10.12.2020, 12:59

'Haçlı İttifakı' AB, Türkiye İçin Masada

Avrupa Birliği, Türkiye’nin üyeliği için fasıl üstüne fasıl açarken; Suriye, Libya, Doğu Akdeniz, Kuzey Kıbrıs ve Yukarı Karabağ meselelerinde inisiyatif alınınca iş tehdit, taciz, blöf ve şantaja kadar dayandı. Bugün toplanacak  AB Zirvesi’nde masaya yatırılacak olan Türkiye kısa, orta ve uzun vadeli yaptırımlarla terbiye edilmeye çalışılacak. “Söz dinlemeyen Türkiye”, ‘Haçlı İttifakı’nın aldığı açık ve gizli planlara karşı yeni bir beka pozisyonu alacak.

*

Küresel Haydutlar” çatışma sahası olan Batı Asya’da (Ortadoğu) enerji kaynakları, kara ve deniz ticaret yollarından elde ettikleri haraçları artırmak için var gücüyle saldırıyor. İskenderun Körfezi, Süveyş Kanalı ve Hürmüz Boğazı üçgeni ve Karadeniz, Hazar Denizi, Aden Körfezi ve Umman Denizi dörtgeni içinde kalan en sıcak çatışma alanlarındaki büyük güçler mücadele veriyor.

ABD’nin Suriye’deki hedefi, Ortadoğu’daki temel hedefinin bir parçası. O temel hedef; Basra’dan Doğu Akdeniz’e kadar bir enerji ve bu bölgede terör koridoru kurmaktı.

ABD’nin bu koridora karşı çıkan Türkiye’yi oyalaması sonuç vermedi. Türkiye “kendi göbeğini kendi kesmek” için 9 Ekim’de düğmeye bastı. Barış Pınarı Harekâtı’yla “küresel haydut”ların lideri ABD’nin planlarını bozdu.

*

Bir taraftan Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan eden, diğer taraftan ise Golan Tepeleri’ni İsrail’in toprağı olarak tanıyan ABD, hoyratça yönettiği savaştan geri atmak zorunda kaldı.

Fakat bölgemizde çok denklemli yeni bir oyun başladı!.. Dün “kimyasal silah var” diyerek Irak’ı işgal edenler, bugün hedefe İran’ı koyarak bir taraftan Körfez’i ablukaya alıp, diğer taraftan ise Doğu Akdeniz’de suları ısıtmaya devam ediyor.

Oluşturulacak dezenformasyon ve manipülasyonlar sayesinde “küresel haydutlar”ın kirli oyunlarında yeni bir safhaya geçeceği aşikâr.

*

Dünyayı attığı tweetlerle yönlendirmeye çalışan Donald Trump, “Bırakın Suriye ve Esad Kürtleri korusun ve kendi toprakları için Türkiye’yle savaşsın...” sözleriyle psikolojik harpta yeni bir evreye geçmişti.

Dün bizimle Suriye topraklarında devriye atanların ajandalarında hiç şüphesiz “Suriye Cehennemi”nde Beşşar Esed’le Türkiye’yi çatıştırmak ve yeni bir kaos üretmek, arkasından ise uluslararası yaptırım ve ambargolarla köşeye sıkıştırıp “böl, parçala, yönet” planlarını devreye sokmak var. Öyle kirli bir savaşın içindeyiz ki, asla popülizm yapma lüksümüz yok.

40 bin insanımızı katleden PKK/PYD-YPG tehdidini tamamen ortadan kaldırmak, DEAŞ terörünün yeniden ayağa kalkmasını önlemek ve barış koridoru inşa ederek mültecileri topraklarına döndürmek amacıyla icra edilen operasyonlarla kirli oyun şimdilik bozuldu!.. Mehmetçiklerimiz destan yazarken diğer taraftan fitneciler de boş durmuyor. İttihat Terakki artıkları fitne ateşini körüklemek için ellerindeki silah, kalem ve makamlarla “Ya istiklâl, ya şehadet” diyen Mehmedimize saldırıyorlar. Sefere çıkmış ordumuzun zafere ulaşmaması, birlik ve dirliğimizin akamete uğraması için bütün imkânlarını seferber ediyorlar.

Yani “son kaleyi içerden çökertmek” için dozajını artırdıkları dezenformasyonla gücümüzü zayıflatmaya çabalıyorlar. Çirkin emellerine ulaşmak için aramızda “canlı bomba” gibi geziyorlar.

*

Sömürü düzenini kuranların dişlileri arasında feryat eden mazlumlara kulak tıkayan iki yüzlü batı, bölgesine huzur götürme mücadelesi veren Türkiye’ye diz çökertmek için silah satmamakla, ekonomik yaptırımlarla tehdit ediyor. Avrupa Birliği üyeleri alelacele toplanıp oy birliğiyle kınayıp, Kıbrıs’taki sondaj faaliyetlerinin durdurulması için aba altından sopa gösteriyor.

İpleri “küresel haydutlar”ın elinde olan zağarlar, sahiplerinin goygoyculuğunu, zangoçluğunu yapmaktan geri durmuyor, durmayacak.

*

İnsan hakları teranesiyle dünyayı sömüren “Haçlı İttifakı”nın açık açık savaş ilân ettiği Müslüman coğrafyada parça parça yaşanan “3. Dünya Savaşı”nda oluk oluk Müslüman kanı        akıtılıyor.

Mazlumların umudu olan Türkiye her platformda batının adaletsizliğini haykırdığında, yeni eylemleriyle “küfrün tek millet olduğu”nu ispat ediyorlar.

Ve tarihi yeniden tekerrür ettirmeye çalışıyorlar. 100 küsur yıl önce devreye soktukları sömürü çarklarının eskidiğini görenler yeni yüzyıl için planlarını devreye sokup “böl, parçala, yönet” taktiklerini yeniden devreye sokmak için “Körfez Savaşı”, “Büyük Ortadoğu Projesi” (BOP) ve ardından devreye soktukları “Arap Baharı” ile “Ümmet”e operasyon çekiyorlar. Açık açık “Hak ile Bâtıl Savaşı” yaşanıyor.

***

“HİLÂL-HAÇ SAVAŞI”NIN FİTİLİ ATEŞLENDİ

Libya ve Suriye’de kirli oyunların peşinde koşan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de “Mavi Vatan” doktrinini devreye sokmasıyla aba altından sopa göstermeye başladı.

İlk çıkışını, “Türk halkı büyük bir halk ve başka şeyler hak ediyor. Biz Avrupalılar, Türk halkına değil Erdoğan hükümetine karşı açık ve sert olmalıyız...” ifadesiyle bilinç altındaki kirli emellerini kustu. Açık açık Erdoğan’ın şahsında Türkiye’ye “balans ayarı” vermek için “Haçlı İttifakı”nı göreve davet etti.

11 Ekim’de Ermenistan’ın Azerbaycan’a saldırmasıyla birlikte öteden beri Ermeni diasporası ile kolkola olan Fransa gerginliği tırmandırmaya başladı. Azerbaycan, işgal altındaki “Dağlık Karabağ”da ilerledikçe Macron, ruh hastası gibi davranmaya başladı.

Bu eylemlerin arkasından hızını alamayan Macron, Türkiye üzerinden söylemlerini daha da ileri götürerek, “İslâm, bugün dünyanın her yerinde kriz yaşayan bir dindir” açıklamasıyla İslâm dini ve Müslümanlar üzerinde ameliyat yapmaya kalktı.

İslâm’a olan nefretiyle bilinen ve Hz. Muhammed’e hakaret etmekten geri durmayan Charlie Hebdo dergisi devreye sokuldu. Ocak 2015’ten ders çıkarmak yerine “Hilâl-Haç Savaşı” savaşının fitili ateşlendi. Ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın müstehcen karikatürü kapak yapılarak yayınlandı. 

***

IRKÇILIK VE İSLÂM DÜŞMANLIĞI ZİRVEDE

Bugün herkes kulak kesilmiş Avrupa Birliği Zirvesi’nden çıkacak yaptırım kararlarını bekliyor. Recep Tayyip Erdoğan ise Azerbaycan’ın Ermenistan’a karşı elde ettiği Dağlık Karabağ zaferini Bakü’de gardaşlarıyla kutluyor.

Birleşmiş Milletler Kararlarını takmayarak, Yukarı Karabağ Cumhuriyeti’ni tanıma zevzekliğinden başka elinden bir şey gelmeyen Fransız Emmanuel Macron ve yandaşları kafayı sıyırmasında ne yapsın.

Avrupa’nın şımarık çocukları Yunanistan ve Fransa’nın provokasyonlarının, kışkırtmalarının tek bir nedeni var; Türkiye’ye karşı blok oluşturmak. Kendi problemlerini Avrupa Birliği sorunu haline getirerek Türkiye üzerinde baskı kurdurmak. Müzakere masasından kaçarak şantaj politikası uygulamak.

Doğu Akdeniz’de İstanbul’dan Libya’ya insani yardım taşıyan Türk bandıralı ROSELINE-A gemisine, İrini Harekâtı (BM’nin Libya’ya yönelik silah ambargosunun denetlenmesi için AB tarafından Akdeniz’de başlatılan tartışmalı operasyon) kapsamında Yunan komutanın sevk ve idaresindeki Alman fırkateyni ile hukuksuzca ve korsanca çıkartma yapılması bunun delilidir. Önceki gün yine Libya’ya ilaç taşıyan “Mebruka” adlı Türk ticari kargo gemisinin talimatlara uymadığı iddiasıyla 9’u Türk, 17 mürettebatıyla Halife Hafter milisleri tarafından alıkonulması bunun dünyaya ilanıdır.

Türkiye bu alçak girişimlerle bir taraftan tuzağa çekilmek istenirken, diğer taraftan ise hukuksuzluğun daniskasına maruz bırakılmaktadır. Kirli tuzağınız görmüştür; bütün gayretleriniz nafile.

Bu “küresel haydutlar” öyle bir azgınlık içindeler ki, Koronavirüs bile hafif geliyor. Hem sömürü düzenleriyle “kavimler göçü”nü başlatırlar, hem de jeopolitiğimiz zarar görmesin diye altına imza attıkları sözleşmeleri inkar ederler. Sınır kapıları aralanınca da mültecilerin üzerine kurşun yağdırıp, buz gibi sularda boğarlar.

Faşistlik bunlarda...

Irkçılık bunlarda...

İslâm düşmanlığı bunlarda...

Türkiye’nin barındırdığı milyonlarca mülteciyi üzerinize sürseydi ne olurdu?

Faşizm belası ülkenizi yakardı...

Liderlerinizin çoğu değişirdi...

Demografik yapınız târumâr olurdu...

Vesaire...

Peki bugün Avrupa Birliği kalkmış neyin peşinde koşuyor? Türkiye’ye yaptırım; tam bir akıl tutulması. Şu iyi bilinmeli ki, Türkiye’nin önüne duvar değil, köprü kuranlar kazanır. Türkiye’nin önünü kesilerek, yaptırımlar uygulayarak bir yere varılamaz.

Bu bağlamda İslâm düşmanlığı üzerinden dizayn edilen yeni Avrupa daha özgürlükçü değil, daha otoriter bir Avrupa olacaktır. Böyle bir Avrupa’nın sadece Müslümanlara zarar vermeyeceğini anlamak için kahin oymaya gerek yoktur.

*

İşte bu ırkçılığın bir örneği önceki günkü Paris Saint-Germain ile Medipol Başakşehir futbol takımları arasında oynanan Şampiyonlar Ligi maçında yaşandı. Maçı yöneten dördüncü hakem Sebastian Coltescu, Medipol Başakşehir’in yardımcı antrenörü Pierre Webo’ya “Negro-Siyah Adam” ifadesi kullanarak insanlık suçu işledi. Lanet olsun sizin gibilere; işte ektiğiniz tohumun ürünü.

Yorumlar (0)
15
açık
Namaz Vakti 29 Mart 2024
İmsak 05:18
Güneş 06:45
Öğle 13:14
İkindi 16:45
Akşam 19:32
Yatsı 20:54
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 30 81
2. Fenerbahçe 30 79
3. Trabzonspor 30 49
4. Beşiktaş 30 46
5. Kasımpasa 30 43
6. Başakşehir 30 42
7. Rizespor 30 42
8. Antalyaspor 30 41
9. A.Demirspor 30 39
10. Alanyaspor 30 39
11. Sivasspor 30 38
12. Samsunspor 30 36
13. Kayserispor 30 36
14. Ankaragücü 30 33
15. Hatayspor 30 33
16. Konyaspor 30 33
17. Gaziantep FK 30 31
18. Karagümrük 30 30
19. Pendikspor 30 29
20. İstanbulspor 30 13
Takımlar O P
1. Eyüpspor 27 64
2. Göztepe 27 56
3. Sakaryaspor 27 47
4. Ahlatçı Çorum FK 27 45
5. Kocaelispor 27 45
6. Bodrumspor 27 44
7. Boluspor 27 43
8. Bandırmaspor 27 41
9. Gençlerbirliği 27 40
10. Erzurumspor 27 37
11. Ümraniye 27 33
12. Keçiörengücü 27 32
13. Manisa FK 27 31
14. Şanlıurfaspor 27 27
15. Tuzlaspor 27 27
16. Adanaspor 27 27
17. Altay 27 15
18. Giresunspor 27 7
Takımlar O P
1. Arsenal 28 64
2. Liverpool 28 64
3. M.City 28 63
4. Aston Villa 29 56
5. Tottenham 28 53
6. M. United 28 47
7. West Ham United 29 44
8. Brighton 28 42
9. Wolves 28 41
10. Newcastle 28 40
11. Chelsea 27 39
12. Fulham 29 38
13. Bournemouth 28 35
14. Crystal Palace 28 29
15. Brentford 29 26
16. Everton 28 25
17. Luton Town 29 22
18. Nottingham Forest 29 21
19. Burnley 29 17
20. Sheffield United 28 14
Takımlar O P
1. Real Madrid 29 72
2. Barcelona 29 64
3. Girona 29 62
4. Athletic Bilbao 29 56
5. Atletico Madrid 29 55
6. Real Sociedad 29 46
7. Real Betis 29 42
8. Valencia 28 40
9. Villarreal 29 38
10. Getafe 29 38
11. Las Palmas 29 37
12. Osasuna 29 36
13. Deportivo Alaves 29 32
14. Mallorca 29 30
15. Rayo Vallecano 29 29
16. Sevilla 29 28
17. Celta Vigo 29 27
18. Cadiz 29 22
19. Granada 28 14
20. Almeria 29 13