Haberin Kapısı

İslam'ın İlme Verdiği Önem

BİLİM TEKNOLOJİ

İslam, kendisini bilgiyle özdeşleştirir. Bilgiyi hedefi olduğu kadar gerekli de kılar. Bilginin elde edilmesini ibadetle eş görür ve över. İlim sahiplerini Allah'ın dostları ilan eder. Onların mürekkeplerini şehit kanlarından daha üstün kılar.

İslam, kendisini bilgiyle özdeşleştirir. Bilgiyi hedefi olduğu kadar gerekli de kılar. Bilginin elde edilmesini ibadetle eş görür ve över. İlim sahiplerini Allah'ın dostları ilan eder. Onların mürekkeplerini şehit kanlarından daha üstün kılar.[1] [2] [3] [4] [5] [6] [7]

İslam, insanları düşünmeye ve akıl yürütmeye çağırır. Bununla ilgili birçok ha­dis ve ayet bulunmaktadır. Kur'an'da birçok ayet "Akletmezler mi? Düşünmezler mi?" diye başlar. Düşünmeyen ve aklın sesini dinlemeyenler için Allah Kur'an'da şöyle buyurmuştur. "Onlar, sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Artık (hakka) dönmez­ler. "2 "Onlar sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Bundan dolayı anlamazlar."3

İslam, daha ilk ayeti ile ilme ve eğitime önem verdiğini ortaya koymuştur. "Rabbinin ismi ile oku..." 4 Ayeti ile daha sonraki Müslümanları da okumaya ve araştırmaya teşvik etmiştir. Ayrıca, çok meşhur bir hadis olan "İlim Çin'de dahi olsa..." " Beşikten mezara kadar ilim öğrenin" "İlim ve hikmet mü'minin yitiğidir. Her nerede bulursa alır."5 "Dünyayı isteyen ilme sarılsın, ahireti isteyen ilme sarılsın. Hem dünyayı hem ahireti isteyen yine ilme sarılsın." "İlim aramak her Müslüman'a farzdır."6 Hadisleri de İslam'ın bu konuya verdiği hassasiyeti göstermektedir. Ay­rıca, Bedir Savaşındaki esirlerin on Müslüman çocuğa okuma-yazma öğretme koşuluyla serbest bırakılması, o tarihe kadar hiçbir savaşta görülmemiş bir kur­tuluş fidyesiydi.

Kur'an, ilim elde etmek için insanın sürekli akıl ve kalplerini kullanmaları­nı istemektedir. Bu ayetlerden bazıları; "Yeryüzünde dolaşmıyorlar mı ki, orada olanların akledecek kalpleri, işitecek kulakları olsun. Ama yalnız gözleri kör olmaz. Fakat göğüslerinde olan kalpleri de körleşir."7 "Geceyi, gündüzü, güneşi, ayı sizin isti­fadenize vermiştir. Yıldızları da onun buyruğuna boyun eğmiştir. Bunlarda, akleden kimseler için dersler vardır"'[8] [9] "Yeri düzleyen, orada dağları, nehirleri var eden, her türlü üründen çift çift yetiştiren, gündüzü geceyle bürüyen de O'dur. Doğrusu bun­larda, düşünen kimseler için ibretler vardır."9 "Dirilten de, öldüren de O'dur. Gece ile gündüzün birbiri ardından gitmesi de O'nun emrine bağlıdır. Düşünmez misiniz?"[10]

"Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" "Allah'ın kulları arasında O'ndan en çok korkan ancak alimlerdir.”[11] [12]

Kur'an'ı anlamak için okuma ve yazmanın gerekli olduğunu gören Müslü- manlar, okumaya önem verdiler. Namaz vakitlerinin tespiti için zamana, kıble­nin yönü için astronomiye, hac için coğrafya ilmine, imsak ve iftar zamanları için yine çeşitli bilgilere ihtiyaç duyuldu. Bu da bu bilim dallarında Müslümanların çalışmalarına yol açtı. Ayrıca Peygamberimiz (sav) sahabelere çeşitli ilimleri ve diğer kavimlerin dillerini öğrenmelerini teşvik etmiştir. Zeyd b. Sabit şöyle riva­yet eder: 'Hz. Peygamber (sav) bana "Ben bir kavme mektup yazdığımda onların mektubuma ilavelerde bulunmalarından ve mektubumu eksiltmelerinden kor­kuyorum. Sen Süryaniceyi öğren diye emretti.' Ben Süryaniceyi on yedi gün içinde öğrendim.”[13]

Hz. Ali'ye, on kişiden oluşan bir grup giderek ona:"İlim mi daha hayırlıdır, yoksa mal mı?" sorusunu sordular. Hz. Ali onlardan her birine ayrı ayrı gerekçeler söyleyerek ilmin maldan daha hayırlı olduğunu bildirdi. Hz. Alinin bu on kişiden her birine verdiği cevaplar kaynaklarda bildirildiğine göre şöyledir..

Birinciye: "İlim üstündür. Çünkü ilim peygamberlerden, mal ise Karun'dan miras kalmıştır."

İkinciye: "İlim üstündür. Çünkü ilim, sahibini korur. Malı ise sahibi korumak zorundadır"

Üçüncüye: "İlim üstündür. Çünkü, ilim sahibinin dostu, mal sahibinin ise düşmanı çok olur"

Dördünceye: "İlim üstündür. Çünkü, ilim başkalarına öğretildikce çoğalır, mal ise başkalarına verilip harcandıkca azalır"

Beşincisine: "İlim üstündür. Çünkü mal sahibine cimri demek mümkündür. Fakat ilim sahibine ilminden dolayı kötü lakap verilmez."

Altıncıya: "İlim üstündür. Çünkü malı zorbalardan saklamak zorunda kalırız. İlmin ise böyle bir derdi yoktur"

Yedincisine: "İlim üstündür. Çünkü mal bir zarara uğradığı zaman yok olma tehlikesi ile karşı karşıyadır. İlmin ise böyle bir tehlikesi yoktur"

Sekizincisine: "İlim üstündür. Çünkü mal, sahibinin kalbini katılaştırıp onu kötü huy sahibi yapabilir. İlim ise insanı merhamet ve başkalarına yararlı olmak gibi güzel huylara sahip kılar."

Dokuzuncusuna: "İlim üstündür. Çünkü mal sahibi olanlardan Tanrılık iddia­sında bulunanlar olmuştur. İlim sahibi olanlar arsından böyle birisi çıkmamıştır."

Onuncusuna: "İlim üstündür. Çünkü mal sahiplerinden kibirlenip böbürle­nenler vardır. İlim ise sahibini olgunlaştırarak kötü huylardan korur"[14] [15] [16]

İbrahim Halil ER/Hz. Muhemmed (s.a.v.)'in Eğitim Metodu

-----------------------

[1] Faruki, Dr. İ. Raci, İslam Kültür Atlası, Sh: 257

[2] Bakara, 18

[3] Bakara, 171

[4] Alak,1

[5] Rudani 215,

[6] Rudani 218, Taberânî, el-Mu’cemu’l-Kebîr

[7] Hac, 46

[8] Nahl, 12

[9] Ra’d, 3

[10] Mü’minun, 80

[11] Zümer, 12

[12] Fatır, 28

[13] Buhari, ilim

[14] Hz.Ali’nin söylediği ileri sürülen ve ilmin üstünlüğünü ifade eden bu cevaplar için şu kaynaklara bakınız: Şemseddin Sivasi, Ciharyar-ı Güzin, shf.266, Imam-ı Gazali, ihya, 1/14, Muhammed Abduh,Nehc’ul Belağa 2/178, Fahr’ud-din Razi, Tefsir-i Kebir, 1/398

[15] Müslim, Zikr 73

[16] Cuma, 5

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.