22.07.2016, 16:21

Birlik ve İzzet

Bismillahirrahmanirrahim.

İnsan yaşayabilmek için birlik olmak zorunda. Şöyle ki, birlik içinde olmayan topluluklar hem kendilerini hem de etkileri altındaki toplumları koruyamamış neticede tarihin tozlu sayfalarında kaybolup gitmişlerdir. Şu an esamesi dahi okunmayan bir çok topluluk gelmiş ve geçmiştir. Sözlü ve yazılı tarih bir ve beraber olmuş toplumların hikayelerini anlatır. Bu fikri tersten okursak, hikayesi okunup yazılmayan topluluklar yok hükmündedir sonucuna varabiliriz.

Ne oldu da, bu konu üzerinde yazma ihtiyacı hissetim? Bu soru 15 Temmuz 2016 tarihindeki dış bağlantılı FETÖ’nün (Fetullahçı Terör Örgütü) darbe girişiminden sonra, birlik ve beraberliğin öneminin artması ve unutulmaya yüz tutmuş Çanakkale ruhuna ne kadar ihtiyacımızın olduğunun farkına varılması ve bu konu hususunda karınca kararınca benim de bir şeyler yazmam gerektiği ihtiyacındandır.

Yurdum insanı, duygusal bir karaktere sahiptir. Bu karakter kendisinin hem zayıf, hem de kuvvetli yönlerini şekillendirir.

Zayıftır Çünkü; çabuk öfkelenir, çabuk küser, çabuk güvenir, çabuk inanır. Allah adıyla, Peygamber adıyla, İslam adıyla çok rahat kandırıla bilirler. Yaratandan ötürü yaratılana, değerinin üstünde değer verebilirler. İslam alimlerinin gölgelerine sığınıp o alimlerin toplumdaki değerinden nemalananları, fitneye sebebiyet vermemek için hemen ayırmaz, düzelebileceği ümidiyle zamana bırakırlar. Olaylar karşısındaki tavrı genelde yapıcı olduğu için, kolay kolay işin içindeki hinliği görmek istemez. Gördüğü negatifliklerin zamanla düzeleceğine inanarak, olaylara müdahil olmayı geciktirirler.

Kuvvetlidir çünkü; Birliği kavram olarak tam idrak edemezse de pratikte bu coğrafyanın tüm fertleri olağan üstü durumlarda, mıknatısın çekim alanına girmiş demir parçaları gibi mıknatısın etrafında toplanır ve yek vücut olurlar. Gerek Türk gerek Kürt gerekse bu coğrafyadaki diğer etnik kökenlerdeki insanlar,kendi aralarında küsseler yahut tüm ilişkilerini kesseler dahi, zor zamanlarda düşünmeden bir araya gelip daha önceki ayrılıklarını ikinci üçüncü plana atarak birleşirler.

Aile kavramı bu coğrafyanın en önemli unsurlarındandır. Dolayısıyla bu vatanın tüm fertleri adını koymasalar da çok büyük bir ailenin parçası olduklarını hep hisseder ve bilirler. Kendilerine kendilerinden bir yönlendirici geldiğinde tabi olur ve bu tabiiyeti Allah’u azimuşşanın emirlerine riayet şeklinde görüp, büyük aile mefkuresinin icaplarından olarak kabul ederler.

Sadede gelelim.15Temmuz 2016 darbe girişiminin ardından milletimiz birlikte hareket etmenin ortaya koyduğu gücü fark edip bu gücü deneyimleme imkanına kavuştu.Türk’ü, Kürt’ü, Arap’ı , Sünni’si - Alevi’si, dinlisi - dinsizi herkes ama herkes emir komuta zincirine takılmış vatanını ve geleceğini koruyup kurtarmak adına Cumhurbaşkanının çağrısına kulak vermiş, iç ve dış düşmanların gayretlerini kursaklarına gömmüşlerdir. Elhamdulillah…Rabbimize ne kadar şükretsek azdır.

Bu durum bu vatan ve millet üzerinde emelleri olanların hezimeti olarak, bizlerin lehine avantaj sağlamıştır. Bu avantajları sıralamadan önce eğer bu darbe girişimi başarılı olsaydı ne olurdu?

Cumhuriyet tarihi boyunca bu vatanın evlatlarını ve değerlerini çağdaşlık adına hep yok saydılar.İslam ve Müslüman arasına setler koyarak bu milletin insanlarını kendi dininin cahili yaptılar.Öyle ki bilgisi ilmihal düzeyinde olan insanı, alim denilecek duruma getirdiler. Bu milletin öz evlatları dışarıdan ısmarlama getirilen mihraklar tarafından ötekileştirildi, küçümsendi ve dininden diyanetinden uzaklaştırılmasına yönelik her türlü adımı atmaktan geri durmadılar. Bu istibdat dönemi nispeten zayıflar gibi oldu Merhum Adnan Menderes başa geçti. Ümmetin o kadar bağrı yanmıştı ki,teferruat olarak kabul edebileceğimiz İslami kazanımlar bile büyük kazanımlar haline geldi. Millet yavaş yavaş kendini toparlamaya başladı kendi kendine yetmeye başladı içerideki ve onları kullanan dış düşmanlar bu kazanımları bile çok görerek darbe yoluyla milletin bu kazanımlarını geri aldılar.Darbeler darbeleri kovalarken askerden, devletten ve polisten korkan nesiller yetişti.

Bu milletin durumuyla dertlenen, milletin arasından önderler çıkarıldıysa da Laiklik denerek, Cumhuriyetçilik Çağdaşlık bahaneleriyle bu millet sevdalılarının da kazanımları hiç edildi. En son bu ülke yine bu iç ve dış düşmanlar vesilesiyle 2001’de iflas etti. Nihayet 2002 yılında yine milletin bağrından tüm engellemelere, fitne ve fesatlara rağmen milletim diyen biri çıkarak bu ülkeyi 14 senede mazlumların yüzünü döndüğü bir ülke konumuna getirmeyi başardı. Öyle gayret ehli idi ki, elde ettiği kazanımlar, Cumhuriyet tarihinin tamamından daha fazlaydı. Huzur ortamı tesis edilmiş insanlar rahata ve rahatlığa kavuşmuşlardı. Kendilerinin dışında diğer mazlum coğrafyalarla irtibatları kuvvetlendirmiş neticesinde tüm mazlumların ümidi olmaya başlamıştı. İşte bu darbe girişimi başarılı olsaydı bu millet tekrar geçmişteki karanlık günlere dönecekti.Yine bizim sözümüz yere düşecek yine ikinci sınıf insan konumuna konulacaktık. Bizim değerlerimizi bizden alacak ve zenginliklerimizi dış mihraklara peşkeş çekeceklerdi. Elhamdulillah başaramadılar.

izin vermedi, insanların kalplerine cesaret verdi ve bu zalimler başaramadı. Alla’u teala bu güruhu bizleri vesile kılarak zelil etti.

Bu darbe girişiminin püskürtülmesiyle milletimiz ve tüm mazlum halklar büyük kazanımlar ve avantajlar elde ettiler.

Öncelikle neredeyse toplumun herkesimi arasında yapay sorunlar çıkartmışlar ve bu toplumun fertleri birbirlerinden uzaklaştırılmaya başlanmıştı. Neredeyse herkesi, kendi gurubu içerisine hapsetmişlerdi.Neredeyse diyorum çünkü darbeciler de bu kanaatle halkın birbirlerine olan hoşnutsuzluğu vesilesiyle meydanlara çıkamazlar sonucuna varmış ve planlarına halkın direncini dahil etmemişlerdi. Halkımız bu zalimlerin oyuncağı olmamış ve Başkomutanımızın çağrısına kulak tıkamayıp bilakis her şeyleriyle tabi olup meydanlara çıkarak kendi vatanlarını savunmuşlardır.

Cumhuriyet tarihinden bu yana sindirilmiş bir toplum iken halkımız kendi küllerinden doğmuş zulme ve zalimlere karşı mücadele kabiliyeti kazanmışlardır.

Devletin tüm kademelerindeki hainler deşifre olmuş, bunların gerçek yüzünü bu halk ve tüm dünya görmüştür. Ayrıca hükümet ne zaman bu örgütle alakalı bir adım atsa “ Hükümet bize zulmediyor” safsatasıyla hükümetin yaptığı tüm hamleler zayıflatılıyor itibarsızlaştırılıyordu. Bu saatten sonra hükümetin bu zalimler hakkında yapacağı her hamle böyle bir engele takılmayacak.

Darbecilerin iplerini ellerinde tutanlarda gelen itiraflar neticesinde gün yüzüne çıktı.

Dostlar zor zamanda belli olur. Bu vesileyle dünyadaki gerçek dostlarımız da meydana çıktı.

Zalim İslam düşmanlarına karşı bu millet , onların hile ve desiselerine pabuç bırakmadı ayrıca onlara karşı mücadele edebilecek bir güç olduğunu isbat etti.

Bu saldırılardan sonra, güçlü bir Türkiye’nin bu düşmanları rahatsız ettiği ve bu tür kalkışmalara bu milletin her ferdinin hazırlıklı olması gerekliliği ortaya çıktı.

Gücün tadını unutmuş olan bu millete, güçlü olmanın verdiği özgüveni, bu güç ve özgüvenle tüm mazlumlara ümit olabileceği bilincini ortaya çıkardı.

Bundan sonra gafil avlanmak gibi bir stratejik zafiyet ortadan kalktı.

Milletimiz,Vatan Millet için çağrıldığında, daha hızlı organize olmanın hem pratiğini yaptı hem de önemini kavradı.

“Su uyur düşman uyumaz” atasözünün hangi durum için söylendiğinin farkına vardı. Düşmanın uyumadığını kendisinin zayıf anını beklediğini anladı.

Bu mücadeleler esnasında birçok marjinal gurubun yaptığı hak aramalarındaki yakıp yıkmak, kırıp dökmek, özel ve kamu mallarına zarar vermek gibi, Milletin malına zarar vermeden de bu tür hak arayışlarının yapılabildiğini ortaya koydu.

Kafirlerin birbirlerinin dostu olduğu ve yüzümüze sadece bizi kandırmak için güldüğünü çok net bir şekilde anlamamıza vesile oldu.

Elde ettiğimiz kazanımların büyüklüğünü ve heba edilemeyecek kadar öneme haiz olduğunu ortaya çıkardı.

Son söz olarak BU VATAN BİZİM. Tüm mazlum coğrafyalar umudunu buraya bağlamışken, Allah’u teala tüm mazlumların yüzünü bize döndürüp, bizlerin İslam bayrağını taşıma liyakati içerisinde ve bilincinde olmamız İSLAMIN VE MÜSLÜMANLARIN İZZETİ için büyük önem arz etmektedir.

Selam ve dua ile…

Yorumlar (0)
15
açık
Namaz Vakti 26 Nisan 2024
İmsak 04:27
Güneş 06:03
Öğle 13:07
İkindi 16:55
Akşam 20:01
Yatsı 21:31
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 33 90
2. Fenerbahçe 33 86
3. Trabzonspor 33 55
4. Beşiktaş 33 51
5. Başakşehir 33 49
6. Rizespor 33 48
7. Kasımpasa 33 46
8. Antalyaspor 33 45
9. Alanyaspor 33 45
10. Sivasspor 33 45
11. A.Demirspor 33 41
12. Samsunspor 33 39
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 33 37
15. Konyaspor 33 36
16. Gaziantep FK 33 34
17. Hatayspor 33 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 33 30
20. İstanbulspor 33 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 31 69
2. Göztepe 31 63
3. Ahlatçı Çorum FK 31 55
4. Sakaryaspor 31 54
5. Bodrumspor 31 52
6. Kocaelispor 31 52
7. Bandırmaspor 31 47
8. Boluspor 31 47
9. Gençlerbirliği 31 47
10. Erzurumspor 31 42
11. Ümraniye 31 37
12. Manisa FK 31 36
13. Keçiörengücü 31 36
14. Şanlıurfaspor 31 34
15. Tuzlaspor 31 33
16. Adanaspor 31 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 31 7
Takımlar O P
1. Arsenal 34 77
2. M.City 33 76
3. Liverpool 34 74
4. Aston Villa 34 66
5. Tottenham 32 60
6. M. United 33 53
7. Newcastle 33 50
8. West Ham United 34 48
9. Chelsea 32 47
10. Bournemouth 34 45
11. Brighton 33 44
12. Wolves 34 43
13. Fulham 34 42
14. Crystal Palace 34 39
15. Brentford 34 35
16. Everton 34 33
17. Nottingham Forest 34 26
18. Luton Town 34 25
19. Burnley 34 23
20. Sheffield United 34 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 32 81
2. Barcelona 32 70
3. Girona 32 68
4. Atletico Madrid 32 61
5. Athletic Bilbao 32 58
6. Real Sociedad 32 51
7. Real Betis 32 48
8. Valencia 32 47
9. Villarreal 32 42
10. Getafe 32 40
11. Osasuna 32 39
12. Sevilla 32 37
13. Las Palmas 32 38
14. Deportivo Alaves 32 35
15. Rayo Vallecano 32 34
16. Mallorca 32 31
17. Celta Vigo 32 31
18. Cadiz 32 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 32 14
Günün Karikatürü Tümü