kendisinden ilmî icazet almış ve tekrar Serdef köyüne dönmüştür.

1953 yılında kendisine tasavvufî hilâfet verildi ve hocası tarafından yine Dargeçit’e bağlı şimdiki ismi Sümer olan Deyvan köyüne ilim ve irşad hizmetlerini yürütmek üzere görevlendirildi. İlmi ve ahlakı ile örnek olan, yaptığı vaazlarla bölgede büyük saygı gören Şeyh Halil, Şeyh Seydâ’nın halifesi olması itibariyle başta Garzan, Botan ve Serhad bölgelerinde aşiretler arası yaşanan sorunlardan, kırgınlık ve küskünlüklere kadar her problemin çözümü noktasında, üzerinde ittifak edilen bir âlim olarak kabul gördü. Eli bol, gönlü genişti. Tor [8] diye isimlendirilen yaşadığı bölgede sofrasına oturmayan insan azdı. Şeyh Halil, çok sevdiği şeyhinin küçük oğlu Abdullah Veli Seydâ’ya kızını vererek şeyhi ile hısımlık bağı kurmuştur. [9] Şeyh Halil, 8 Şubat 2002 tarihinde vefat etti ve Sümer (Deyvan) köyüne defnedildi. [10]

Abdullah Fırfelî (1907-1995)

Şeyh Abdullah Fırfelî, 1907 yılında Daner’de dünyaya geldi. Dorik aşiretinden olup babasının adı İbrahim’dir. Henüz bir haftalık bebek iken annesini kaybetti ve sütanneye verildi. Daner’de Seyyid Ali’den Kur’an öğrenimi ile başlayan tahsil hayatı, birçok yerde okuduktan sonra nihayet Molla Süleyman ve Molla Abdülhakîm’in yanında devam etti. Ardından Suriye’ye gitti ve oradan döndükten sonra Şeyh Said Seydâ’dan ilim okudu ve ilmî icâzetini ondan aldı.

Şeyh Abdullah Efendi, Fahreddin-i Batmânî’nin vefatından sonra talebelerine hocalık yaptı. Ardından Cizre’de yaşayan Şeyh Seydâ hazretlerinin vefatından sonra onun çocuklarını ve talebelerini okutma talebi kendisine teklif edilmiş, o da kabul ederek Cizre’de müderrisliğe başlamıştır. Bu sırada evini Fırfel’den taşımamış, 1989 yılında rahatsızlanmaya başlayınca evini Nusaybin’e taşımış ve 1995’te orada vefat etmiştir. Şeyh Abdullah’ın seksen sekiz senelik ömrünün 65 yılından fazlası medreselerde müderrislik yaparak geçmiştir. Müderrislik hayatı boyunca Şeyh Seydâ’nın çocukları Şeyh Nurullah ve Şeyh Ömer Faruk başta olmak üzere yüzlerce talebeyi okutarak [11] onlara icazet vermiştir. [12] Bunun çoğu da Fırfel’dedir. İşte bu münasebetledir ki Şeyh Abdullah Fırfelî diye şöhret olmuştur. [13]

Doç. Dr. İbrahim BAZ

Şırnak Üniversitesi
İlahiyat Fakültesi

-----------------------------

  [1] Said Ramazan El-Bûtî’nin babasıdır. Aslen Şırnak ili, Güçlükonak ilçesindendir. Hayatı hakkında geniş bilgi için bkz. Said Ramazan el-Bûtî, Babam Molla Ramazan el-Bûtî, (İstanbul: 2006, Kent Yayınları).

  [2] Recep Özdirek, “Cumhuriyet Döneminde İdil’de Yaşayan Müslüman Din Âlimleri”, Geçmişten Günümüze Uluslararası İdil Sempozyumu, (İstanbul: 2011), s. 337.

  [3] Abdülkerim Ünalan, “Molla Fahreddin Batmânî ve İlmî Kişiliği”, İbrahim Hakkı ve Siirt Uleması Sempozyumu, (İstanbul: 2008),s. 501-520.

  [4] Şeyh Seydâ, Mektûbât, s. 56.

  [5] Ünalan, “Molla Fahreddin Batmânî” s. 501-520; Baz, “Midyat ve Çevresinde Tasavvuf Kültürü ve Midyatlı Sûfiler”, (Yayınlanmamış Tebliğ Metni); www.seyhfahreddin.com

  [6] Şeyh Halil hakkındaki bilgiler, 9 Eylül 2011 tarihinde ziyaret ettiğimiz oğlu Molla Muhammed Beşir Aksoy Hocaefendi ile yaptığımız röportaja dayanmaktadır.

  [7] Köy Mardin ili Dargeçit (Kerboran) ilçesine bağlıdır ve bugünkü ismi Altıyol olarak değişmiştir. İlçe merkezine 10 km. uzaklıktadır.

  [8] Tor; Midyat, Dargeçit, İdil, Gercüş ve Nusaybin’in köylerini kapsayan bölgeye verilen isimdir. Bu bölgede yaşayan halka Torî denilir. Tor bölgesine aynı zamanda Turabidin de denilmektedir.Bölge hakkında geniş bilgi için bkz.: Altan Tan, Turabidinden Berriye’ye (Aşîretler, Dinler, Diller, Kültürler), (İstanbul: Nûbihar, 2011)

  [9] Şeyh Seydâ, Mektûbât, s. 52.

[10] Baz, “Midyat ve Çevresinde Tasavvuf Kültürü ve Midyatlı Sûfiler” Uluslararası Midyat Sempozyumu’nda Sunulmuş, Yayınlanmamış Tebliğ Metni).

[11] Şeyh Seydâ, Mektûbât, s. 54.

[12] İcazet alan talebelerden bazısının isimleri, kendisi, babası ve dedesi ile üç nesil icazet almış olan Abdulbaki Deniz Bey tarafından kaydedilmiştir. Bkz.: Abdulbaki Deniz, “Jiyana Mela ‘Ebdullahê Firfêlî”, Nûbihar, 111, 2010, s. 72.

[13]Abdulbaki Deniz, “Jiyana Mela ‘Ebdullahê Firfêlî”, s. 70.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.