Haberin Kapısı
2017-12-04 23:56:54

Malatya Darende İlçesi

Ramazan Peri

perimedya@gmail.com 04 Aralık 2017, 23:56

Malatya’nın en büyük ilçesi olan Darende Malatya il merkezinin batısında, yukarı Fırat havzasında, Tohma vadisinde yer alır. Geçmişte Timelkia, Tiranda, Tiryandafil, Derindere isimleriyle anılmış olan bu şirin ilçemiz daha sonraları da Darende ismi ile gönüllere ve tarihe adını yazdırmıştır.

Yalçın kayalıkların haşmetli görünüşü, vadilerin ince kıvrımlarıyla buluştukları bir tabiat harikası görünümüne sahip olan ilçemiz, bir ilim ve kültür şehridir. Tohma çayının ikiye böldüğü, eşsiz doğal güzellikleri ve zengin kültür yapısıyla iç içe bulunan bu yerleşim yeri, Malatya’nın adeta giriş kapısı konumundadır.

Malatya-Ankara-İstanbul karayolu üzerinde kurulu olan ilçemizin yüzölçümü 1350 km2’dir. Darende’nin denizden yüksekliği ise 1006 metredir. İlçemizin; Ayvalı, Agılbaşı, Aşağı Ulupınar, Balaban, Ilıca, Yenice ve Merkez ilçe olmak üzere 7 belediye, 43 köy ve 15 mezrası bulunmaktadır. Bucak ve köylerin toplam nüfusu 40.530 dur.

İlçede sosyal hayat hızla gelişme göstermektedir. Eğitim ve kültür yönünden de zengin bir yapıya sahip olan ilçede 83 ilkokul, 3 ortaokul, 6 lise mevcuttur. İnönü Üniversitesine bağlı Darende İlahiyat Fakültesi 2001-2002 akademik yılında İnönü Üniversitesi yerleşkesine taşınmıştır. Okuma yazma oranı % 93 civarındadır. Yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve yağışlı geçmektedir. İlçede sulanabilir arazi olarak Tohma Çayı boyundaki araziler sayılabilir. Genelde Yeniköy, Balaban, Agılyazı ovalarında tarım yapılmaktadır. Tahıl ambarı olarak Yeniköy ve Başdirek ovası bulunmaktadır. En büyük gelir kaynağı kayısıcılıktır. Halkın büyük bölümü gurbettedir ve ticaretle uğraşmaktadır. İlçe sürekli büyük şehirlere göç vermektedir.

1934 yılında Sivas vilayeti Merkez sancağına bağlı iken Malatya' ya bağlanan Darende, Hititlerden kalma bir yerleşim merkezidir. Mezopotamya'da büyük bir imparatorluk kuran Asurlular, Anadolu’da ticaret merkezini ellerinde tutmak için Tohma boyunda koloniler kurmuşlardır. Daha sonra Darende, Persler tarafından işgal edilmiş, Sengbar Kalesi bu dönemde bir askeri üst haline gelmiştir. Bu dönemden sonra Roma İmparatorluğu’na katılan Darende, 8. yy.dan itibaren Müslümanlar tarafından fethedilmiş, bu dönemde Zaviye ve Sengbar Kalesi, etekleri bir kültür ve ticaret merkezi haline gelmiştir. Darende, 1517 yılında Osmanlı yönetimine katılmıştır. İlçe yüzyıllar boyunca bir kültür ve ticaret merkezi olmuş, stratejik özelliğini her zaman korumuştur. İlçenin sembollerinden Sengbar adıyla anılan Darende kalesi bu özelliğin en köklü şahitlerindendir. Özellikle Osmanlı döneminde yetiştirdiği paşalar, devlet adamları ve âlimleriyle ünlenen Darende, bu özelliğini Cumhuriyet döneminde de korumuş, ülkemizin önemli karar mekanizmalarında görev alan devlet ve ilim adamları çıkarmıştır.

Büyük mutasavvıf Şeyh Hamid-i Velinin zaviyesi Darende ilçemizdedir. Tohma çayı kıyısında Somuncu baba ismiyle de bilinir. Önceleri dergâh olarak kullanılan yapı daha sonraları cami ve türbeye çevrilmiştir. Zaviyenin giriş kapısı üzerinde 1596 tarihli onarım kitabesi bulunmaktadır. Bu yapı topluluğu 1990–2000 yılları arasında Es-Seyyid Osman Hulusi Efendi Vakfı tarafından aslına uygun olarak restore edilmiştir. Zaviye geniş bir avlunun ortasındadır. Dış avluya kemerli bir kapıdan girilmektedir. Buradan daha büyük ikinci bir kapı ile iç bahçeye geçilmektedir. Bu kısma yakın tarihlerde bir de büyük havuz eklenmiştir. Avlunun sağında türbe ile minare arasında iki katlı medrese hücreleri yapılmıştır. Medrese hücreleri L planlı olup, doğu cephesinin üst katı yıkılmıştır. Medreseye bitişik olan cami kısmının son cemaat yeri, aynı zamanda türbe ile zaviyenin kütüphanesine geçişi sağlamaktadır. 35 binden fazla kitabın olduğu ve 6 bine yakın eserin el yazması olması ve zaviyeye ait bir de kıymetli eşyaların sergilendiği müzenin olması takdire şayandır. Somuncu Baba Türbesi kesme taş ve moloz taştan yapılmıştır. Kare planlı türbenin üzeri kasnaklı bir kubbe ile örtülmüştür. Türbenin içerisi kasnaktaki pencerelerle aydınlatılmıştır. Türbede Şeyh Hamid-i Veli ile oğlu Halil Tayyibi efendilerin kabirleri bulunduğu söylenmektedir. Her ikisinin de sandukaları ceviz işlemelidir. Ceviz sandukanın üzerinde kubbe bulunmaktadır. Ayrıca türbenin önünde Şeyh Hamid-i Veli’nin müritlerinin de kabirleri bulunmaktadır.

Zaviye mahallesindeki Ulu Cami’nin kitabesi bulunmadığından yapım tarihi bilinmemektedir. Dulkadiroğulları zamanında, 14. yüzyılda yapıldığı ileri sürülmüşse de bu iddia kesinlik kazanmamıştır. Caminin sadece doğu ve kuzey duvarları ile minaresi günümüze gelebilmiştir. Kalıntılara dayanılarak, caminin kesme taş ve moloz taştan, dikdörtgen planlı olduğu anlaşılmaktadır. İbadet mekânı içerisindeki payelerle beş nefe ayrılmıştır. Minaresi kesme taştan olup, kare kaide üzerine yuvarlak gövdelidir. Alt bölümü sekizgen, üst bölümü on altıgen olan gövdenin ortasına bir de taş kuşak yerleştirilmiştir. Tek şerefeli olan minarenin külah kısmı ise yıkılmıştır. Bugünkü caminin üzeri geniş bir çatı ile örtülmüş, önüne yuvarlak kemerli bir son cemaat yeri eklenmiştir.
Eski Darende mevkii’nde bulunan, Sadrazam Mehmet Bey Camii Külliyesi olarak isimlendirilen bu yapı topluluğu, cami, türbe ve kitaplıktan meydana gelmiştir. Kitaplığın üzerindeki kitabeden, yapı topluluğunu Sadrazam Mehmet Paşa’nın yaptırdığı anlaşılmaktadır. Bu yapı topluluğundan günümüze yalnızca kuzeydoğudaki minaresi gelebilmiştir. Minare kesme taş kaide üzerinde, oldukça ince ve yuvarlak gövdelidir. Caminin yanındaki kitaplık kare planlı, kesme taştandır. Üzerini tromplu, kasnaksız bir kubbe örtmüştür. Kütüphanenin batısındaki türbede ise sanduka bulunmaktadır. Buradaki iki mezardan biri Hasan Paşa’ya aittir.

Darende’de yapılmış olan Danabey, Hacı Hüseyin ve Hacı Müşrif camilerinin günümüze sadece minareleri gelebilmiştir. Bunlardan Danabey Camisi, eski kaynaklardan öğrenildiğine göre Hacı Hüseyin Paşa tarafından 1727 yılında yaptırılmıştır. Caminin minaresinin şerefe korkulukları ve külahı yıkılmıştır. Kesme taş kaide üzerinde yuvarlak gövdelidir. Eski Darende’deki Hacı Müşrif Camisi Abidin Paşa tarafından 1740 yılında yaptırılmıştır. Günümüze gelen minare kesme taş kaide üzerinde on altıgen gövdelidir.

Abbasiler döneminde Zengibar kalesi kuşatmasında şehit olan, Peygamber efendimizin torunlarından Hüseyin gazinin kardeşi ve Seyyit Battal gazinin amcası ve kayınpederi olan Seyyid Hasan Gazi Hazretlerinin türbesi olan yapının bakım onarım ve çevre düzenlemesi Osman Hulusi Vakfı tarafından gerçekleştirilmektedir.

Tohma Irmağı kenarında, Gevur hamamı olarakta bilinen ve suyunun şifalı olduğu söylenilen Kudret havuzu kanyonun içerisinde, kayalıkların arasından çıkan ve yaz-kış, 22 santigrat derece olan havuzun suyu, Es-Seyyid Osman Hulusi Efendi Vakfı tarafından yüzme havuzu haline getirilerek, çevresine soyunma ve duş yerleri yapılmıştır. Yaz ve kış aylarında insanların şifa aradığı ve bunaldığı zamanlarda serinliğin ve ferahlığın adresidir kudret havuzu...

Balıklı Kuyular ve balıkların çıktığı su kaynağı ve hemen yakınındaki vadiden geçen Tohma Suyu ve çevresi mesire yeri olarak, yöre halkına hizmet vermektedir.

Darende ilçesinin 5 km. batısında bulunan Gürpınar şelalesi, Tohma çayının kaynağından çıkan suların dere yatağının kayalar arasından aşağıya düşüş yaparak oluşturduğu şelalenin meydana getirdiği bir alandır. Şelalenin çevresi il özel idaresi tarafından yeniden düzenlenerek yöre halkının da rağbet ettiği turizme açık bir mesire yeridir. Yine Zaviye Mahallesinde bulunan Tohma suyu kenarında, Somuncu baba Zaviyesinin önünde balıkların bol olduğu su kaynağı ve hemen yakınında vadiden geçen Tohma suyu çevresinde, kanyon boyunca oluşturulan köprü gözündeki teraslar ve mesire yerleri de yöre halkı tarafından kullanılmaktadır. Malatya’da rafting sporu sadece Darende de yapılmaktadır. Yeni gelişmeye başlayan bu spor, turizme açık bir potansiyel olarak, yörenin ilgisini ve desteğini beklemektedir.

‘’Zengibar Karakucak Güreşleri’’ ata sporu güreşi geliştirmek amacıyla her yıl 30 Ağustos tarihinde, Darende ilçesinde ulusal boyutta, 1953 yılından beri Darende Gençlik ve Spor Kulübü tarafından organize edilmektedir. Birçok turistik gezilecek ve görülecek tarihi mekâna sahiptir ilçemiz; kuzey yamacında bulunan ve bir Osmanlı eseri olan Sengbar Kalesi, Tohma ve Balaban Çayı, Kaletepeler, Aslantaşlar, Bedesten, Köprügözü, Karahisar, Kızılhisar, Kötü Kale Balaban İçmeleri, Uzunok Köprüsü, bunlardan sadece bazılarıdır.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.