Haberin Kapısı

Zikir Nasıl Elde Edilir

TASAVVUF

Ruhi hastalıkları ve kalbi kötülükleri ortadan kaldırmanın çaresi, yalnız lisanla zikir değil, bilakis murakabe, tefekkür ve tezekkürdür.

Ey irşad talebinde bulunan kişi, bu yolda sana zikrullahın nasıl elde edileceğini izah edeyim. O, Allah-u Teala’nın bütün amellerini bildiğini, kalbinde sakladığın şeylerin bile O’na gizli olmadığını göz önünde bulundurmandır. Böylece zikrullahın tahsili sana kolaylaşmış ve amellerin tamamlanmış olur. Zira bütün amellerimizi kuşatan şey, onu iradesiz tefekkürsüz ve huzursuz yapmaktan başka birşey değildir. Eğer bu murakabe kuvvetlenir ve iyice kökleşirse, sahibinin masiyetlerden sakınması kolaylaşmış olur. Çünkü o, her zaman için nefsinin, en küçük hareket ve kalbinde gizlediği şeylerin bile kendisine gizli kalmıyacağı bir murakıbın kontrol ve müşahedesi altında olduğunu bilir.

Şu da bilinen bir gerçektir ki, Allah’ı (sübhanehu ve teala) zikretmek sadece lisanın zikri olmayıp, bilakis bambaşka bir şeydir. O da, zikredilen misaldeki gibi ilmi murakebe ile elde edilir. Bu murakabe, ister Allah (c.c.)’ın bütün amellerimizi bildiği ve kusurlarımız dolayısiyle bizi muahaze edeceği şeklinde olsun ki, murakabenin başlangıcı budur. İsterse sevgilinin (Allah.c.c.) ibadetlerimizi bildiği ve kusur işlediğimiz takdirde bize gazab edeceği şeklinde olsun ki, bu da sevenlerin halidir.

Bütün bunlardan anlaşıldı ki, ruhi hastalıkları ve kalbi kötülükleri ortadan kaldırmanın çaresi, yalnız lisanla zikir değil, bilakis murakabe, tefekkür ve tezekkür olduğu bütün tasavvuf imamlarınca üzerinde ittifak edilen bir husustur. Şüphe yok ki insan, insan olduğu müddetçe, çirkin bir suç işlerken diğer bir insanın görmesinden utanır. O halde, Allah (c.c.)’ın kendisini her yerde gördüğü inancı kalbinde kökleşir, nuhuna işlerse, işte o zaman hadis lisanıyla “İHSAN” denilen hakiki iman tecelli eder. Bu da rabbani heybetin ve ilahi azametin tecellisiyle Allah (c.c.)’ın ni’metlenini üzerine yağdırdığı sıratı müstakim üzeredir. Ekseriyetle de isyan etmez.

Lisanla zikre gelince; şüphesiz ki faydalıdır. Yapıldığından dolayı sevap da verilir. Kalbin lisana mutabakatı olmasa da o, ilahi huzurun teminine vesiledir. Tatlı ve ekşi şeylerin yalnız isimleri dahi ağzı sulandırıp iştahı kabartır ve o şeyleri arzulamaya sebep olurken, Allah (c.c)’ın lisanla zikri huzura ve sevaba nasıl müessir olmasın?

Şeyh Muhammed Nurullah El-Cezeri/Tasavvufun Sırları

Tercüme: İbrahim Öztürk

Yorumlar (2)

Emel Ölçenoğlu öztürk 4 Yıl Önce

Çok güzel sesli dinle kadın değil erkek seslendirmesi daha iyi olacak bu yazıya kadın sesi yakışmaz hem takva açısından da yanlış

Editör 3 Yıl Önce

Google alt yapısında erkek sesi yok maalesef

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.