29.12.2019, 11:20

“Sarı Öküzü Vermeyeceğiz…”

Türkiye, Türkiye’den ibaret değildir.

Tarihimizde bazıları Çin’in kötülük ve düşmanlığını göremedi. İpek kumaşlar, iç gıcıklayıcı Çin’li kadınların (prenses dediklerine bakmayın) oyuncağı oldu. Devletinin Başkentini Pekin yapanlar, Budizm belası ile Çin bataklığında eridiler, asimile oldular… Bazıları kardeşleri Türk Boylarına karşı Çin ile işbirliği yaptılar.

Tarihimizde bazıları Altınordu’dan sonra büyüyen Ruslarla işbirliği yaptılar. Onların iktidar vaatlerine inanıp kendi menfaatleri için kardeşlerine düşman oldular.

Bazıları dışlarındaki büyük düşmanlık ve tehditleri görmeyip, birbiri ile savaştılar sürekli olarak. Sebebi mi? Araziden tutun, aşiret, unsuriyetçilik, mezhep, tarikat vs. gibi şimdi tarihin sayfalarında bile olmayan sebeplerle…

Gafletlerimiz bize nesiller, çağlar, coğrafyalar, vatanlar, medeniyetler kaybettirdi.

 

En büyük zararı kimden mi gördük peki?

İngiltere’den, Kraliçe’den.. Devamı ABD ve İsrail kuklasından... Şu anda İslam kisveli kölelerinden de büyük düşmanlık görüyoruz. DEAŞ’tan tutun, Kesnizani’ye, FETÖ’ye, Pakistan'ın FETÖ'sü “sahte âlim” Tahir-ül Kadri’ye, Selefi akımlardan Vehhabiliğe, bize karşı ayaklanan Balkan Halkları ve Arap Aşiretlerinden, şimdiki yönetici, diktatör, emir, kral ne var ise…

Uluslararası sermayeye ve köle düzeninin sahipleri, Avrupa’nın dünyanın başına bela hanedan ve derebeylerinin dölleri hep İngiltere ile birlikte hareket ederler. Ayrıca akrabadırlar. Şimdi Evanjelizm belasının müritleri de aynı şekilde…

İngilizler’in en önemli özelliği de onların kontrolünde İslam Coğrafyası’nda çok fazla ekol sahibi İslam İlahiyatçısı yetişmiştir. İslam ile doğrudan asla mücadele etmemişlerdir. Soktukları fitneler sayısız ve şu anda bunların çoğu tespit edilebilmiş de değildir.

Sizce kraliçe’nin, veliaht İngiliz Prensi’nin gizlice Müslüman olduğu dedikodusu normal midir? Ya da “Asılırsan İngiliz sicimi ile asıl!” atasözü..

 

Ülkemiz son 300 yıldır, bu Küresel Güç Odakları ile doğrudan savaş halindedir. Çünkü Devlet-i Aliye’nin zayıflaması onların önünü açmıştır. Yahudi’lerin Filistin’de Abdulhamid Han’dan toprak talepleri aslında semboliktir. Arka planında bu emperyal şebeke ile işbirliği yapmayan, onların karşısına dikilen bir Sultan ve Devlet vardır…

Askerin Duası’nda diyor ya Z. Gökalp merhum..

“Elimde tüfenk, gönlümde iman,

Dileğim iki: DİN ile VATAN...

Ocağım ordu, büyüğüm SULTAN,

Sultan'a imdâd eyle Yârabbi!

Ömrünü müzdâd eyle Yârabbi!

Yolumuz gaza, sonu şehâdet,

Dinimiz ister sıdk ile hizmet,

Anamız vatan, babamız MİLLET,

Vatanı ma'mur eyle Yârabbi!

Milleti mesrur eyle Yârabbi!

Sancağım tevhid, bayrağım hilâl,

Birisi yeşil, ötekisi al,

İslâm'a acı, düşmandan öc al,

İslâm'ı âbâd eyle Yârabbi!

Düşmanı berbâd eyle Yârabbi!

Bu ruh ve vicdanı boğmak için 1. Dünya Savaşı’nın hedefidir Milletimiz..

DİNVATANSULTAN yani DEVLET ve MİLLET…

Yıkılıyoruz diye birilerinin manda ve himayeyi konuştuğu, İngilizci, Amerikancı diye anıldığı dönemlerde işte birileri de DİNVATANSULTAN yani DEVLET ve MİLLET diyordu. Sonra birileri bunu söyleyen yiğit insanları toptan yargıladı, ötekileştirdi. Abdulhamid Han’a karşı olan sözde bazı din adamları, siyasiler, edebiyatçılar Milli Şair, üstad vb. ünvanlarla anılırken A. H. Müftüoğlu gibi ÇAĞLAYANLAR, Ömer Seyfettin gibi Ferman yazarı ecdad âşıkları da unutturuldu.

 

Adeta bir işbirliği var yakın tarihimizde. Şu anda bu işbirliği çok aşikâr oldu aslında. İngiliz, ABD Uşağı FETÖ tarzı gayrimilli sözde dini guruplarla, radikal laik, demokrat, solcu, Batıcı unsurların işbirliği. Bunlar ABD, İngiltere, Almanya gibi Batı Ülkeleri’nde Türkiye’ye karşı operasyon peşindeler.

Şimdilerde Batıcılar Atatürkçü maskesi ile, FETÖ tarzı işbirlikçiler ise, Modern İslamcı, Türk Milliyetçisi, hatta Kemalist pozlarda… Oyunun dehşetine bakın. FETÖ’cüleri kurbağa misali suda “TEDBİR yapacağız.” diyerek haşladılar. Onlar en büyük haramı dahi sözde Allah Rızası deyip işlerler, hatta küfre, şirke dahi girerler. Ne de olsa Allah ve Peygamber ile konuşan, bir hocaları var. Zamanında bir sümüklü adamın kendi aklıyla bu kadar kitlelere ulaşabileceğini düşünemedik.

Ben kandırılan insanımızı ayıplamıyorum.  Beleş bir yemek, bir yurtdışı gezisine tav olan sözüm ona Din Adamlarına, İlahiyatçılara, destek veren Diyanet Mensuplarına hakkımı helal etmiyorum. Allah yarın huzurunda Ümmetin hakkını burunlarından getirsin inşaAllah..

Sadece ülkemizde mi böyle? Hayır! Tüm İslam Coğrafyasında sorun var. Orta Asya Türk Cumhuriyetleri’nde seçimler olacak, FETÖ mensuplarının nasıl bir etki yapacağını kestiremiyorlar, çok tedirginler. “Haydi Türkiye sen soktun sen çıkart..” diyeceğim de, kime!..

Ya Arap Coğrafyası!.. Vaktiyle Vehhabiliğe ve aşiretlerin ayaklanmalarına karşı tedbir alamamışız. Bu gün fitne büyümüş, geldiği nokta mı? ABD kuklası hatta ABD ve Evanjeliklerden daha kralcı Prensler, Emirler, Mısır’da diktatörler, Libya’da bölücü CIA ajanı general vb.

Bu arada, bana normal gelmeyen bir konuyu da belirtmek istiyorum. Neden tüm kaymakamlarımız stajlarında İngiltere’ye gönderilirler? Ve bu toplumda hiç eleştirilmez, hatta konuşulmaz bile.

 

Milletimizin ve Devletimizin öncülüğünde tüm Medeniyet Coğrafyamız bu oyunları bozar. Nasıl mı? Önce Milli birliği sağlamalıyız. Bu manada en büyük düşman içeride. Sürekli ötekileştiren, toptan yargılayan, yakın tarihimizi ve Aziz Türk Milleti’ni hiç tanımadan ahkâm kesen arka planında ihanet ve işbirliği olan, her kesimin içindeki şahin görünümlü akbabalar…

Bu akbabalar Milletimizi ve Coğrafyamızı parçalayıp, emperyalist canavarların bıraktığı leşimizden yararlanma pahasına aslında bizimle mücadele ediyorlar.

Yakın tarihimize bakın. Bir İttihatçılar Süreci var. Ama toptan yargılamak ne kadar uygun? Mesela Enver Paşa!.. Sarıkamış Harekâtı’nın hiç mi olumlu sonuçları yok? Bu adamın nerede şehid olduğunu kaç kişi bilir? Kut-ül Amare Kahramanı Halil KUT Paşa’nın yeğeni olduğunu bilir misiniz? Peki, Bakü Fatihi, Kafkas İslam Ordusu Komutanı, sonra Silah Fabrikası ile parçalanan Nuri KİLLİGİL Paşa’nın ağabeyi olduğunu bilir misiniz? Peki, İttihatçıların karşısında siyasi parti olarak kim ya da kimler vardı? Bu partilerdeki kişilerin hepsi çok mu müteberdi? Şimdilerde bir cemaat o günlerde kurulan İngiliz parti geleneğini esas almış Osmanlı Ahrar Partisi’ni övüyor. Nasıl bir karışıklığı düşünün.

Enver Paşa ve adını unutturmak için bir yanda sözde İslamcılar diğer yanda Kemalistler.. Düşmanlıkta farklı pencerelerden hemfikirler. Düşünün!.. Aynı şekilde, Mehmet Akif’e de kendilerine uysun uymasın toz kondurmuyorlar. İlginç değil mi sizce de?

 

Enver Paşa için yazılmış Kafkasya Marşı.. Şimdilerde İzmir Marşı’na dönüştürülen, muhatabı değiştirilen marş..

 

Kafkasya dağlarında çiçekler açar

Altın güneş orda, sırmalar saçar.

Bozulmuş düşmanlar hep yel gibi kaçar

Kader böyle imiş ey garip ana

Kanım helâl olsun güzel vatana.

 

Kafkasya dağlarında oturdum kaldım

Sehit olanları deftere yazdım

Öksüz yavruları ben bağrıma bastım

Kader böyle imiş ey garip ana

Kanım helâl olsun güzel vatana.

 

Türk oğluyum ben ölmek isterim

Toprak diken olsa yatağım yerim

Allah'tan utansın dönenler geri

Kader böyle imiş ey garip ana

Kanım helâl olsun güzel vatana

 

Kafkasya dağlarına bomba koydular

Türk'ün sancağını öne koydular

Şanlı zaferlerle düşmanı boğdular

Kader böyle imiş ey garip ana

Kanım helâl olsun güzel vatana.

 

Aynı şekilde “Hoş gelişler ola, Kahraman Enver Paşa” diye Azerbaycan Türkleri’nin söylediği türkü! Var mı duyan? Oysa türkünün adına çevrildiği M. Kemal Paşa Doğu cephesinde bulunmadı ki…

 

Geliyoruz bu güne…

Abdulhamid Misali, bir siyasi Lider var Türkiye’de. Milli, yerli.. Ömrü adım adım, basamak basamak mücadele ile geçmiş. Etrafında insanlar var… Kendi elleri ile taşıdığı.. Dün A. Gül, B. Arınç, A. Babacan, A. Davutoğlu, B. Atalay vb. Bu gün damadından, sözcüsüne, özel kaleminden bakanlarına başkaları…

Dünküleri gördük…

Bu günküler ne yapacak? Bilmiyoruz.. Halka sorun isterseniz. “Kime ne kadar güveniyorsunuz?” diye…

 

Cumhurbaşkanımız ve Abdulhamid Han aklıma gelince nedense Sarı Öküz hikayesi geliyor aklıma.. Otlakların birinde, bir öküz sürüsü yaşarmış. Çevredeki aslan sürüsünün de gözü öküzlerdeymiş. Ancak, öküzler saldırı anında bir araya geldiği zaman, aslanların yapacak bir şeyi kalmazmış. Aslanlar bir çare düşünmüşler.

Topal aslan, beyaz bayrak çekmiş ve öküz sürüsüne yanaşmış. Öküzlerin lideri Boz Öküz ve yanındakilere tatlı dille: "Saygıdeğer öküz efendiler. Bugün, buraya sizden özür dilemek için geldik. Biliyorum, bugüne kadar sizlere zarar verdik ama inanın ki, bunların hiçbirini isteyerek yapmadık. Bütün suç hep o sarı öküzde. Onun rengi sizinkilerden farklı ve bizim de gözümüzü kamaştırıyor, aklımızı başımızdan alıyor. Biz de saldırganlaşıyoruz. Sizinle bir sorunumuz yok. Verin onu bize, barış içinde yaşayalım".

         Boz Öküz ve heyeti bu sözler üzerine aralarında tartışmış ve teklifi haklı bularak, Sarı Öküz'ü aslanlara vermişler. Bir tek Benekli Öküz karşı çıkmış ama kimseye derdini anlatamamış.

     Bir süre sonra aslanlar yine aynı yöntemle gelip, bu kez Uzun Kuyruk'u istemişler: "Gördünüz mü ne kadar barış severiz. Sizleri de kararınızdan dolayı kutlarız. Ancak, şu sizin Uzun Kuyruk var ya, kuyruğunu salladıkça nereden baksak görünüyor ve aklımızı başımızdan alıyor. Sizlere saldırmamak için kendimizi zor tutuyoruz. Oysa sizler normal kuyruklusunuz. Verin onu bize, bu konuyu kapatıp, barış içinde yaşamaya devam edelim".

Boz Öküz ve heyeti, Uzun Kuyruk'u teslim etmiş, yine Benekli Öküz karşı çıkmış. Uzun Kuyruk, aslanların pençesi altında can vermiş.

         Bu olay sürekli tekrarlanmış, her seferinde farklı bahanelerle. Sayıları azaldıkça sonunda öküzler zayıflamış, aslanlar ise küstahlaşmış. Artık, hiçbir bahane dahi ileri sürmeden, doğrudan müdahale ederek, "Verin bize şunu, yoksa karışmayız!" demeye başlamışlar. Öküzler, birer birer aslanların pençesinde can verirken, Boz Öküz ve birkaç öküz kalmış geride. İçlerinden biri liderlerine, "Ne oldu bize, nerede kaybettik bu savaşı? Oysa vaktiyle ne kadar güçlüydük." diye sormuş.

Boz Öküz, Benekli Öküz'ün sözlerini hatırlayarak, gözleri nemli "Biz" demiş,"Sarı Öküz'ü verdiğimiz gün kaybettik bu savaşı. Sarı Öküz'ü vermeyecektik..."

 

Şimdi bakıyorum tüm düşmanlarımız R. Tayyip ERDOĞAN’a düşman. Yerli araba yapıldı. Adam arabaya bahane bulacak. İtalyan bir aracın resmi servis edilmişti piyasaya. O arabanın yerli araba olmadığını bile bile yerli araba, İtalya’dan çalındı.” diyor. Oysa yerli aracımız motor, tip ve tasarım olarak hiçbir yabancı arabaya benzemiyor. Milletim ne kadar gururlandıysa bu işbirlikçiler de o kadar şaşkın. Ne diyeceklerini nereden vuracaklarını şaşırdılar..

 

Aziz Milletim.

Sarı Öküz’ü vermeyeceğiz.

İhanet ve Sahibi İngiltere başta olmak üzere Batı bilsin ki, “Bir Millet Uyanıyor”. Türkiye ile Türk Devletleri uyanıyor. Devlet-i Aliye Coğrafyası uyanıyor, İslam Âlemi uyanıyor.

Aziz Milletim.

Büyük düşün.

Sen büyük bir devletin mirası üzerindesin. Yönettiğin topraklarda, Müslüman, Hıristiyan, Musevi dini ne olursa olsun, ecdadına bağlı beyler vardı, ağalar vardı, büyük aileler, tüccarlar vardı, İlim ve Edebiyat ehli aydın kişiler vardı. Bil ki hala var. Hala Osmanlı’ya bağlı Balkan ve Avrupa Coğrafyası’nda, Kafkasya’da, Rusya’da aileler var. Nerede Kırım Hanlığı’ndan kalanlar, nerede Şeyh Şamil’in Evlatları?.. Bil ki, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’ya ek Afrika’nın tamamında unsurlar var. Bil ki, Uzakdoğu’da vaktiyle Abdulhamid Han’ın görevlendirdiği, Ertuğrul Firkateyni’nin uğradığı limanlar boş değil, boşuna değil.

 

Aziz Milletim.

Ümid-i İstikbalsin.

Muhammed’in (SAV) en sadık fedailerinin evladısın.

Şairin dediği gibi;

“26 Ağustos 1922

Şu kopan fırtına Türk ordusudur yâ Rabbi.

Senin uğrunda ölen ordu, budur yâ Rabbi.

Tâ ki yükselsin ezanlarla müeyyed nâmın,

Galip et, çünkü bu son ordusudur İslâm'ın!”

Sen övülmüş Fatih’in, O’nun kutlu askerlerinin evladısın.

 

Şimdi bize kâfir olduğu anlatılıp, Abdulhamid Han’ın mirası ile kavgalı hatta düşman diye anlatılan Abdulhamid Han’ı anlatan H. N. ATSIZ’ın makalesi ile sonluyorum. Bu makaleyi lütfen okuyunuz. Abdulhamid Han’ı yeniden tanıyınız, hem de sürekli dışlanan Atsız’ın fikirlerini öğreniniz.

 

Yorumlar (0)
15
açık
Namaz Vakti 25 Nisan 2024
İmsak 04:27
Güneş 06:03
Öğle 13:07
İkindi 16:55
Akşam 20:01
Yatsı 21:31
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 33 90
2. Fenerbahçe 33 86
3. Trabzonspor 33 55
4. Beşiktaş 33 51
5. Başakşehir 33 49
6. Rizespor 33 48
7. Kasımpasa 33 46
8. Antalyaspor 33 45
9. Alanyaspor 33 45
10. Sivasspor 33 45
11. A.Demirspor 33 41
12. Samsunspor 33 39
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 33 37
15. Konyaspor 33 36
16. Gaziantep FK 33 34
17. Hatayspor 33 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 33 30
20. İstanbulspor 33 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 31 69
2. Göztepe 31 63
3. Ahlatçı Çorum FK 31 55
4. Sakaryaspor 31 54
5. Bodrumspor 31 52
6. Kocaelispor 31 52
7. Bandırmaspor 31 47
8. Boluspor 31 47
9. Gençlerbirliği 31 47
10. Erzurumspor 31 42
11. Ümraniye 31 37
12. Manisa FK 31 36
13. Keçiörengücü 31 36
14. Şanlıurfaspor 31 34
15. Tuzlaspor 31 33
16. Adanaspor 31 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 31 7
Takımlar O P
1. Arsenal 34 77
2. Liverpool 34 74
3. M.City 32 73
4. Aston Villa 34 66
5. Tottenham 32 60
6. M. United 33 53
7. Newcastle 33 50
8. West Ham United 34 48
9. Chelsea 32 47
10. Bournemouth 34 45
11. Brighton 32 44
12. Wolves 34 43
13. Fulham 34 42
14. Crystal Palace 34 39
15. Brentford 34 35
16. Everton 34 33
17. Nottingham Forest 34 26
18. Luton Town 34 25
19. Burnley 34 23
20. Sheffield United 34 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 32 81
2. Barcelona 32 70
3. Girona 32 68
4. Atletico Madrid 32 61
5. Athletic Bilbao 32 58
6. Real Sociedad 32 51
7. Real Betis 32 48
8. Valencia 32 47
9. Villarreal 32 42
10. Getafe 32 40
11. Osasuna 32 39
12. Sevilla 32 37
13. Las Palmas 32 38
14. Deportivo Alaves 32 35
15. Rayo Vallecano 32 34
16. Mallorca 32 31
17. Celta Vigo 32 31
18. Cadiz 32 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 32 14
Günün Karikatürü Tümü