Haberin Kapısı
2021-05-13 02:08:41

Yüzyılın Planı...

Peri'nin Kaleminden

13 Mayıs 2021, 02:08

Yüzyıllardır bitmek bilmeyen İsrail'in Filistine uyguladığı tahakküm, Mayıs ayının ilk haftasında Siyonist İsrail’in, Mescid-i Aksa 'da ibadet eden Müslümanlara plastik mermi ve ses bombasıyla saldırması üzerine tekrar gündeme geldi.

Yıllardır süren bu savaşta İsrail'in Filistin halkına karşı gösterdiği vahşete Dünya sessiz kaldı ve kalmakta da devam ediyor. Direnişlere karşı Filistin halkının gerçekleştirdiği savunmaları İsrail, cani bir şekilde bastırmış olsa da tam olarak bir hâkimiyet elde edebilmiş değil. Peki, İsrail'in durmak bitmeyen bu vahşetinin altında yatan sebep nedir?

İsrail' in kurucusu olarak bilinen Theodor Herzl, hayatını Siyonizm’e adamış ve İsrail devletini kurmak için büyük adımlar atmıştır. Hayalini gerçekleştirmek için birçok yolu deneyen T. Herzl en sonunda siyasi yolla çözebileceği kanısına varmış ve Filistin'den toprak satın alabilmek için Sultan 2. Abdülhamit’in yanına gitmiştir. Ancak Abdülhamit :" Bir adımlık toprak bile satamam. Zira bu topraklar bana değil milletime aittir. Milletim bu imparatorluğu savaşarak ve kanıyla sulayarak kazandı. Bizden ancak kan ile kopabilir..." diyerek bu isteği reddetmiştir. Bunun üzerine T. Herzl vazgeçmeyip Osmanlı topraklarında yaşayan Musevilerin Filistin'e yerleşip orada yaşamlarına devam etmelerini söylemiştir. Sultan Abdülhamit bu durumun önüne geçmek için gerekli tedbirleri almaya çalışsa da kendilerine hacı süsü veren bir grup Siyonist Filistin'e girmeyi başarmıştır.

1867 de Arazi Kanunnamesinde Siyonistlerin Filistin'de toprak satın almaları yasaklanmıştır. Ancak bu yasak Osmanlı vatandaşı olan Musevileri kapsamıyordu. Siyonist Yahudiler, Musevilere para vererek Filistin'de toprak satın almaya başladılar. Ve böylece bölgede zamanla koloniler oluşturdular. Bu sistemle toprak satın almaya devam eden Siyonistler zamanla Filistin'de birçok köy, okul ve arazileri satın almış emellerine ulaşmak için zor olan adımı atmışladır.

Zamanla daha da güçlenen T. Herzl bir Yahudi devleti kuracağını ilan etmiş ve 1897 yılında İsviçre'de ilk siyonist kongresini gerçekleştirmiştir. İngiliz mandalarını da arkasına alan Herzl, İngiliz ve Fransızlar ile birlikte Osmanlı'nın Orta Doğu' da yer alan topraklarının paylaşılmasını amaçlayan gizli bir antlaşma yapmıştır. Dünya Filistin'in Yahudi devleti olması için adeta canla başla çalışıyordu. 1922 yılında kurulan Milletler Cemiyet'i Filistin'de Yahudilerin varlığını kabul etti. Ve artık Filistin'e alenen Yahudi göçleri başladı. Bu durumu engellemek için Filistin halkı direnişler gösterse de başarılı olamadı. BM Filistin'in Arap ve Yahudi yerleşkesi olarak ikiye bölünmesini teklif etti. Filistin halkı bu kararı reddetse de Siyonist İsrail'in toplu katliamları sonucuna bu karar gerçekleşti. İsrail devleti kuruldu, ABD ve Sovyetler Birliği İsrail'i devlet olarak tanıdı.

Artık Filistin için zulüm daha da katlanılmaz bir hal aldı. Halk Batı Şeria'ya adeta sürgün edildi. Mısır kapısı Siyonist İsrail tarafından kapatıldı ve dış ticaret yolları ellerinden gitti. Halk kendini ekonomik krizin içinde buldu. Bu durumla yetinmeyen Siyonist İsrail, adeta soykırıma başladı. Dünya bu vahşete gözlerini kapatsa da Türkiye 6 gemi filosu ile Gazze’ye yardım düzenledi. Henüz uluslararası sulardayken gemiyi İsrail askerleri rehin aldı ve yardımın gitmesini önlemekle kalmayıp gemidekilere denizden ve havadan saldırdı.

Irkçı politikalarını gözler önüne serdikleri bu saldırılar Arz-ı Mev'ud'a yani vaad edilmiş topraklara sahip olmak için atılan adımlardan sadece biri. Hz. İbrahim ve zürriyetine vaad edilen bu topraklar, Hz İbrahim’den sonra oğlu İsmail'e geçmiş ancak ondan sonra hükmü ortadan kalkmıştır. Çünkü diğer peygamberler Hz. İsmail'in değil. Hz. İshak’ın soyundan gelmiştir. Ancak Yahudiler Yahova ile yaptıkları hiçbir anlaşmaya sadık kalmadıkları gibi şuanda da hükmü ortadan kalkan bu ahit için sözlerinde durmamış ve Arz-ı Mev'ud'a sahip olmak amacıyla bir sürü masum insanı öldürüp yurtlarından zorla sürgün etmeye devam etmektedirler.

Eğer Müslümanlar bu olaya daha fazla sessiz kalırsa bir gün kendimizi Israil ile savaşırken bulabiliriz. Çünkü vaad edilmiş topraklar arasında Türkiye Cumhuriyet'i de var.

Yorumlar (5)

Esra 3 Yıl Önce

Bu güzel bilgilendirme için teşekkürler. Umarım herkes kendine düşeni yapar da bizde kendimizi savaşın ortasında bir başımıza bulmayız. İşin aslı Türkiye mazlumlara el uzattığı halde her hangi bir savaş durumunda yardım edecek bir destekçiside yok.

Sueda 3 Yıl Önce

Vaad edilmiş kutsal topraklara sahip olmak için güçsüz iç meselelerine boğulmuş komsu ülkelerini politikasıni da iyi yürüttüler. Afganistan işgal edilince Irak, Irak işgal edilince Suriye ...Mısır, Libya..

Sueda 3 Yıl Önce

Kaleminize saglik

Erhan köçer 3 Yıl Önce

Hocam kürd'lerin ve türk'lerin niye bugün bir birlerine kırdırdıklarınında sebebi belli ediyor. Orta doğunun iki gücü kürd ve türk biz bunları birbirinden artırırsak vadedilmiş topraklara daha rahat erişiriz hesabı var. Ama o büyük tokadı bizden yiyecek kürd'ler ve türklerden yani türkiye den. İsra suresinde; Ey nuh'un çocukları şükretmiyecekmisiniz diye bize ferman ediyor. Zaten siyonistlerin inandığı tevrat'da bunu onlara söylüyor, “YEHUDA’da (Tel Aviv) bildirin ve Yeruşelim’de (Kudüs) işittirin ve deyin! Memlekette boru çalın, yüksek sesle bağırın. Ve deyin ki, ‘Toplanın da duvarlı şehirlere girelim’. Siyon’a doğru bayrak kaldırın, kaçıp sığının, durmayın. Çünkü Ben, şimâlden (kuzeyden) üzerinize büyük belâ ve kırgın (katliam) getireceğim. İşte arslan, sık ormanından çıktı. Ve milletleri helâk eden (cengâver) yola düştü. Şehirlerin harap olsun ve onlarda oturan kalmasın diye senin diyârını viran etmek için yerinden çıktı.” (Tevrat Yeremye Bab 4, Paragraf 3)

kadir.xzz 3 Yıl Önce

"Elvan elvan çiçek açar sabahlar... Bugün olmazsa yarın; Bir gün mutlaka..." .

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.