“Bu dünyada ne istersiniz?” diye bir soru sorulsa ve isteklerinizi yazınız deseler ne yazar veya hatırınızdan neler geçirirdiniz?
Servet, şehvet, şöhret, saltanat ve onların insana getireceği şeyler etrafında dönüp duracağız.
Bütün istediklerine sahip olan birini, hiç dinleme imkânınız oldu mu?
Benim olmadı ama 76 yıllık ömrümde isteklerinin zirvesine çıkıp bir fotoğraf çektirip eski yerine de dönemeyenleri çok gördüm.
İstediğinin çoğuna kavuşup da cimriliğinden veya hastalığından yiyemeyenleri gördüm.
Bir zamanlar, güzelliğini herkese teşhir ederken son halimi kimseler görmesin diye evden dışarı çıkmayanları gördüm.
Boğazda hayalinize göre yaptığınız sarayınız, dünyanın öbür tarafındaki zenginin sarayının mağarası gibi kalırken, o zenginin sarayı da cennettekilerin yanında Paraguay’daki Tacumbu hapishanesinden daha kötü durumdadır.
Kur’an-ı Kerim’de Cennet tasvirleri, birkaç makaleye sığmaz ama Rabbimiz:
“…Orada canınızın çektiği her şey sizin için vardır. İstediğiniz her şey vardır.” (Fussılet Sûresi, ayet 41/31)
“…Orada canların çektiği, gözlerin hoşlandığı her şey vardır.” (Zuhruf Sûresi, ayet 43/71)
Canların çektiği, gözlerin lezzet aldığı her şey…
İslam haddesinden süzülen, amel-i salih, güzel ahlak, adalet, edep, nezaket, sabır, vefa, iffet, doğruluk, cömertlik, yumuşak huylu, cesur...luk gibi İslami renklerle hayatını süsleyenlerin ırkına, rengine, servetine, fakirliğine bakılmadan gireceği yer, cennettir.
Bu dünyada insanların imrenerek ve iç geçirerek baktığı saltanatlı yerler, cennetteki bir görüntünün yanında Tacumbu hapishanesinden kötü görünür.
Bunu ben söylemiyorum, Sevgili Peygamberimiz söylüyor:
“Dünya, mü’minin hapishanesi, kâfirin cennetidir” (Müslim, Sahih, K. Zühd, bab 1)
İşte atamız Adem aleyhisselam ile ilk anamız Hazreti Havva, o cennette doğdular ve doğrudan Rabbimizin eğitiminden geçtiler.
Dünyanın en kaliteli üniversitesinde, en saygın profesörler, doktora ve profesörlük tezlerinde iki konuyu araştıran ve yine aynı konuda on kadar çok önemli makale yayınlayanlardırlar.
Dünyaya gelip göçen bütün profesörleri, sanatçıları, her sahada en önde olanları, yaratanın eğitiminden geçti Hazreti Adem aleyhisselam.
Bütün peygamberi gönderen ve eğiten Allah celle celalühtür.
İblisi yaratan da Allah celle celalühtür.
İblis, ateşini kendinden bildi ve Rabbinin emrine karşı gelirken,
“(Allah) “ Sana emrettiğim halde, seni secde etmekten alıkoyan ne?” dedi.
(İblis) “Ben ondan daha hayırlıyım, sen beni ateşten yarattın, onu topraktan yarattın” dedi. (A’raf Sûresi, ayet 7/12)