Haberin Kapısı
2021-12-01 15:51:09

Saba rüzgârımız eksik olmasın

Mahmut Toptaş

01 Aralık 2021, 15:51

29 Kasım 2021 Pazartesi günü saatte yüz kilometrenin üzerine çıkan lodos rüzgârının aynı gün sosyal medyada en değerli faydasını işittik.

Motoruyla Boğaz köprüsünden geçen bir vatandaşımız, “Bakın ben ateist bir insanım. Köprünün ortalarına doğru kelime-i şehadet getirdim. Köprünün sonunda la havle vela kuvvete ‘sure’sini okuyordum. Köprüye ateist olarak girdim Müslüman olarak çıktım. Köprüden geçecekseniz bir daha düşünün” diyor.

“La havle vela kuvvete” diye bir süre yok Kur’an-i Kerim’de.

Ama Sevgili Peygamberimizden gelen bir zikirdir.

Bizi bizden iyi bilen Rabbimiz de: “Sizi karada ve denizde yürüten O’dur. Hatta siz gemide olduğunuzda ve onlar (gemiler) içindekileri hoş bir rüzgârla alıp götürdüğü ve içindekilerin mutlu olduğu bir anda gemiye bir kasırga gelip de dalgalar her taraftan onlara geldiğinde ve onlar çepeçevre kuşatıldıklarını sandıklarında, dini yalnız ona halis kılarak Allah ‘a dua ederler ve ‘Eğer bizi bundan kurtarırsan şükredenlerden olacağız’ (derler.)”

 “Onları kurtardığımız zaman bir de bakarsın yeryüzünde haksız yere taşkınlık yaparlar. Ey in-sanlar, taşkınlığınız kendi aleyhinizedir. (Taşkınlığınız) alçak bir hayatın menfaati gibidir. Sonra dönüşünüz bizedir. Biz de, size yaptıklarınızı haber vereceğiz.” (Yunus Süresi 10/22-23)

Nasıl, bütün çağları, mevsimleri, günleri yaratan Allah Celle Celalüh sanki bu ayeti bu gün indirmiş gibi değil mi?

Rüzgârsız hayat olmaz. Rüzgârı da Allah yarattığına göre Allah’sız olmaz. Rüzgârın şiddeti konusunda Rabbimizin hikmetinden sorulmaz.

İbn-i Haldun, terkedilmiş köylerin, binaların çabuk yıkılmasının nedeninin hava azlığından olduğunu söyler. Kalabalıklar, rüzgârın esmediği zamanlarda hava hareketi meydana getirirler diyor. (İbn-i Haldun, Mukaddime, Dördüncü bölüm, Beşinci fasıl

Uyuşturucu kullanmış adam gibi sessiz, sakin denizler, kendilerini yenileyemezler.

Havayla suyun karışması, havaya nem, suya oksijen katar.

Ticaret adamları dünyanın bölgesel meyvelerini bütün ülkelere taşıdığı gibi, rüzgârlar da tohumları alırlar, hortumlarla en yükseklere çıkarırlar, rüzgârlarla dünyaya dağıtırlar.

Deniz canlılarının yumurta ve larvalarını da taşırlar; uzaklardaki göllerde hayat bulurlar. Bahar mevsiminde çiçekler arasında aşılama yaparlar. Baharda gülleri güldüren Nesim rüzgârıdır.

Ağaçların boyuna, soyuna, yaprağına göre sayısız sesler çıkararak dünyanın en zengin orkestrasını meydana getirir rüzgâr.

Rüzgârsız olmaz.

Hangimizin başında “Kavak yelleri” esmedi?

Hangimizin gönlünü bahar rüzgârları havalandırmadı.

Güz mevsiminde hazan rüzgârları, ağaçların yapraklarını döktüğü ve onları bahara hazırladığı gibi, gönlümüzde esen umut rüzgârları da alır götürür bütün karamsarlığımızı.

Dışımızda en sevgiliden gelen Saba rüzgârı eserken, içimizde de rahmet, muhabbet, letafet... rüzgârları estirsin

Sevgili Peygamberimizin, Ahzab/Hendek harbini Rabbimin estirdiği rüzgârla kazandığını Kur’an haber veriyor:

“Ey iman edenler, Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Hani size ordular gelmişti de, biz onların üzerine rüzgârı ve sizin görmediğiniz orduları göndermiştik. Allah yaptıklarınızı görmektedir.” (Ahzab Süresi, Ayet 33/9)

Sevgili Peygamberimiz de o rüzgârın Saba rüzgârı olduğunu haber verir:

 “Ben, Saba rüzgârıyla yardım edildim, Ad (kavmi) Debur (Karayel) la helak edildi.” (Buhari, Sahih, K. İstiska, Bab 25)

Hazreti Aişe anamız, şiddetli rüzgâr estiğinde Allah Rasülünün yüzünden endişesini görürdüm. Sebebini sorduğumda, “Ümmetime zarar vereceğinden korktum” dermiş. (Müslim, Sahih, K. İstiska)

Ayağımıza diken batmasından rahatsız olan Sevgili Peygamberimiz, şiddetli rüzgârlarda dua edermiş:

 “Allah’ım, bu rüzgârın hayırlı olmasını ve içinde hayırlar getirmesini isterim. Bu rüzgârın şerrinden ve şer getirmesinden sana sığınırım.” Hava bulutlanınca  rengi değişir, içeri girer, dışarı çıkar öne arkaya gider, yağmur yağınca da sevinirdi. Ben onu yüzünden anlardım. Sebebini sorduğumda, “Aişe, belki Ad kavmini helak eden rüzgâr bu olabilirdi” buyurmuş ve Ad kavminin helakten önce söylediğini (Ahkaf Süresi, Ayet 46/24) okumuş.”  (Müslim, Sahih, K. İstiska, Bab 4)

Allah Celle Celalüh, yıkıcı kasırgalardan korusun. Dünyamızda İslam’ın esenliği, essin dursun. Dilimizde ayetler meltem gibi huzur versin. Gönlümüzde hep bahar nesimi güzel kokular saçsın. Dallar köklerden, kollar bedenden ayrılmasın.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.