Her ay farklı konu ve dosyalarla okurlarıyla buluşan dergi, yeni sayısında yaklaşmakta olan kendi kültürümüze ait olmayan kutlamaların ve harcamaların temellerini, sebeplerini irdeliyor. Vahşi kapitalizmi ayakta tutan ve her defasında kendini yenilemesine sebep olan tüketim toplumunun oluşturulmasında toplumların artık saldırıların siber zorbalıklarıyla karşı karşıya olduğunun altını çizen dergide, aynı zamanda son günlerde içi boşaltılmaya çalışılan “yerli ve milli” kavramları, değişik veçheleriyle dergi sayfalarında yer almakta.
İNSANLIK, AİLE GEMİSİNE BİNEREK KURTULACAK
Sosyal bir tufan yaşayan insanlığın kurtuluş gemisinin “aile” olduğunu kapak görselinde işleyen Maaile, insanlığın zamanında Hz. Nuh’un gemisine binerek kurtulması gibi şimdi de “aile gemisine” binerek kurtulacağının mesajını veriyor. Maaile Aralık sayısının editör yazısında dünya sisteminin fotoğrafı konularak şu ifadelere yer veriliyor: “Kapitalizmin her şeyi pazarın parçası yapması ve her değeri nesne haline getirdiğini bilmemize rağmen kapitalizmin çizdiği sınırların dışına çıkamıyoruz. Bir zorbalıkla bizim olmayan gündemlere zorlanıyoruz.”
Kendi gündemi olmayan meselelerle ömrü tüketilen ümmet-i Muhammed’in sıkıştırıldığı cendere de şöyle özetleniyor: “Noel gibi kutlamaların hayatımızda yer almasının birinci sebebi, öncelikle bu kutlamaların okul müfredatlarına alınması ve diğeri ise artık bir kaçış yeri bulamadığımız kitle iletişim araçlarının ürettiği içerikler; haberler, filmler, müzikler, görsellerdir. Bu içeriklerle ailemiz ve kimliğimiz siber bir zorbalıkla tehdit edilmektedir.”
Devlet televizyonu TRT’de çok izlenen bir dizide yılbaşı kutlama hazırlıklarına uzun uzun yer verilmesi başlı başına skandal! Her sayısında olduğu gibi Maaile Dergisi bu sayısında da toplumun kendi kimliğinin farkında olmasını, bu kimliğin hakkının verilmesini, en büyük şiddetin ve zorbalığın aile müessesesine yapıldığının farkında olarak birbirimize sahip çıkmanın yolunun aileye sahip çıkmak olduğunun altını bir kez daha çizmiş durumda.
Maaile dergi ailesi olarak kalemlerini bir sorumluluk minvalinde kullandıklarını vurgulayan editör yazısında şu ifadeler dikkat çekiyor: “Ailemiz ve kimliğimiz olarak saldırıya uğradığımız dünya tarihinin belki de en çetrefilli çağında bizler ‘neler yapmalıyız’ı dert edinerek, değersizleştirilmeye çalışılan “milli ve yerli” kavramlarının içinin boşaltılmaması için kalemlerimizi oynatma sorumluluğunu taşıdık.”
MAAİLE ARALIK 2021 SAYISINDA BAZI DOSYALAR
*Editör Yazısı: “Aile, Siber Saldırı Altında”
*Selime Sümeyye Abatay: “Hep Birlikte Okuyan, Hep Birlikte Yazan, Hep Birlikte Düşünen Bir Aile” (Röportaj)
*Şenay Şeker: “Uhud Bizi Sever. Biz De Uhud’u Severiz”
*Habibe Alpay Aydın: “Yılbaşı ve Noel Denilen Siber Zorbalık!”
*Sedanur Eşitti: “Mesele Noel Değil, İman!”
*Nazmiye Gülbaş: “Değişen Zaman Anlayışı!”
*Halide Sivri: “Feth-i Mübarek!”
*Fatmanur Tekke: “Yerli ve Milli Anneler”
*Birsen Bağcı: “Yerli ve Milli Tarımın Neresindeyiz?”
*Rümeysa Akgün: “Öncü Kadınlar. Çin’den Doğan Hidayet Güneşi; Prof. Dr. Jackie Yi-Ru Ying.”
*Fazilet Aydın: “Koş, Bayım Koş! Biz Topaç Değiliz, Koş!”
*Safiye Gül: “Yeni İpek Yolu, Tek Kuşak Tek Yol”
*Nesrin Şenyüz Sayın: “Müslümanların Afrika’ya Giriş Kapısı: Sudan”
*Nazmiye Gülbaş: “Zamanın İçinden Yansıyanlar…”
*Nazile Şanal: “Haklar Hak Sahiplerine İade Edilsin!”
*Gülay Ayvazoğlu: “Güneşe Yakın Şehir: Demre”
# Çin