Doğanşehir ilçemiz Malatya'ya 58 km uzaklıkta, deniz seviyesinden yüksekliği 1290 metre olup, ova ve dağlık bir kısımda kurulmuştur, İlçenin yüzölçümü 1.290 km2'dir. 2000 genel nüfus sayımına göre toplam nüfus 60.708 olup, merkez nüfusu 13.517, köy ve bucak nüfusu 47.191'dür. İlçenin 5 bucağı, 6 belediyesiyle 31 köyü bulunmaktadır. İlçemizin ilk yerleşimi M.Ö. 66 yılında Romalılar tarafından kurulmuştur. Doğanşehir ilçesinde Roma Dönemine ait olduğu sanılan sur kalıntıları ile kaleden çok az duvar kalıntısı ve kalenin temelleri günümüze gelebilmiştir. Temel izlerine dayanılarak, kalenin beşgen bir planı olduğu ve moloz taştan yapıldığı sanılmaktadır. Kaynaklarda pek bilgiye rastlanmamakla beraber, kale ve surların M.S. I.y.y.da yapıldığı sanılmaktadır. Kaleye ait bir gravür de günümüze gelmemiştir.
Eski isimleri Zipetra, Zubatra ve Viranşehir olarak geçen ilçemiz, kısa el değiştirmelerle 758 yılına kadar Bizanslıların elinde kalmıştır. Bu tarihte Abbasi halifesi Harun Reşit tarafından ele geçirilmiş ve imar edilmiştir, 857 yılına kadar Arapların elinde kalan ilçe, daha sonra Bizanslıların eline tekrar geçmiştir. 1399 yılında Yıldırım Beyazıt tarafından Osmanlı topraklarına katılmış, 1401 yılında ise Timur tarafından yağmalanmıştır. 1515 yılında tekrar Osmanlı topraklarına katılmıştır. 1877’ye kadar önceki adı Viranşehir olan ilçe, 1877–1878 Osmanlı-Rus savaşı sırasında Ardahan, Posof, Artvin ve Trabzon'dan getirilerek, yöreye yerleştirilen halkından dolayı Muhacir Köyü diye adlandırılmıştır. İlçemiz, Besni'ye bağlı bir köy iken aynı yılda nahiye merkezi, 1929'da bucak merkezi olarak, 1933'te ise Doğanşehir adını almıştır. 1 Nisan 1946'yılında Akçadağ ilçesinden ayrılarak bağımsız bir ilçe durumuna getirilmiş ve Malatya'ya bağlanmıştır.
Doğanşehir ilçemiz, Sürgü yerleşkesi başta olmak üzere mesire ve dinlenme yerleri açısından oldukça zengindir. İlçesinin sürgü bucağı vadisinde bulunan, Sürgü çayı kaynağı ve çevresi, yol boyunca alabalık çiftliklerinin de bulunduğu adeta doğal bir akvaryum görünümündedir. Asfalt yol ile ulaşılan mesire yeri bol, temiz, soğuk sulu ve tamamen doğal ortamda, balık ürünlerinin sunulduğu işletmelerle doludur. Kaynak yeri ise küçük bir göl kenarındadır. Gölet’in çevresinde pek sık olamamakla birlikte kavak ağaçları mevcuttur. Diğer mesire yerleri ve ziyaret edilmesi gereken alanlar, Sürgü Barajı, Polat Balık Yaylası, Sulu Mağara, Şakşak, Takas, Harap şehir İçmeceleri, Beypınarı, Acıpınar Yaylası, Sıtmapınarı, Yıldızsubaşı, Çıglık Ağaçlıkları, Kaya pınarı, Sürmeli pınarı, Erkenek, Sakaltutan Suyu, Değirmen Deresi, Reşadiye Pınarı, Toprak tepe’de Kaya pınarı, bunlardan bazılarıdır.