CHP ve bili mum KEMALİST ulusalcı zihniyetin devleti, cemaat ve tarikat yapılanmalarından korumak lazım iddiasının haklılığını, şu son Fethullah gülen örgütünün ülkenin başına bela olmasıyla gördük maalesef acı bir tecrübe ile... Fakat buna bu Kemalist dayatmacı tek tipçi zihniyetin sebep olduğunu da gördük... Çünkü bu haklı korku ve endişeyi paranoyaya çevirerek, tüm Müslüman dindarları devletten dışlamışlardır. En az yüzde 90 ı Müslüman olan bu Müslüman ülkesinde adeta zulme çevirdiler bu işi ve birçok Müslümanı böyle takiyye yapmaya ittiler, devlete düşman ettiler, 2. sınıf insan muamelesiyle sürekli terör örgütü potansiyelli tehlikeli varlıklar olarak görüp dışladılar... Böylelikle bu tip hain ülke düşmanı yapılanmaların Müslümanlar arasında destek görmesini sağladılar buna zemin hazırlayarak... Nasılsa en azından alnı secdeye değiyor Müslümanlara saygılı bir hizmet hareketi gibi kendilerine gizlenme beslenme alanı buldular, devletin bu dışlayıcı politikalarının yapmış olduğu bu elverişli ortamda... Hep bu Kemalizm’in empoze ettiği bu paranoya ve zulmü yüzünden... Bir basit başörtüsü gibi farz olan bir şeyi zorla devlette zorla yasaklatmaları hatta birçok kurumunda namaz kılan oruç tutan Müslüman avcılıkları yapmaları yüzünden... Dindar vatandaşlarını DİNİ vecibeleri ile devlet arasında seçim yapmaya zorlamalarından ötürü başımıza bunlar geldi... Gelinen bu noktada Kemalist kesim başörtüsü veya namazın vs bir tehdit olmadığını bu paranoyanın asılsız olduğunu gördü, ak parti iktidarının bu tabuları yıkması vesilesiyle... Son 15 Temmuz kalkışmasındaki kamyoneti süren çarşaflı bir hanımla, yanında başı açık modern sosyetik giyimli arkadaşının basına yansıyan o yanyana ülke için cansiparane meydanlara insan taşıması fotoğraf karesinde bir kez daha gördü... Zaten etraflarına baktıkları zaman hep böyle gençlerin el ele dolaştığını görürler, bakıyorsun başı açık bir bayanın en yakın arkadaşı başı kapalı, başı kapalı bir bayanında en yakın arkadaşı sırdaşı başı açık bir arkadaşıdır... Keza Aileler bile böyle zaten, çoğunluk olarak... Abla kardeş kimi başı açık kimi başı kapalı, abi kardeş kimi alkol alıyor kimi namazında niyazında ama kardeştirler... Bunlar isteseler de birbirini dışlayamazlar zaten... BU YÜZDEN ARTIK DEVLET BU PARANOYALARDAN DIŞLAYICI TAVIRDAN VAZGEÇİP, TAMAMEN KUCAKLAMALIDIR TÜM CEMAATLERİ DİNDARLARI FAKAT BİR DENGE GÖZETEREK CEMAAT REFARANSIYLA KADROYA İNSANLARI ALMAYARAK... LİYAKATA GÖRE HERKESİ DİNDARI VE DİNDAR OLMUYANI ADİLCE ALMALI EŞİT HAKKANİYETLE... BU TÜR TEHLİKELİ YAPILANMA TEŞEBBÜSÜ HİSSETTİKLERİNE, DİREK MÜDEHALE EDEREK BUNLARA BİR DAHA BÖYLE MÜSADE EDİLMEMELİ... YANİ BİR CEMAATE BAĞLI BİR BAKAN O BAKANLIĞA, KENDİ CEMAATİYLE ALAKALI KADROLAŞMA YAPMAMALI BU TAKİP EDİLMELİ... BÖYLELİKLE CEMAAT KADROLAŞMASI FİTNESİNE KARŞI DEVLET KENDİNİDE MİLLETİDE O CEMAATLERİDE KORUMUŞ OLUR... YANİ BU CEMAATLERİN BOZULMASININDA ÖNÜNE GEÇMİŞ OLUR... BÖYLE KADROLAŞMALARA MÜSADE ETMİYEREK, DENGE GÖZETEREK...
Cemaatlerin gelince: Sahabeler bile makam ve siyaset fitnesi yüzünden birbirine düşmediler mi devlet yönetiminde... O yüzden cemaatlerde bu devlet işlerinden siyasetten vs uzak tutmamız lazım ki cemaatler birleştirici özelliğini yitirmesin yozlaşmasın... Özellikle tüm cemaat ve tarikatlar geçmişten beri çoğunluğu sevenlerini yönlendirmemiştir bizzat, şu partiye oy verin diyerek, belki sakıncalı partileri söylemiştir dinen, ırkçı veya açıktan din düşmanlığı yapan partiler hariç hangisine oyunuzu verirseniz verin gibisine dini zaruretten ötürü, ama hep özgür bırakmışlardır sevenlerini bir parti ismi vermemişlerdir genel uyarı yapmışlardır... Bir cemaat lideri cemaati büyüyünce kalabalıklaşınca dikkat çeker pozisyona gelince, ister istemez içlerine birçok ülkede ajanlarını sızdırıp o cemaati yönlendirmeye çalışacaktır... Hele de böyle devlette kadrolaşan bir cemaat olursa ki, isterse cemaat lideri mübarek bir insan olsun, her şeyi kontrol edemez... Özelliklede böyle milyarlarca dolar bir şirketler silsilesi oluşursa yurt içinde ve yurt dışında müridanlarını ve o ekonomiyi nasıl takip edip kontrol etsin... Çünkü bunların hepsi ayrı birer uzmanlık alanı, ister istemez bir insan tek başına en ince ayrıntısına kadar yönetemez... Ve böylelikle araya sızdırılan ajanlar vasıtasıyla sonradan bozulan bazı vekilleri sorumluları vesilesiyle her türlü pisliği yapmaya müsait tehlikeli kullanışa elverişli bir ortam oluşur ve cemaate de yazık olmuş olur cemaatin veya liderin adını da böylelikle kirletir dururlar... Bundan ötürü devletin bu tür kadrolaşmalara müdahalesiyle o cemaatleri de yozlaşma tehlikesinden korumuş olur... ÇÜNKÜ CEMAATLERİNDE BU OTOKONTROLE İHTİYACI VAR DEVLET ELİYLE YAPILAN BU SAMİMİ OTOKONTROLE... BÖYLELİKLE DEVLET HEM KENDİNİ CEMAATLERDEN GELEBİLECEK OLASI BİR TEHLİKEYE KARŞI KORUMUŞ OLUR, HEMDE CEMAATLERİN BÖYLE BOZULMASININ YOZLAŞMASININ ÖNÜNÜ GEÇEREK, CEMAATLERİDE BU TÜR TEHLİKELERDEN KORUMUŞ OLUR...
DİP NOT: Cemaatlerden kastım sadece dini cemaatler vs değildir, tüm ideolojik cemaatler topluluklar sendikalar vs' dir... Güncel konumuz gülen cemaati olduğu için dini Müslüman cemaatler ağırlıklı yorumladım yazıyı...yoksa cemaatler demek topluluklar demektir...Gülen cemaati başından beri zaten dış güçlere hizmet için kurulmuş bir terör örgütü olduğu,daha doğrusu NATO'nun dini motifli bir ihanet örgütü olduğu zaten ispatlanmıştır artık....Yazıda bahsettiğim safiyane cemaatlerin yozlaşma tehlikesidir...Bu yüzden bunu fırsat bilip geçmişin hatalarıyla tekrar Müslümanlara dindarlara saldırılmamalıdır....Yazıma geçmişte yaşamış 2 tane büyük Alimin, Alimlere ibretlik sözleriyle daha doğrusu nasihatleriyle son vermek istiyorum...
"Zamanımızın bazı şeyhleri, köy ağalarının etbâ (tâbi olan kimseler) toplamaya çalıştığı gibi, talebe toplamaya çalışıyorlar. Hâlbuki gâye, mürîd (talebe) toplamak değil insanları ıslâh etmek, onların nefsin ve şeytanın kötülüklerinden kurtulmalarına yardımcı olmaktır." (ŞEYH SEYDA EL CEZERİ k.s)
Cemaatler; cemiyete adam yetiştirir, cemaate değil. ( MEHMET ZAHİT KOTKU k.s)