Haberin Kapısı

Basret Köyü ve Basret Dergâhı

TASAVVUF

Şeyh Hâlid-i Cezerî, Cizre’de başlattığı irşâd hizmetlerinin tamamlandığına kanaat getirince, Gabar Dağı’nın batısındaki Basret köyüne yerleşmiş, orada mescid, medrese, dergâh kurmuş ve böylece medrese ve dergâh hizmetlerini birlikte yürütmeye başlamıştır.

Şeyh Hâlid-i Cezerî, Cizre’de başlattığı irşâd hizmetlerinin tamamlandığına kanaat getirince [1], Gabar Dağı’nın batısındaki Basret köyüne yerleşmiş, orada mescid, medrese, dergâh kurmuş ve böylece medrese ve dergâh hizmetlerini birlikte yürütmeye başlamıştır. [2] Basret köyünde ilk dergâh ve medrese Şeyh Hâlid-i Cezerî ve kendisinden sonra postnişin olan ve aynı zamanda damadı olan Şeyh Salih-i Sıpkî tarafından kurulmuştur. Bu kurulan dergâha “Basret Dergâhı”, burada görev yapan mürşidlere de “Basret Şeyhleri” denilmiştir. Şeyh Seydâ el-Cezerî’nin babası Ömer ez-Zengânî de bu Basret Dergâhı’nda görev yapmış Basret Şeyhleri’nden biridir.

Zaman içerisinde Basret köyü, bölgenin en önemli ilim ve irfan merkezlerinden biri haline gelmiştir. Dergâhta yetişenlerin ilmî ve tasavvufî yetkinlikleri, köyün tanınmasına ve ilim talep edenlerin dikkat ve ilgisini çekmeye sebep olmuştur. [3]

Basret Köyü, Şırnak il sınırları içinde bulunun Gabar Dağı’nın üzerinde ve batı yakasındadır. Köyün yerleşim alanında Basret dergâhı şeyhlerinden Şeyh Hüseyin Basretî tarafından bir değişiklik yapılmış ve köyün içinden geçen küçük çayın Hacıaliye Aşireti’nde kalan kısım Eski Basret, Derşev Aşireti kısmında kalan alan yeni yerleşim alanı ise önceleri Yeni Basret daha sonraları ise sadece Basret olarak anılmaya başlanmıştır. Günümüzde basret ismi İnceler olarak değiştirilmiş ve Şırnak iline bağlanmıştır. [4]


Bölgede yaşanan bir takım sosyal olaylar nedeniyle 1994 yılında boşaltılmış ve iskâna kapatılmıştır. Basret köyünde Şeyh Hâlid-i Cezerî tarafından inşâ edilen bir büyük câmi, buna bağlı medrese ve dergâha fazla uzak olmayan bir nokta da “İbrahim b. Ethem Mağarası” denilen bir mağara bulunmaktaydı. Dergâhta mânevî eğitim gören müridler, itikâf ve bir takım zikir ve riyâzat [5] eğitimlerini burada görürlerdi. Basret Dergâhı her ne kadar Şeyh Hâlid-i Cezerî tarafından kurulmuş olsa da kendisinden sonra dergâhın postnişîni olan Şeyh Sâlih-i Sıpkî’nin meşîhat döneminde daha fazla tanınmıştır. Bu tanınma aynı zamanda bölgede Nakşibendiyye tarîkatının tanınması ve yayılması anlamına gelmektedir. [6]

Cizre-Botan bölgesinde kurulan Basret Dergâhı’nda Mevlânâ Hâlid-i Cezerî’den kendisini tanıtmaya çalıştığımız Şeyh Muhammed Saîd Seydâ el- Cezerî’ye kadar gelen silsile şu şekilde sıralanmaktadır:

Şeyh Hâlid-i Cezerî, 1839 yılında vefat etmiştir. Botan’ın Basret Köyü’nde medfûndur.

Şeyh Salih-i Sıpkî, 1269/ 1852 yılında vefat etmiştir. Botan’ın Basret Köyü’nde medfûndur.

Şeyh Muhammed-i Aynî, 1276/1859 yılında vefat etmiştir. Botan’ın Ayne Köyü’ nde medfûndur.

Şeyh Hâlid-i Zibarî, 1286 yılında vefat etmiştir. Botan’ın Basret Köyü’nde medfûndur.

Şeyh Ömer ez-Zengânî, 1307/1890 yılında vefat etmiştir. Hicaz’ın Cidde Şehri Havva Mezarlığı’nda medfûndur.

Şeyh Abdulhakim ed-Dırşevî, 1323/1905 yılında vefat etmiştir. Cizre’de medfûndur.

Şeyh Muhyiddin el-Cezerî, 1333/1914 yılında vefat etmiştir. Cizre’de medfûndur.

Şeyh Muhammed Nuri ed-Dırşevî, 1324/ 1924 yılında vefat etmiştir. Cizre’de medfûndur.

Şeyh Muhammed Saîd Seydâ el-Cezerî 1388/ 1968 yılında vefat etmiştir. Cizre’de medfûndur.

Seydâ el-Cezerî yetmiş sekiz yıllık hayatının yaklaşık kırk dört yılını Nakşibendilik’in Hâlidî Seydâî kolunda tasavvufî ve ilmî irşâd görevinde geçirmiştir. Bu görevi esnasında çalışmamızda da bir kısmından bahsedeceğimiz pek çok icâzetli talebesi ve müridi olmuştur.

Tasavvufî, fıkhî ve ahlâkî konularda eserler kaleme almış olmakla beraber; zaman zaman talebelerine yazmış olduğu mektuplar ve vermiş olduğu icâzetler de bulunmaktadır.

Fatih Musa ELMALI ERZİNCAN ÜNİVERSİTESİ 2019

------------------

[1] Cizre’nin kenarından akan Dicle Nehrini geçmek için kullanılan bir gemide günlerce sahipsiz olarak bekleyen bir heybenin Cizreli bir adam tarafından alınıp götürülmesini duyan Cizre halkı, bu adamı dışlayıp Cizre’den kovarak yanlış bir olay karşısında olumlu ve hassas bir duruş sergilemiştir. Bu olayı gören Hâlid-î Cezerî, Cizre halkının İslamî ahlak ve insanî duygularla irşad olduklarını anlayarak Cizre dışına çıkabileceğine kanaat 

[2] İbrahim Baz, “Mevlânâ Hâlid-î Bağdâdî’nin Halifelerinden Şeyh Hâlid-î Cezerî ve Basret Dergâhı”, Tasavvuf İlmi ve Akademik Araştırma Dergisi, 2013/2 yıl sayı:32, s.140.

[3] Baz, “Şeyh Hâlid-î Cezerî ve Basret Dergâhı”, s. 148.

[4[]Baz, “Şeyh Hâlid-î Cezerî ve Basret Dergâhı”, s. 148.

[5] Riyâzat, nefsin ve tenin isteklerini kesmek, asgarîye indirmek ve ona zor gelen şeyler yaptırmaktır.

[6] Baz, “Şeyh Hâlid-î Cezerî ve Basret Dergâhı”, s. 148.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.