30.08.2016, 18:16

Ordunun Devleti mi? Devletin Ordusu mu?

Tam altı sene önce yazmış olduğum bu yazıyı bugünlere ışık tutması cihetiyle tekrar paylaşma ihtiyacı hissettim. Tabii o yıllarda henüz "Haberin Kapısı" faaliyete geçmediği için bu yazılarımı üyesi bulunduğum ASDER'in sitesinde yayınlamıştık. Birinci yazımız aşağıdadır.

Aslında bu sorunun sorulması veya akla gelmesi bile ne kadar utanç verici bir durum. Ama ne yazık ki ülkemizde bu soruyu sorduranlar var. Daha da acısı bu sorunun cevabını net bir şekilde; “Ne demek efendim, o nasıl soru öyle, elbette devletin ordusu” şeklinde cevaplandıracak çok az insan bulunmaktadır.

21. yüzyılda, Cumhuriyetin ilanının 87. yılını geride bıraktığımız, güya demokrasinin uygulandığı çağımızda ve meclis salonuna, egemenliğin millete ait olduğunu yazdığımız halde tartıştığımız konu hala; “Ordunun Devleti mi? Devletin Ordusu mu?” Acı, gerçekten acı.

Bu acı ile ne zamana kadar yaşayacağız?

Ya da bu utanç verici durumdan ne zaman kurtulacağız?

Hadisenin iki veçhesi vardır. Biri ordu veçhesi, diğeri millet veçhesi.

Önce ordu veçhesinden bakalım. Ordu bu sorunun cevabını nasıl veriyor? Eğer 1960 yılından bugüne kadar, son 27 Nisan muhtırasıyla sergilenen performansı incelersek, cevap çok açık ve net. Ordu diyor ki; “Bu devletin sahibi benim!”

Millet veçhesinden baktığımızda ne görüyoruz? Millet zannediyor ki; “Egemenlik kayıtsız ve şartsız milletindir.” Zaten anayasaya da bu şekilde yazılmıştır.

Bu garabet nasıl aşılacak?

Bunun bir tek yolu vardır. Millet egemenlik hakkına sahip çıkacak. Hiçbir şekil veya surette bunu hiçbir kişi veya kuruma vermeyecek. Almak isteyenin karşısına dağ gibi dikilecek. Önce kendisini temsil edeceğine inandığı kişileri vekil olarak T.B.M.M. sine gönderecek. Sonra onları gözleyecek. Eğer kendi seçtiği vekiline birileri müdahale etmeğe kalkarsa derhal bu kişilere “Hoooppp!” diyecek. “Haddini bil!” Tabii ki vekilinin de aynı sözü söylemesini isteyecek. Eğer vekili bunu beceremezse, vekilini derhal ilk seçimde değiştirecek.

Diyelim ki, eski alışkanlıklarıyla birileri kapalı kapılar arkasında gizli gizli darbe planları yaptı. Bu durumda ne olacak? Öncelikle Allah’a şükür ki, artık eskisi gibi gizli saklı işler çevirmek pek mümkün değil. Çünkü teknoloji çok ilerledi, mutlaka teknik takibe yakalanıyor ve darbe planları ve cuntacılar “kabak!” gibi açığa çıkıyorlar. Ayrıca medya da eskisi gibi tamamen “uşak!”ların elinde olmadığı için halk dizi film izler gibi gelişmeleri izliyor. Dolayısıyla, darbe planı açığa çıkınca S.T.K.lar vasıtasıyla örgütlenerek, darbe önleme timleri oluşturarak, kendi egemenliğine kast edenlere karşı harekât planı yapmak suretiyle, daha tanklar kışlalarından çıkmadan kışla önünde işini bitirecek.

Aslında bu son aşamadır. Bu safhaya gelmeden önce yapılacak işler yok mu? Elbette var. Söyleye söyleye dilimizde tüy bitti, ama tekrar edelim, darbelerin üç ayağı vardır, yasal mevzuat, kadrolaşma ve kaos ortamı oluşturmak. İşte bu üç ayaktan birincisi olan “yasal mevzuat” yani darbecilerin kendilerine dayanak yaptıkları kanun, İç Hizmet Kanununun 35. maddesidir. O halde ilk yapılacak işlem, milletin vekillerinin bu maddeyi yok etmeleri veya cunta heveslilerinin kullanamayacağı şekilde değiştirmeleridir. Bu değişiklik Millet Meclisinde bulunan bütün vekillerin ortak iradesi ile olmalıdır. Eğer bu iradeyi göstermeyen vekiller çıkarsa, bu kişiler derhal asıllar tarafından azledilmelidir. Çünkü bu insanlar kendi egemenliğini koruyamayan zavallıcıklardır demektir.

İkinci yapılacak işlem; kadrolaşmayı önlemektir. Bu günlerde yani Y.A.Ş. toplantılarının yaşandığı ve Hükümetle Genelkurmay Başkanlığının uyumsuzluğunun aşikâr olduğu günümüzdeki gözlemlerimiz göstermiştir ki; çok ciddi bir kadrolaşma faaliyeti sürdürülmek isteniyor. Milletin kendisini idare etmesi için hükümet yaptığı sorumlu kişilerin de yetkilerini sonuna kadar kullanarak bu kadrolaşmaya mahal vermemeleri gerekiyor.

Üçüncü yapılacak işlem; bağımsız savcı ve yargıçlar tarafından brifinglenme ve generallerle karşılıklı olarak birbirlerini alkışlama maskaralığına düşmeden, açığa çıkmış olan cuntacıların yargılanmalarının yapılmasıdır.

Eğer bu işlemler çok ciddi olarak yapılabilirse darbeciler kıpırdanamaz ve kaos ortamı da oluşturamazlar. Yine de derin güçler bir takım işler yapmaya kalkarsa o zaman iş vatandaşlarımıza düşüyor. Demokrasiyi içine sindirmiş olan kişiler farklı fikir ve düşüncelere tahammül edecek, sesini sandıkta oy ile çıkaracaktır. İnsan hak ve hürriyetlerine saygılı ve tahammüllü olacaklardır. Hiçbir zaman, hiçbir ortamda tahriklere kapılmayacaklardır.

Yazdıklarımızın uygulaması elbette kolay olmayacaktır. Çünkü biliyoruz ki; yıllardan beri darbeciler, bazı muhalefet partilerinde, bazı yüksek yargıç ve savcılar arasında ve bazı medya organlarında yapılanmışlardır. Ama bu uzun soluklu bir mücadeledir, öyle veya böyle sürdürülecek, neticede zafer hakkın ve hukukun olacaktır. (08.08.2010 Gürcan ONAT) 

Yorumlar (0)
15
açık
Namaz Vakti 20 Nisan 2024
İmsak 04:36
Güneş 06:10
Öğle 13:08
İkindi 16:54
Akşam 19:56
Yatsı 21:23
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 32 87
2. Fenerbahçe 32 85
3. Trabzonspor 32 52
4. Beşiktaş 33 51
5. Rizespor 32 48
6. Başakşehir 32 46
7. Kasımpasa 32 46
8. Alanyaspor 33 45
9. Sivasspor 32 44
10. Antalyaspor 32 42
11. A.Demirspor 32 40
12. Samsunspor 32 38
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 32 37
15. Konyaspor 33 36
16. Karagümrük 33 33
17. Hatayspor 32 33
18. Gaziantep FK 32 31
19. Pendikspor 32 30
20. İstanbulspor 33 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 30 68
2. Göztepe 31 63
3. Kocaelispor 30 52
4. Ahlatçı Çorum FK 30 52
5. Sakaryaspor 30 51
6. Bodrumspor 30 49
7. Bandırmaspor 31 47
8. Boluspor 30 46
9. Gençlerbirliği 30 44
10. Erzurumspor 30 41
11. Manisa FK 31 36
12. Keçiörengücü 30 36
13. Şanlıurfaspor 30 34
14. Ümraniye 30 34
15. Tuzlaspor 31 33
16. Adanaspor 30 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 31 7
Takımlar O P
1. M.City 32 73
2. Arsenal 32 71
3. Liverpool 32 71
4. Aston Villa 33 63
5. Tottenham 32 60
6. Newcastle 32 50
7. M. United 32 50
8. West Ham United 33 48
9. Chelsea 31 47
10. Brighton 32 44
11. Wolves 32 43
12. Fulham 33 42
13. Bournemouth 32 42
14. Crystal Palace 32 33
15. Brentford 33 32
16. Everton 32 27
17. Nottingham Forest 33 26
18. Luton Town 33 25
19. Burnley 33 20
20. Sheffield United 32 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 31 78
2. Barcelona 31 70
3. Girona 31 65
4. Atletico Madrid 31 61
5. Athletic Bilbao 32 58
6. Real Sociedad 31 50
7. Valencia 31 47
8. Real Betis 31 45
9. Villarreal 31 39
10. Getafe 31 39
11. Osasuna 31 39
12. Las Palmas 32 38
13. Sevilla 31 34
14. Deportivo Alaves 31 32
15. Mallorca 31 31
16. Rayo Vallecano 31 31
17. Celta Vigo 32 31
18. Cadiz 31 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 31 14
Günün Karikatürü Tümü