Haberin Kapısı
2017-09-10 15:57:21

Dost ve Düşman

Cüneyt Varol

10 Eylül 2017, 15:57

İnsanın en büyük iki düşmanı vardır. Biri iblis, diğeri ise kendi içindeki nefsidir. Cenâb-ı Hak âyet-i kerîmelerde şöyle buyurmaktadır:

“Sakın şeytan sizi yoldan çevirmesin. Çünkü o, sizin için apaçık bir düşmandır.” (ez-Zuhruf, 62)

“Şüphesiz ki nefs, aşırı şekilde kötülüğe sevk eder…” (Yûsuf, 53)

“Andolsun onları (insanoğlunu) saptırmak için Sen’in sırât-ı müstakîminin (dosdoğru yolunun)üstüne oturacağım.” (el-A‘râf, 16)

Yani İblis, sadece bozuk ve yanlış yollarda değil, sırât-ı müstakîm üzerinde de saptırma vazifesini icrâ eder.

Allah dünyada her temiz kişinin, şerirlerin elinden, facirlerin de dilinden sıkıntı göreceğine dair hüküm vermiştir. ''De ki Ben ancak sizin gibi bir insanım. Ancak bana, ilahınızın bir tek ilah olduğu vahyediliyor. Artık kim Rabbine kavuşmayı ümit ve arzu ediyorsa güzel bir amel işlesin ve Rabbine ibadet de hiçbir şeyi ve hiçbir kimseyi şerik ortak tutmasın.( Kehf suresi 110)

(Üç şey îmânın lezzetini artırır: Allah ve Rasûlünü herşeyden çok sevmek, kendisini sevmiyen müslümanı Allah rızâsı için sevmek ve Allahın düşmanlarını sevmemek.) [Taberânî]

Yine, şanı yüce olan Allah, her habis, kötü kişinin, iyilere kötülük, mülayim ve yumuşak huylulara da arada hile yapacağına hüküm vermiştir. İlahi yardım ise, gönlü incinmiş ihlaslı kulları çepeçevre sarmıştır. Zalimlere gelince onlar için hiç bir yardımcı yoktur. (Bakara,270; Al-i İmran,192.Maide,72)

Düşman kişinin alameti şunlardır:

1) Senin elindeki dünyalığa göz diker, çok dünyalık sahibi olduğun müddetçe sana alaka gösterir.

2) Fazla bir dünyalığa sahib bulunmadığını sezdiği an, senden uzaklaşır, sana alaka göstermez.

3) Gıyabında sana dil kılıcını çeker, seni çekiştirir.

4) senin övülmenden hoşlanmaz, rahatsız olur.

Sen böylelerini Allah'a havale et. Öyleleri, tıpkı odunlarını yakan ateş yığınları gibi, tepe üstü yere düşerler. Zira ''Hiç şüphe yok ki, hakiki bir dost olarak Allah Yeter. Hakiki yardımcı olarak da O kâfidir.''(Nisa suresi,45)

Dostun alameti ise seni Allah için sevmesidir. Sen de, seni Allah için seven böyle dostlara iyi yapış. Zira hiç şüphe yok ki, Allah için muhabbet besleyenler pek azdır.

İmam-ı Şafii (Rahimehullah)

Hiçbir kimse yoktur ki, dostu ve düşmanı olmasın. Madem ki böyledir, o halde Allahu teâlâya itaat edenlerle beraber bulun, onları sev.

İmam-ı Rabbani (Rahimehullah)

H.z Muhammed Aleyhissalatu vesselama uymak için, Onu tam ve kusursuz sevmek lazımdır. Tam ve olgun sevginin alameti de, onun düşmanlarını düşman bilip sevmemektir. Sevgiye müdahene [gevşeklik] sığmaz. İki zıt şeyin sevgisi bir kalbde, bir arada yerleşemez. Cem-i zıddeyn muhaldir. Yani iki zıddan birini sevmek, diğerine düşmanlığı gerektirir. (1/165)

Şehy Muhammed Masum (Rahimehullah)
Sevgi, sevgilinin dostlarını sevmeyi, düşmanlarına düşmanlık etmeyi gerektirir. Bu sevgi ve düşmanlık, âşıkların elinde ve iradesinde değildir.

Seviyorum diyen bir kimse, sevgilisinin düşmanlarından uzaklaşmadıkça sözünün eri sayılmaz. Buna yalancı denir. Sevgi, sevgilinin her şeyini sevmeyi gerektirir.

Büyükler, (Sevdiğin zatı inciten kimseye gücenmez isen, köpek senden daha iyidir) demişlerdir. Allahu teâlânın düşmanlarını sevmek, insanı Allah’tan uzaklaştırır. Onun düşmanlarından uzaklaşmadıkça, sevgiliye dost olunmaz.

Mevlana (Rahimehullah)

“Ey Hak yolcusu! Gerçeği öğrenmek istiyorsan; Mûsâ da, Fir’avun da ölmediler; bugün senin içinde yaşıyorlar, senin varlığına gizlenmişler, senin gönlünde savaşlarına devam ediyorlar! Bu sebeple birbirine düş­man bu iki kişiyi kendinde araman gerekir!”

Şeyh Edebali Rahimehullah

Osman Gazi’ye olan nasihatlerinin bir kısmı şöyledir:

“Ey Oğul! En büyük zafer, nefsini tanımandır. Düşman, insanın kendisi, yani ham nefsidir. Dost ise, nefsini tanıyan; yani nefsini terbiye etmiş, nefsinin menfî temayüllerini tanımış ve onu bertaraf etme yolunda olan kişidir.”

Kaynak

Onların Alemi

Mektubatı Rabbani

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.