Haberin Kapısı
2022-01-18 17:14:33

Farkı fark edelim

Mahmut Toptaş

18 Ocak 2022, 17:14

Yirmi iki ay Avrupa’da işçi olarak kalan biri olarak, Avrupa’nın başkentlerinde ve büyük şehirlerinde yüzün üzerinde konferans vermiş biri olarak söyledim ve söylemeye devam ediyorum ki, Müslümanların en serserisi, Avrupa’nın en saygın insanından, yüzde ellinin üzerinde oy alarak cumhurbaşkanı veya başbakan seçileninden, insani yönden daha iyidir, daha kalitelidir.

Diyanet İşleri Başkanlığı, Haseki Eğitim Merkezinde Arapça üçüncü dönemde sıra arkadaşım Hayrettin Özcan’ın sevindirici yazısını bir okuyun:

“Değerli dostlar,

Bundan bir kaç yıl önce, Afrika ülkelerinden Brundi’den sığınmacı olarak gelen Abdul Aziz isminde bir öğrencim vardı.

Ülkesinden taşımış olduğu yaramaz karakterinin yanında, bir o kadar sevimli ve dinine bağlı bu afacan, maalesef anadan babadan mahrum, bir koruyucu âilenin yanında kalmaktadır.

Küçük yaşına rağmen, onurlu bir tavır sergileyen Abdul Aziz, okul idaresinden öğrendiğim bu acınacak hâlini hiç kimseye bildirmemiştir.

Sene sonu yaklaşmış ve karne dönemi gelmişti. Biz de zorunlu olarak din dersi notu vermek için küçük bir imtihan yapmak zorundaydık.

Biraz gayrete gelsinler ve hem de az da olsa çocukları sevindirelim diye, birinci olana bir armağan vereceğimi söyledim.

Bu vesileyle, belki başka türlü hediye kabul etmeyen Abdul Aziz kazanır diye içimden geçmişti.

Nihayet Rasulullah efendimizin hayatı ve güzel ahlakı üzerine hazırlamış olduğum 20 soruluk çoktan seçmeli imtihan kağıtlarını verdim.

Derslerine beni bile şaşırtacak derecede iyi çalışmış olan öğrencilerin istisnasız tamamına yakını tüm soruları doğru cevaplamıştı.

Hediye bir, ama hak edenlerin sayısı bir hayli kabarıktı.

Bir çözüm bulmak gerekiyordu. Zeki öğrencilerden birisi, kura çekerek, kime çıkarsa ona verelim diye teklif etti.

Küçük kapalı bir kutuya herkesin bir kağıda adını yazıp koymalarını söyledim.

İçimden bir ses, Abdul Aziz kazansın diyordu.

Kız öğrencilerden birisi kurayı çekti, gerçekten Abdul Aziz çıkmıştı.

Herkes yüksek sesle Abdul Aziz diye bağırıp alkışlarken, ben hayretimi yenemeyerek diğer kağıtları kontrol ettim.

Bir de ne göreyim, bütün kağıtlarda istisnasız “Abdul Aziz” yazıyordu.

Kendi gizlemesine rağmen, arkadaşlarının durumunu anlayan minik öğrenciler, başta şahsım olmak üzere bütün büyüklere bir diğerkâmlık dersi vermişti.

Kıskançlığın ve bencilliğin diz boyu olduğu günümüzde, bu miniklerin bu büyük ve mana dolu dersine ne kadar da ihtiyacımız var değil mi?

Sözümüzü Kâinatın efendisi Peygamberimiz (S.A.V.)’in bir hadisi ile bitirelim:

“Kendisi için istediğini, mü’min kardeşi için istemeyen gerçek manada mü’min değildir.”

Nefsimizin cimriliğinden kurtulup, diğerkâmlık erdemine kavuşmamız temennilerimle, Allah’a emanet olunuz.”

Hayrettin Özcan 16/1/2022

Hayatı hep başarılarla dolu arkadaşıma, hayırlı hizmetlerinin sayısını artırmasını dilerim.

Avrupa’nın hiçbir şehrinde, hiçbir okulunda, aynı notu alan öğrencilerin hepsi, masanın üzerinde duran ödülün, gurbette anasız babasız ayakta durmaya çalışan bir çocuğun kazanması için kura kutusuna kendi adı yerine o garibin adını toptan yazacak bir sınıf bulamazsınız.

Belçika milli eğitimine bağlı bu okulda Hayrettin Özcan arkadaşım, İslam Dini Dersleri Öğretmeni.

Bu sınıfındaki öğrencilerin hepsi Türk, Arap, Asya ve Afrika kökenli Müslüman öğrenciler.

Farkı, fark edelim.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.