Haberin Kapısı
2020-05-17 19:18:31

Bereket, arınma vesilesi zekât

Dr. Ömer Faruk Atan

ezzuli@hotmail.com 17 Mayıs 2020, 19:18

Temizlemek, arıtmak, bereketlendirmek ve çoğalmak anlamlarına gelen zekât, dinen zengin sayılan Müslümanların malının bir kısmını Allah’ın (cc) belirlemiş olduğu kişilerin mülkiyetine vermesidir. İslam’ın beş temel esasından biri olan zekât, hicretin ikinci yılının Şevval ayında Ramazan orucu ve fıtır sadakasından sonra farz kılınmıştır.
 
Zekâtın imanî açıdan bireysel ve toplumsal birçok hikmetleri vardır. Zengin ile ihtiyaç sahibi arasında bir yardımlaşma vesile olan zekât farz kılınarak kişinin isteğine bırakılmamış ve “Onların mallarında muhtaç ve yoksullar için bir hak vardır.” (Zâriyât-19) ayet-i kerimesinde buyurulduğu gibi dinen yerine getirilmesi gereken bir görev olarak emredilmiştir.
 
Bahşedilen nimetlere karşı kulluğun bir gereği olarak bedenen şükredilmesi istenirken, zengin ile ihtiyaç sahibi arasında bir yardımlaşma vesilesidir. Hikmet dolu kitabımızda “Ta ki bu mal, içinizden zengin olanlar arasında elden ele dolaşan bir servet hâline gelmesin.” (Haşr-7) diye ifade edildiği gibi ekonomik seviye ile oluşan aradaki farkı, kardeşlik köprüsüyle tesis ederek toplumun huzuru ve emniyetini sağlar.
 
“Onların mallarından, onları kendisiyle arındıracağın ve temizleyeceğin bir sadaka (zekât) al ve onlara dua et...” (Tevbe-103) ayetinde zikredildiği gibi arınmak ve artmak anlamlarına gelen zekât, ticari hayattaki hatalarla beraber gönüldeki cimriliği temizler ve malın bereketlenmesini sağlar.
 
Ayrıca Kur’an-ı Kerimde “Mallarını Allah yolunda harcayanların durumu, yedi başak bitiren ve her başakta yüz tane bulunan bir tohum gibidir. Allah dilediğine kat kat verir. Allah lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir.” (Bakara-261) Müjdelendiği gibi Allah yolunda verilen bir bağışın ahirette çok daha büyük bir sevapla karşılaşır.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.