Haberin Kapısı
2017-07-05 17:22:41

Malatya Aslantepe'de Dünyanın İlk Kerpiç Sarayı

Ramazan Peri

perimedya@gmail.com 05 Temmuz 2017, 17:22

Aslantepe Höyüğü Malatya Merkezine 4 km mesafede Orduzu Belediyesinin Bahçebaşı mevkiindedir. Neolitik zamanından Roma dönemine kadar tahmini 27 kültür katını barındıran höyük 1912 yılında Hitit dönemine ait bazı eserlerin köylü ve tarihi eser kaçakçıların ortaya çıkarması ile önem kazanmıştır.

1931–37 tarihleri arasında Fransız arkeologlar tarafından yapılan kazılarda bulunan eserler Ankara Anadolu medeniyetleri müzesinde sergilenmektedir. Aslantepe de ilk ciddi çalışmalara, 1961 yılında Roma La Sapienza Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Marcella Frangipane başkanlığında sürdürülen kazı çalışmaları ile devam etmektedir.

M.Ö.3000–3600 yıllarına ait tapınağın ve dünyanın ilk kerpiç sarayının, depo ve koridorların olduğu alanda kanalizasyon sisteminin kalıntılarına rastlanmıştır. Metalin ilk kullanıldığı Kalkolitik döneme ait kılıçlarının yanı sıra dörtbinden fazla metal eşyaların ve mühürlerin bulunduğu höyüğün, aristokrasinin doğduğu ve ilk devlet şeklinin ortaya çıktığı resmi, dini ve kültürel bir merkezinin olduğu Aslantepe’de, kazı çalışmaları halen devam etmektedir. Halkın ziyaretine kontrollü olarak açık olan bölgenin açıkhava müzesi olması için çalışmalar devam etmektedir.

Aslantepe mevkii’nde 1912 yılında Hitit dönemine ait bazı eserlerin ortaya çıkınca, Malatya il merkezinde müze teşkilâtı olmadığından bu eserlerin bazıları İstanbul Asar-ı Atika Müzesi’ne gönderilmiş, bazıları da yerinde korunmaya çalışılmıştır.

1929 yılında Aslantepe köylülerinin buldukları bazı eserleri yabancılara satmalarının duyulması üzerine, Milli Eğitim Bakanlığı Malatya Valiliği’ne yazdığı 22.7.1932 tarihli yazıda eski eser kaçakçılığının önlenmesini ve bulunan eserlerin toplanmasını istemiştir. Bunun üzerine Aslantepe’de gizli olarak yapılan kazılarda ele geçirilen eserler Malatya’da İzzeddin İlkokulu’nda koruma altına alınmış, daha sonra Ankara Arkeoloji Müzesi’ne gönderilmiştir.

Eski Malatya’daki Ulucami’de kullanılan minber ile kürsü de pek kıymetli olduğundan, Ankara Etnoğrafya Müzesi’ne götürülmüştür. Bunun üzerine Malatya’nın turizm yönünden gelişimini isteyen, kıymetli tarihi eserlerini dışarıya vermek istemeyen Malatyalılar, Malatya’da bir müze kurulmasını sürekli dile getirmişlerdir. Bu çalışmalardan sonra Malatya Millet Parkı içerisindeki bir bina müze için kiralanmış ve Gazi İlkokulu başta olmak üzere diğer yerlerdeki eserler buraya nakledilerek, müze olarak 1971 yılında ziyarete açılmıştır. Malatya Kernek Parkı yanında, 1975 yılında arsa satın alınarak, bugünkü müzenin yapımına başlanmış, müze 1979 yılında ziyarete açılmıştır. Günümüzde Malatya Müzesi Arslantepe Salonu, Taş Eserler Salonu, Karakaya Salonu, Klasik Çağlar Salonu, Etnoğrafya Salonundan oluşmakta ve bahçesinde ise çeşitli dönemlere ait taş eserler sergilenmektedir.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.