Haberin Kapısı

Saraydaki Mutsuz Kadın!

KADIN AİLE

Bir Firavun’un eline düşmüş binlerce kadın var belki de! Kaçacak bir yeri olmayan, tutunacak bir dalı olmayan, sığınacak bir limanı olmayan kadınlar da var...

"Allah iman edenlere de Firavun’un karısını misal vermektedir. O, şöyle demişti: “Rabbim, katından; cennette benim için bir ev yap. Beni, Firavun’dan ve yaptıklarından kurtar ve beni bu zalimler topluluğundan da selametle kurtar!”

Tahrim Sûresi 11

Zulüm Olan Evde Rahat Yoktur!

Bu duayı yapan, dünyanın en güçlü adamı Firavun’un karısı idi. Kaldığı ev, ev değil saraydı. Belki yalıydı, belki bu evin görkemiyle yarışacak başka bir ev yoktu. Bu evde bir dediği iki edilmiyordu. Her türlü lezzetli yiyecekler ve meyveler geliyordu. Hizmetçiler hazır kıta bekliyordu. Ne her gün süpürülmesi gereken oda vardı! Ne de bulaşık...

Ama kadın huzursuzdu. Gözü bunların hiçbirinde değildi. Saraydaydı ama görmediği cennetin hayalini kuruyordu. “Rabbim, bana kendi katından bir ev ver,” diyordu. “Sarayda bir zalimle kalacağıma, senin vereceğin eve razıyım,” dedi.

Demek ki, saraylarda yaşayan, bir dediği iki olmayan, bir eli yağda bir eli balda, yediği önünde yemediği arkasında olan, müreffeh ve lüks hayat içinde olan kadınlar da var ve onlar da içinde yaşadıkları durumdan memnun değiller.

Bazı kadınlar cennete hasret yaşıyor bu dünyada... En büyük saraylarda yaşasa da cennetten bir ev arzuluyor. Belki bugün kocasının adı Firavun değil ama kocasından ve onun yaptıklarından dolayı üzüntü duyuyor. Kocası belki en iğrenç işleri yapıyor ama kendisi Allah’tan korkuyor. Evet, nice zalimlerin eşleri vardır ki, kocalarından uzaktırlar ve onların yaptıkları işlerden beridirler.

Evine gelmeyen, gelince de rezalet çıkaran bir sürü koca var. Gelmesi bir türlü, gelmemesi bir türlü. Ne kocadır ne de babadır. Evini barınak olarak kullanan bir zalimdir. Evin kadını ise derdini ne babasına ne de kardeşine açamıyor.

Seslerin kesildiği ve nefeslerin horlamaya dönüştüğü o anlarda yanağından dökülen yaş ile utana sıkıla ellerini küçük küçük açmış ve: “Rabbim, beni bu adamdan kurtar! Bu adamın işlerinden kurtar! Ben bu dünyada saray değil, cennetinde bir ev istiyorum. Beni bu zalim aileden de kurtar! Kocamın günahını bana yıkan bu insanlardan da kurtar!” diye dua ediyor.

Bir Firavun’un eline düşmüş binlerce kadın var belki de! Kaçacak bir yeri olmayan, tutunacak bir dalı olmayan, sığınacak bir limanı olmayan kadınlar da var...

Allah, müminler için bu kadını örnek verdi. Böyle kadınlar da var. Unutmayın dedi.

Bir de Hazreti Nuh’un ve Hazreti Lut’un karısı vardı. Onlar da iki salih ve peygamberin nikâhı altında olmalarına rağmen iman etmediler. Bir peygamberle aynı yatağı, aynı sofrayı ve aynı evi paylaştılar. Ama yine de iman etmediler. İman öyle bir şeydir ki, dünyanın en büyük zaliminin karısına nasip olur. Öyle bir şeydir ki, bir peygamberin nikâhı altında olan kadına nasip olmaz![1]

Allah Teâlâ bizlere bu ayetlerden ders çıkarmayı nasip etsin!

Murat Padak

------------------------------

[1] Tahrim 10. Araf 83. Hud 81. Hicr 60. Neml 57. Ankebut 32-33.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.