Haberin Kapısı
2016-06-29 19:01:50

Necmettin Erbakan ‘’10 Yıl Siyaset Yapma Yasağı"

Ramazan Peri

perimedya@gmail.com 29 Haziran 2016, 19:01

Kuruluşundan itibaren Türk siyasi yaşamında 14 yıl faaliyet gösteren Refah Partisi, 19 Temmuz 1983'te kuruldu. Prof. Dr. Necmettin Erbakan, siyasi yasaklı olduğundan, Genel Başkanı Avukat Ali Türkmen nezaretinde kuruldu. Ancak ilk 33 kişilik kurucular listesinden Ahmet Tekdal, Abdurrahman Serdar ve birkaç kişi dışında 29 kişi MGK tarafından veto edilince, MKYK toplantısında yapılan seçimde Genel Başkanlığa Ahmet Tekdal getirildi.

            Refah Partisi, kuruluşunu takiben bütün yurt genelinde teşkilatlanmaya başladı. 6 Kasım'da yapılan, Milletvekili Genel Seçimlerine katılabilmek için 24 Ağustos 1983'e kadar, yasaların öngördüğü sayıdaki il ve İlçelerde teşkilat kurma barajı aşıldı. Ancak yinede Resmi Engeller yüzünden, Refah Partisi 6 Kasım seçimlerine sokulmadı. Bu seçim, 12 Eylül ihtilalından sonra yapılacak olan ilk seçim idi. Dolayısıyla bu seçimlere Necdet Calp, Turgut Sunalp ve Turgut Özal'ın kurdukları partilerin katılmalarına müsaade edildi. Konsey Başkanı Kenan Evren asker kökenli Sunalp Paşa'nın partisine oy verilmesi hususunda imada bulunduğu için halk buna tepki göstererek Turgut Özal'ın ANAP'ını tek başına iktidar yapmıştı.

            6 Kasım 1983 seçimlerine giremeyen Refah Partisi, 25 Mart 1984'de yapılan mahalli idareler seçimine katılma imkânı bulur. Bu seçimde, Refah Partisi Şanlıurfa, Van illeri ile 5 ilçenin belediye başkanlığını kazanır.

            Refah Partisi, yurt bazında 64 il ve 59 ilçede teşkilatlanmasını tamamlamıştı, 30 Haziran 1985'de ilk olağan büyük kongresini yapar. Refah Partisi'nde bu gelişmeler yaşanırken Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan halen mahkemesi sürüyordu. 24 Şubat 1983te, nihai karar veriliyordu. Mahkeme Erbakan’ın dava arkadaşlarına,  2 ile 4 yıl arasında çeşitli hapis cezaları verirken, Erbakan’a 4 yıl ağır hapis, 1,5 yıl da Eskişehir’de mecburi ikamet cezası verir.  Ancak bu karar,  Askeri Yargıtay’a götürülür. Yargıtay bu kararı bozar. 1 No’lu Ankara Sıkıyönetim Mahkemesi 13 Şubat 1985 tarihinde, delil yetersizliğinden beraat kararı verir. Ancak, 1982 Anayasası gereği 10 yıl siyaset yapma yasağı alır. 

            Refah Partisi 11 Ekim 1987 tarihine kadar Avukat Ahmet Tekdal'ın Genel Başkanlığında siyasi faaliyetlerine devam etti. Erbakan’ın, diğer siyasi parti liderleri Süleyman Demirel, Bülent Ecevit,  Alparslan Türkeş gibi siyasi yasaklı olduğu için, Milli Görüş çizgisinde kurulmuş olan Refah Partisi'nin başına geçme olanağı yoktu.           Turgut Özal'ın başbakanlığı döneminde bu yasaklı liderlerin durumu sürekli olarak gündeme getiriliyor ve eleştiri konusu yapılıyordu. Bunun üzerine Özal Hükümeti bir karar alarak konuyla ilgili 6 Eylül 1987’de bir referandum yapılmasını ister. Başbakan Özal’ın açıkça “Hayır” için çalışmasına rağmen, % 50.25 gibi kıl payı bir oranla eski siyasi yasaklar kaldırılır. Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Alparslan Türkeş ve Necmettin Erbakan'ın siyasi yasakları da dolayısı ile kaldırılır. Bunun üzerine Hüsamettin Cindoruk'un, Genel Başkanlığını yaptığı Doğru Yol Partisi'nin Genel Başkanlığına Süleyman Demirel getirilir

            Hocanın yasaklılığı kalkınca RP’ye Genel Başkan olmak yerine, “Perde arkasında duran Manevi Lider” konumunda kalması gerektiğini savunan bazı safların ne dava çıkarlarına, ne de vefakârlığa uygun olamayan bu tekliflerini, Erbakan anlamlı bir espri ile cevaplandırıyor ve onların gerçek amacını şöyle dile getiriyordu:         

                “Siz Beni manevi başkan değil, uhrevî başkan yapmak istiyorsunuz. Yani beni diri diri mezara gömmek ve siyasi mirasımı bölüşmek için çırpınıyorsunuz.” Hâlbuki bu davanın, Erbakan gibi bir beyne ve birikime mutlaka ihtiyacı vardı. 25 Eylül 1987’de RP’ye üye olan Erbakan,11 Ekim 1987’de Atatürk Kapalı Spor Salonunda yapılan kongreye katılır. Salonu hınca hınç dolduran ve yedi yıldır liderlerine hasret kalmış olan Milli Görüş Mensupları "Mücahit Erbakan, Erbakan Başbakan" sloganlarıyla tezahürat yaparak özlem gideriyorlardı. Milli Görüş lideri Erbakan ise siyasi özgürlüğüne kavuşmuş olmanın mutluluğuyla davasına hizmet etme şeref ve bahtiyarlığını salondaki taraftarlarıyla paylaşıyordu.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.