Haberin Kapısı
2020-11-26 18:11:44

Abese Süresinde Bahsedilen Ümmü Mektum Kim?

İbrahim Halil Er

26 Kasım 2020, 18:11

Bu sure İbn Ummi Mektum (ra) Hakkında nazil olmuştur.

Bu zat Hatice validemizin dayısının oğludur.

İbni Ümmü Mektûm’un asıl ismi “Amr”dır, fakat Medineliler “Abdullah” diyor­lardı. Babası Kays bin Zâide, annesi Âtike bint-i Abdullah idi. Kendisi de anne­sine nispetle “Ümmü Mektûm’un oğlu” manasında “İbni Ümmü Mektûm” ismiyle meşhur olmuştur.

Bu zat iki gözden âmâ idi. önceleri görürdü. Sonradan kör olmuştur. Bazıları kör olarak dünyaya geldiğini söyler­ler.

İlk inananlardandır.

Peygamberimizin müezzinlerindendir.

Kör olmasına rağmen bütün namazlarını Mescidi Nebevi'de kılmaktadır.

Peygamber, Medine'de olmadığı zaman onu yerine vekil bırakmıştır.

MÜSLÜMANLIĞI

Bir defasında Peygamberimiz, Utbe bin Şeybe, Ümeyye bin Ha­lef ve Ebû Cehil gibi Kureyş’in ileri gelenleriyle, “Belki içlerinden birkaçı imana gelir de İslam’ın gücü artar, onlara bakarak birçok insan da Müslüman olur.” düşüncesiyle tebliğ vazifesini yapıyordu.

Bu esnada İbni Ümmü Mektûm meclise gelerek Peygamberimize hitaben,

“Yâ Re­sû­lal­lah, bana Kur’ân okut. Allah’ın sana öğrettiğinden bana da öğret.” dedi.

Peygamberimiz onların üzerinde fazla durduğundan, İbni Ümmü Mektûm’la ilgilenemedi.

İbni Ümmü Mektûm, Peygamberimizden cevap alamayınca, ar­zusunu birkaç defa tekrar etti.

Peygamberimiz ona aldırmayıp yüzünü buruştu­rup döndü, sözünün kesilmesini istemedi, onlarla konuşmaya devam etti.

Orada bulunanların, “Bu dine hep zayıflar, fakirler, köleler ve âmâlar giriyor.” diye alaylı bir şekilde gülmelerine yol açmamaları için İbni Ümmü Mektûm’u cevap­sız bıraktı.

Fakat çok sürmedi, tam sözünü bitirip kalkacağı sırada İlahî ikaz gel­di:

“Yanına âmâ geldi diye yüzünü ekşitip döndü! Nereden bileceksin, belki de o günahlarından arınacaktı… Yahut o öğüt alacak ve o öğüt kendisine fayda vere­cekti... Öğüte ihtiyaç duymayan kimseye gelince, sen ona yöneliyorsun. Onun inkâr ve isyan pisliği içinde kalmasından sen mesul değilsin. Sana koşarak ge­len ve Allah’tan korkan kimseyi ise ihmal ediyorsun. Sakın! O Kur’ân bir öğüttür.”

Bu hadiseden sonra Peygamberimiz, İbni Ümmü Mektûm’a iltifat ve ikramda bulundu. Ne zaman onu görse,

“Ey Rabb’imin beni ikazına sebep olan kardeşim, merhaba!” diye latife yapardı. Bazen de hırkasını serer, oturtur, hâlini hatırını sorardı.

Artık ona ailesinin bir ferdi gibi muamele ediyordu.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.