Emanet fıtri ve kesbidir. Yani yaratılışımızda olduğu gibi sonradan da öğrenilir.
Emanetin doğuştan verileni vardır. Bu herkes için geçerlidir.
Huzeyfe’nin ( Allah ondan razı olsun) rivayetine göre Sevgili Peygamberimiz:
“…Emanet, ricalin kalplerine tohum gibi iner. Sonra o emaneti, Kur’an’dan öğrenirler, sonra sünnetten öğrenirler…” buyurmuş. (Buhari, Sahih, K. Fiten, bab 13 iza bekıye fi husaletin minennas).
Yazan elimiz emanet,
Konuşan dilimiz emanet,
Gören gözümüz emanet,
Duyan kulağımız emanet,
Saçımızdan tırnağımıza kadar her şeyimiz emanet.
“Emanete hıyanet etmeyin” buyurur Rabbimiz.
“Ey iman edenler, Allah’a ve Resulüne hainlik yapmayın. Bile bile emanetlerinize de hainlik yapmayın” (Enfal süresi ayet 8/27).
Yalnız, ayete dikkat ediniz. Yaratılan ve bizim istifademize sunulan her şey emanettir. Ancak bu emanetlere sahip olabilmemiz için Allah’ın kitabına ve Resulünün sünnetine göre hareket etmemiz gerekir.
Şeyh Sadi Şirazi, Gülistan’ında, “Baba oğluna baltayı vermiş, ‘Git bahçeyi kaz’ demiş ama oğlan gitmiş caminin duvarını delmiş” der.
Elimiz, sevmek içindir, dövmek için değil.
Vermek içindir dilenmek için değil.
Zaruretler istisnadır.
Zalime haddini, o veren ve seven elle bildiririz.
Bu had bildirme işinde de kendi kinimizin, intikam duygumuzun, öç alma hastalığımızın esiri olmamaya çalışıp, elimizi yaratanın kurallarına göre hareket ettireceğiz.
Eğer Kur’an ve sünnetle bağımız koparsa, yaratılmışlara karşı nasıl davranacağımızı, çağdaş dünyada en aklı başında, en yüksek okulları okumuş, daha okuyacak resmi kurum kalmamış insanların, kanunlar çıkararak uluslararası insan öldürme şirketleri kurarak, devletlerin açtığı ihaleye girip ülkelerde tanımadığı insanları öldürenlerden örnek seçme zorunda kalırız ki, kalmışız da.
Birleşmiş Milletler de bu adam öldürme şirketlerinin, kuruluş kanunlarına uyup uymadığını denetliyor da, “Böyle bir şirket olmaz” diyemiyor.
Ekonomi konusunda dünyanın en önde fakültesi, dünyadan kabul ettiği öğrencilere fakirin kesesinden, zenginin kasasına paraların nasıl akıtılacağını öğretiyor.
İngiliz Prensi Andrew, 52 odalı malikânesinde yaşarken şimdilerde hapishanede olan işadamı Ghislaine Maxwell ve Amerika eski Başkanı Clinton arasında 18 yaş aşağı kadın ticareti davası bu günlerde devam ediyor.
Hepimizin yani sekiz milyarın tamamının doğuştan getirdiği değerler, çevre etkisiyle yavaş yavaş yok ediliyor.
Dünya edebiyatında “üç kardeş” hikâyelerinin hepsinde en iyi kalpli olan, en küçük kardeştir.
Yedi kıtadan yedi yaşında yedi çocuk getirseniz, on dakikaya kalmaz, dilleri olmadan anlaşabilecekleri bir ortam oluşurken, İngilizce bilen iki devlet başkanı arasında hep harp veya harp sanayisi alışverişi konuşulur.
İmana, güven duyma ve güven verme ihtiyacı ana sütüne, ekmeğe ihtiyacımız gibi önemlidir.
Hava emanet, su emanet, can emanet, ten emanet.
Emanetlere hıyanet yasaklanmış.
Kureyş süresinin son ayetinde müşrik bile olsalar, Mekke’de yaşamaları nedeniyle Şam’dan Yemen’e kadar güven içinde gidip gelmelerini sağlayanın Allah celle celalüh olduğunu haber verir ve “Bu beytin sahibine kulluk etsinler” der Rabbimiz.
Sevgili Peygamberimiz ve arkadaşlarına ambargo uygulandığı sene sıkıntı had safhaya vardığında Mekke müşriklerinden Mut’ım bin Adiyy’nin öncülüğünde o ambargo kararını yırtması, kendisine doğarken Rabbimizin verdiği emanet hissidir.
Kadın-erkek, hepimizin kalbine indirilen o emanet tohumunu, Kur’an ve sünnetle sulayıp büyütmemiz ve tüm cihanı kaplayacak hale getirmemiz gerekir.