01.04.2024, 18:55

Melamilik

Melamiliğin kökeni Tasavvufun Horasan ekolüne uzanır. İlk kez orada görülmektedir. H.3. asırda Nişabur fütüvvet ve melamet özelliği ön plana çıkan yer olmuştur. Melamilik bildiğimiz tarikatlardan farklı olarak bir silsilesi veya bir kurucusu yoktur. Aslında bu bütün tarikatlarda görülen bir fikir ve akımdır. Ama zamanla çeşitli tarikatlarda bu düşünceyi benimseyen kişiler ortaya çıkmış ve melami bir yol izlemiştir. Türkiye›de ise Bayramiye tarikatı (Hacı Bayramı Veli) içinde bir kol olarak gelişmiştir. H. Bayramı Veli›nin halifesi Akşemseddin ile Ömer Sikkin arasında görüş ayrılığı baş gösterir. Bunun üzerine Ömer Sikkin Dervişlik kıyafetlerini yakar ve Tarikatın kıyafet ve şekil olmadığını söyleyerek kendi ekolünün yolunu melami görüşlere göre çizer ve ülkemizde hızla yayılır. Osmanlılar döneminde melamiler takibata uğrarlar. 12 önde gelen kişileri asılır. Yasaklanır. Onlarda yer altına çekilip ezoterik bir hüviyet kazanırlar.

Melamilik özellikle ülkemizde zamanla Bektaşiliğe karışacaktır. Onlar da melami bir yaşam benimseyecek ama zamanla tüm ayyaşların, berduşların, fuhşiyat sahiplerinin kendilerini melami ve bektaşi olarak nitelemelerine ve halk tarafından nefretle karşılanmalarına neden olacaktır.

Melamiler, halkın kendileri hakkındaki düşünceye önem vermez kötü olarak tanınmayı nefislerinin kırılması olarak düşünürler. Fakat bu tarz tebliğ ve irşadı engeller. Bu nedenle Sünni tarikatlar tarafından hep şüpheyle karşılanmış ve mücadele edilmiştir. Bektaşilik yasaklandığında onların yerine Osmanlı devleti Sünni ve ilmi karakteri ön planda olan Nakşiliği yerleştirmeye çalışmıştır. Cumhuriyet döneminde Melami, Bektaşi ve Mevleviliğin şems kolu; Nakşilerden intikam almış, tarikatların yasaklanmasını sağlamıştır. Kanun ilk tartışılırken Nakşi kavramlara yasak getirilmeye çalışılmış fakat diğer milletvekillerinin durumu fark etmesi ve siz Bektaşi misiniz neden sadece Nakşiliği yasaklıyor Bektaşi kavramları yasaklamıyorsunuz? İhtarı üzerine yasak genelleşmiş, fakat tarikatlara baskı yapılırken Sünni karakterli tarikatlar takibe uğrarken Mevlevilik, Melamilik ve Bektaşilik desteklenmiş ve bu kadar baskı ile karşılaşmamıştır.

Melamilik düşüncesinin önemli öncüllerinden bir anlamda kurucularından olan kişisi Hamdun Kasar (884)›dır. Onlar, Irak›ta ortaya çıkan tasavvufu şekilcilik, kisve, merasim ve zahiri şartlara bağlı olmakla suçladılar.

Melamet genellikle nefsi dizginlemek, kınamak, itham etmek ve kendine ait ibadetleri azımsamak olarak anlaşılır. Yani onlar daha çok nefsi kınayarak ve halkın tahkirine mazhar olarak ilerlemeyi düşünmüşlerdir. Onlar, zem ve levm (yani halkın kınaması) fiillerinden bahsettikleri kadar sena ve medihten bahsetmezler. İnsanların kınamasına aldırmazlar. Hatta insanların onların kötü olduğunu düşünmeleri için meyhaneden geçerler. Kumar oynadıklarını düşünmeleri için orada bulunurlar. Fahişelerle düşüp kalktıklarını düşünmeleri için onlarla görüşürler. (Şu meşhur padişahın işi ne hikâyesinde olduğu gibi) Böylece insanlar onları kötü görürler. Onlar da nefislerinin tekebbür etmelerini engellemiş olurlar. Fakat bu anlayış zamanla sulandırılmış bu tür yerlerde dolaşan kişiler kendilerini melami olarak nitelemiş, ya da bu tür insanlar buraya sızarak kötü fiillerine bir kılıf oluşturmuş bu durum üzerine Osmanlılar tarafından yasaklanmış takibe uğramışlardır. Yani gerçek melami ile sahtesi karışmıştır.

Onlar hep kötü fiillerin kötülüğünü sürekli anlatır, onlardan korunmaya çalışırken iyi hasletler ve yüceliğini anlatmazlar. Yani riyayı anlattıkları kadar ihlası anlatmazlar. Bu yolu benimseyenler amellerinin eksik ve kusurlarını anlatmayı onun güzelliğini anlatmaya tercih ederler.

Aslında Melamiliğin değindiği konular dağınık olarak bütün tarikatlarda bulunur. Bu nedenle bazıları Melamiliği bir tarikat değil bir tarz olarak görür, müstakil bir tarikat olarak kabul etmez. Çünkü bu yorumlar birçok tasavvuf okulunda bulunur. Ama diğer tasavvuf okulları tek bir yolu benimsemedikleri için Melamilikteki kadar katı tonda bulunmaz.

Allah yolunda “kınayanın kınamasından korkmamanın” (el-Mâide 5/54) temel ilkeleri olması sebebiyle halkın beğenisini kazanmak için dış görünüşlerini süslemeye, toplum arasında ayırt edilmelerini sağlayan bir görünüşe sahip olmaya önem vermediklerini, gönül dünyalarını ve sırlarını bezemek amacıyla Allah’a yöneldiklerini, hayrı gizleme ve şerri açığa vurmamak gibi özelliklerle onların temel düşüncesidir.

Hargûşî’ye göre Melâmetîlerin başlıca özellikleri şunlardır: Bâtınlarındaki “nefsin kendisine ait olmayan bir şeyi kendine izâfe etmesi” anlamına gelen her türlü iddiayı terk edip yalnızca gönüllerini terakki ettirmeye çalışırlar. Başkalarının kusurlarıyla ilgilenmeyi bırakarak kendi kusurlarıyla meşgul olurlar. Onların halleri Allah ile kendi aralarında sımsıkı sakladıkları sırlardır. Bunları başkalarından gizleme konusunda çok titiz davranırlar. Çarşıda, pazarda, sokakta halk ile iç içe yaşar, ancak gönüllerindeki manevi halleri onlardan saklamaya özen gösterirler. Zahirleriyle bâtınlarını, bâtınlarıyla zahirlerini kınamaya devam ederler. Seyrü sülûk metotları “halk ile tahalluk, Hak ile seyr”, yani halk içinde onlardan biriymiş gibi hareket etmek, fakat Hak’tan bir an bile gafil olmamak yöntemini izlerler. İbadet ve taatleri ifa ettikten sonra hemen unuturlar. Çünkü onları unutmamak onlara değer vermek anlamına gelir; bu da kibir, ucb ve riyaya sebep olur.

Sûfî ile Melâmetî arasındaki temel fark üzerinde duran Sülemî’ye göre sûfînin zâhiri bâtınını anlattığı ve sırlarının nuru fiil ve sözlerinde zâhir olduğu için o Hallâc-ı Mansûr ve benzerlerinin yaptığı gibi iddialarda bulunmaktan, Allah’ın kendisine keşfettiği gayb sırlarını açıklamaktan ve Allah’ın onun eliyle gerçekleştirdiği kerametleri insanlara göstermekten çekinmez. Melâmetî ise Allah’ın emini olup kendisiyle Rabbi arasındaki hali kendisine saklar. Öte yandan Melâmetî hiçbir iddia sahibi değildir. Çünkü ona göre iddia cahillik ve münasebetsizlikten ibarettir ve eksiklikten kurtulamamış olmanın delilidir. Melâmetî, Allah’ın kendisini kerametle imtihan etmesinden ve insanların bu kerametten dolayı fitneye düşmesinden çekindiği için keramet göstermez.

Sülemî Melamilerin ilkelerini şöyle sıralar: Zâhirin ibadetlerle süslenmesini şirk, bâtının hallerle süslenmesini irtidad saymak; kendilerine lutuf olarak verilen şeyi kabul etmeyip nefsi aşağılamak için onu zillet içinde talep etmek. Başkalarının haklarını vermek, fakat hak peşinde koşmamak. Nefis bir şeye çaba göstermeden sahip olmayı isterse onu o şeyi çalışarak elde etmeye yöneltmek, Bu amaçla o şeye bir değer atfetmeyi ve ondan nefsin lezzet almasını önlemek, İsyan da etse itaat de etse nefsi her halde itham etmek; taatlerden lezzet almaya engel olmak. Allah’ın kendilerine verdiği nimetleri her hâlükârda yüceltmek. Kendilerinden kaynaklanan itaat ve amelleri küçük görmek. Nefsinde bir varlık görmemek ve dolayısıyla bir iddiada bulunmamak. İlim hakkında konuşmayı, ilimle övünmeyi ve ehli olmayana Allah’ın sırlarını açıklamayı terk etmek. Halktan farklı giyinmemek; hizmet ve hürmet edilmeyi hor görmek; kerametleri gizlemek, bunları istidrâc, Hak yolundan ayıran hileler olarak değerlendirmek. Semâ, zikir ve ilim meclislerinde ağlamayı terk etmek, ancak hüznü elden bırakmamak. İlim ve işaretlerin incelikleri hakkında konuşmayı bırakıp emir ve nehiy sınırlarını gözetmek. İnsanlardan yardım istememek, duası kabul olunca üzülmek ve bunu bir hile olarak görmek. Sülemî’nin zikrettiği ilkeler arasında sayılabilir. Ama bütün bu ilkelerin kesin olduğu söylenmez. Daha önce de söylediğim gibi Melamilik aslında müstakil bir tarikat değil bir tarz bir görüştür. Birçok tarikat içinde çeşitli renklerde mevcuttur bu görüşler.

Melamilik düşüncesi zamanla diğer büyük tarikatları da etkileyecektir. Ama Sünni tarikatlar Melamiliğin akidevi anlamda kaderiye ile mürcie arasında olduğunu, bazıları da Şiilikten etkilendiğini iddia edip eleştireceklerdir. Bazıları da kendilerini gizlemelerinin Şii takiyye anlayışından kaynaklandığını söyleyeceklerdir. Melamiliğin Kalenderiye olduğunu iddia edenlere Sühreverdi karşı çıkacak, kalenderiye ile Melamiliğin tarz ve görüş olarak farklı olduğunu delilleriyle açıklayacaktır.

Melamilik tarihi üç devrede incelenir. Birinci devre oluşum devresidir. Horasan›da ortaya çıkışı ve yayılışıdır. Bu dönem Melamiliğin kurucusu Hamdun Kassariyye›ye nisbetle (Kassariyye) denir. İkinci dönem Bayramiye tarikatının bir kolu olan ve Ömer Sikkin tarafından oluşturulan dönemdir. Buna Melamiyi Bayramiye denir. Üçüncü ve son dönem 1800›lerde yaşamış olan Muhammed Nuri Arabiye izafeten Melamiyi Nuriye denir. Özellikle bu üçüncü dönemde Muhyiddin›i Arabi, Niyazi Mısri etkisi ve kitapları ön plandadır.

Melamilik bütün tarikatlarda var. Bu bir tarz, görüştür. Beyazidi Bistami, İbrahim Ethem bunlar da Melami’dir. Melamilik Tarikat öncesi döneme ait bir okuldur. Tüm görüşler tarikat şeklinde organize olurken Melamiler buna karşı çıktılar. Hatta Horasan’da dergâhların kurulmasına en sert tepkiyi onlar gösterdi. Onlar bu tür hiyerarşi, kıyafet, törene karşılar… Ama tüm tarikatlarda biraz Melamilik vardır. Aslında tasavvufun özünde de vardır. Ama tasavvuf diğer yöntemleri de yaptırır. Kişinin meşrebine göre mürşit bir ıslah metodunu yapar. Akşemseddin hikâyesinde Akşemseddin Hacı Bayramı Veli›nin yanına gider onun dilendiğini görünce vaz geçer. Bu Melamiliktir.

Vahdeti Vücut anlayışı üzerinde çok dururlar. Kutup anlayışı düşüncelerinin de temelini oluşturur. Zikri hafi yaparlar. Rabıta yerine murakabe yaparlar. Zikirlerin daim olmasını, kişinin sürekli Allah ile birlikte olmasını vaaz ederler. Aslında kıyafet ve şekle karşıdırlar. silsile ve icazet yoktur. Kişinin nefsini kınamasını tavsiye ederler. Sülük ve halvet yoktur. Sülükleri halk içinde onlardan biri gibi dolaşarak ama bu arada Allah ile birlikte olarak yaparlar.

Yorumlar (0)
15
açık
Namaz Vakti 02 Kasım 2024
İmsak 06:03
Güneş 07:29
Öğle 12:53
İkindi 15:39
Akşam 18:06
Yatsı 19:27
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 10 28
2. Samsunspor 10 22
3. Fenerbahçe 9 20
4. Beşiktaş 9 20
5. Sivasspor 11 17
6. Eyüpspor 10 16
7. Göztepe 10 15
8. Başakşehir 9 15
9. Trabzonspor 9 12
10. Gaziantep FK 10 12
11. Kasımpasa 10 11
12. Konyaspor 10 11
13. Antalyaspor 10 11
14. Bodrumspor 10 10
15. Rizespor 10 10
16. Alanyaspor 10 9
17. Kayserispor 10 9
18. Hatayspor 9 3
19. A.Demirspor 10 2
Takımlar O P
1. Bandırmaspor 11 21
2. Erzurumspor 10 19
3. Kocaelispor 10 19
4. Karagümrük 10 18
5. Boluspor 11 18
6. Esenler Erokspor 11 17
7. Ümraniye 11 17
8. Ankaragücü 10 16
9. Ahlatçı Çorum FK 11 16
10. Igdir FK 10 15
11. Şanlıurfaspor 11 15
12. Manisa FK 10 14
13. Keçiörengücü 11 14
14. Pendikspor 10 14
15. İstanbulspor 10 13
16. Amed Sportif 10 13
17. Gençlerbirliği 10 12
18. Sakaryaspor 10 10
19. Adanaspor 11 6
20. Yeni Malatyaspor 10 -3
Takımlar O P
1. M.City 10 24
2. Liverpool 10 23
3. Arsenal 10 18
4. Aston Villa 9 18
5. Chelsea 9 17
6. Brighton 10 17
7. Nottingham Forest 10 17
8. Newcastle 10 15
9. Tottenham 9 13
10. Brentford 9 13
11. Bournemouth 10 13
12. Fulham 9 12
13. West Ham United 10 12
14. M. United 9 11
15. Leicester City 10 10
16. Everton 10 10
17. Crystal Palace 9 6
18. Ipswich Town 10 5
19. Wolves 9 2
20. Southampton 10 2
Takımlar O P
1. Barcelona 11 30
2. Real Madrid 11 24
3. Villarreal 11 21
4. Osasuna 12 21
5. Atletico Madrid 11 20
6. Athletic Bilbao 11 18
7. Real Betis 11 18
8. Mallorca 12 18
9. Rayo Vallecano 11 16
10. Sevilla 11 15
11. Celta Vigo 11 13
12. Deportivo Alaves 12 13
13. Real Sociedad 11 12
14. Girona 11 12
15. Leganes 11 11
16. Getafe 11 10
17. Espanyol 11 10
18. Las Palmas 11 9
19. Real Valladolid 12 8
20. Valencia 11 7
Günün Karikatürü Tümü