Haberin Kapısı

Ginkgo Biloba'nın Faydası Var mı?

SAĞLIK

Ginkgo biloba beyin damarları içerisinde tabaka (plak) oluşumunu azaltarak kanın daha hızla dolaşmasını, dolayısıyla da plak oluşumuna bağlı olarak ortaya çıkabilecek hafıza zayıflamasını azaltır. Kısacası kapasiteyi ar­tırmaz ama daha yüksek verimle kullanmaya yardım eder.

Sınav dönemlerinde sınava girecek olanlar, doğal olarak kapasitelerini maksimumda kullanabilmek için değişik önerileri değerlendirmeye çalışıyor. Bence burada en önemli husus, bilinçsizce her öneriden bir yarar beklemek olacaktır. Ginkgo biloba beyin damarları içerisinde tabaka (plak) oluşumunu azaltarak kanın daha hızla dolaşmasını, dolayısıyla da plak oluşumuna bağlı olarak ortaya çıkabilecek hafıza zayıflamasını azaltır. Kısacası kapasiteyi ar­tırmaz ama daha yüksek verimle kullanmaya yardım eder. Yani Ginkgo vere­rek bir insanı Einstein yapmak mümkün olamaz. Gençlerde genel olarak plak oluşumu riski minimumdur. Ancak yaş ilerledikçe plak oluşumu arttığı için hafızada giderek zayıflama görülebilmekte ve dolayısıyla Ginkgonun ilerleyen yaşlarda kullanılması önerilmektedir.

Diğer taraftan, bazı kaynaklarda hafızayı güçlendirmek için Ginkgo çayı önerilerine rastlanmaktadır. Ginkgo ’yu çay olarak içmenin hiçbir yararı ol­maz, ilaç olarak kullanmak gerekir. Benim önerim, sınavdan önceki dönemde en az 1 ay süre ile sürekli olarak kullanılması. Eğer kişi 35 yaşın altındaysa piya­sada eczanelerde satılan Ginkgo özütü ile birlikte vitamin ve mineralleri içeren kapsül preparatından kullanması; kişi 35 yaşın üzerindeyse yine eczanelerde satılan ve içerisinde 120 miligram Ginkgo biloba yaprak özütü bulunan kap­süllerden alması, kapasiteyi daha yüksek verimle kullanmaya yardımcı olur. Önemli bir husus, piyasadaki bazı Ginkgo kapsüllerinin içerisinde doğrudan yaprak tozu bulunuyor. Bu tip preparatlardan fazla bir yarar beklememek ge­rekir, mutlaka “Ginkgo yaprak özütü” olmalı. Tabii aldığınız ürünün güvenilir firmalara ait olması da önemli.

Ginkgo ölüyü diriltir mi!

USA Today gazetesinde yer alan bir manşet, ülkemizdeki gazetelerde çok daha sonra yeni bir habermiş gibi yer aldı: “Ginkgo efsanesi çöktü:’ Yaşları 72­96 arasında 3.069 kişiden yarısına günde 2 defa 120 miligram standart Ginkgo özütü taşıyan ilaç verilmiş, diğer yarısına ise boş ilaç verilmiş ve sonuçta algı­lama değerlendirmesinde herhangi bir fark görülememiş. Aslında bu çalışma yeni değil, 2009 Kasım ayında önemli bir tıp dergisi olan Journal of Medical

Associationöa yayınlanan çalışmada elde edilen bulgular farklı parametreler değerlendirilerek tekrar yayınlanıyor. Bu çalışmada, Ginkgo biloba’nın Alzhei- mer hastalığı üzerinde etkili olmadığına ilişkin sonuçlar yayınlanmıştı. Bu defa aynı çalışmada alınan sonuçlar değerlendirilerek, demans üzerinde etkisiz ol­duğu sonucuna varılmış. Ancak kalite sorunu aynı, çalışmada deneyde kullanı­lan değerlendirme yönteminin iyi işleyip işlemediğini ortaya koyacak referans bir ilaç ile karşılaştırma bile yapılmamış. Zaten referans ilaç kullanılmış olsa dahi herhangi bir olumlu etki görülmesi mümkün olamazdı. Çünkü bu kadar ileri bir yaş grubunda (72-96 yaşlar) demansı, algılama bozukluğunu geri dön- dürebilecek bir ilaç henüz keşfedilemedi. Böyle bir ilaç keşfedildiğinde sanırım artık ölüleri de diriltmek mümkün olabilecek! Öyle ya, ölmüş beyin hücrelerini onarabilen bir ilaç niye ölmüş insanları da tekrar hayata döndüremesin?

Kimlerin Ginkgo'ya ihtiyacı var?

Ginkgo biloba'nın algılama bozukluklarının önlenmesinde yararlı olabilece­ğini ortaya koyan bilimsel çalışmaların sayısı artık yüzleri geçti, binin üzerinde. Yani dünyada Ginseng ile birlikte üzerinde en çok çalışma yapılan bitkilerden biri. Şüphesiz bu çalışmaların hepsinde olumlu sonuçlar bildirilmiyor. Zaten bu hiçbir ilaç için mümkün olamaz. Bu nedenle, deney sonuçlarının değerlen­dirmesi yapılırken kullanılan Ginkgo özütünün kalitesi, standart olması, deney modelinin uygunluğu ve uygulanma süresi gibi hususlar göz önüne alınıyor. Yürütülen bilimsel değerlendirme (Cochrane, meta analiz) çalışmalarının so­nuçları, Ginkgo’nun demans, Alzheimer hastalığı gibi yaşlanmaya bağlı olarak gelişen sorunların önlenmesi ya da geciktirilmesi hususunda yararlı olabilece­ğini ortaya koyuyor. Yani Ginkgo'nun esas işlevi koruyucu olması, plak oluşumu sonucu beyin hücrelerinde meydana gelebilecek hasarı azaltıyor, ancak hafif ve bazen orta derecede demanslarda tedavi edemese de ilerlemesini yavaşlatıyor.

Ginkgo’nun etkisiz bulunduğu çalışmaların arkasındaki gerçek

Ginkgo biloba, çeşitli etkenler ve özellikle yaşlanmaya bağlı hafif algılama ve bunama sorunlarında algılamayı geliştirmesi bakımından gündemde olan popüler bir bitki. Bu sorunlar üzerinde standart özütün etkinliği, kapsamlı bilimsel çalışmalar ve meta-analiz çalışmaları ile ortaya konuluyor. Yapılan araştırmalarda Ginkgo’nun söz konusu etkisinin içerisinde bulunan ginkgolit- lerden kaynaklandığı tespit edilmiş. Bu nedenle etkili olabilmesi için içerisinde ginkgolitlerin yeterli miktarlarda bulunması önemli. Nitekim Ginkgo’nun et­kinliğini gösteren klinik çalışmaların önemli bir kısmı standart Ginkgo özütü (EGb761) ile yürütülmüş.

Diğer taraftan, yine sıklıkla Ginkgo’nun etkisiz olduğunu gösteren bilim­sel çalışmalar ve yorumlar yayımlanıyor. Herkesin kafası karışmış durumda. Ginkgo etkili mi, etkisiz mi? Bitkisel ilaçlara karşı kusur arayanlar “Bütün bitkiler gibi bunun da etkisi hayali, plasebo” diye ortaya çıkıyorlar. Mesela İngiltere'de yapılan 2008 tarihli bir klinik çalışmada hafif ve orta derecede bu­nama belirtileri görülen 176 hastaya 6 ay süre ile 120 mg standard Ginkgo özütü uygulanması ile dikkati çeken bir gelişme sağlanamadığı bildiriliyor. İlaçların farklı deney tasarımlarında farklı etkiler gösterebilmesi sık görülen bir durum. Ancak bazı kişilerin “sadece olumsuz sonuçlara" bakarak “etki­siz” şeklinde yorumlarda bulunması ise bilimsel gerçeklere aykırı. Bu bir spor karşılaşması değil ki kim daha fazla gol atarsa kazansın ya da on çalışmadan altısı olumsuz dördü olumlu sonuç verdiyse “olumsuz” diye değerlendirilsin. Bilimsel değerlendirmelerin en sağlıklı olanı “meta analiz” sonuçlarıdır ve bu tip analizlerin sonuçları da Ginkgo’nun etkili olduğunu açık bir şekilde ortaya koyuyor. Tabii anahtar kelimeler “doğru adres” yani Ginkgonun etkili olduğu bilinen vakalarda kullanılması ve “doğru formülasyon’’ yani standart kalitede özüt ve preparatların kullanılması koşulu.

Aslında zihinlerde Ginkgo için oluşan “etkili mi, etkisiz mi?” sorusunun ce­vabı çok açık. Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesinde yapılan bir analiz çalışmasında ülkemizde piyasada bulunan on üç Ginkgo ilacının içeriği araş­tırılmış. Sonuçlar gerçekten şaşırtıcı. Piyasadaki yedi ürünün içerisinde gink- golit bulunamamış, sadece rutin[1] (bir flavonoit) tespit edilmiş. Buna karşılık standart Ginkgo özütü (EGb761 ve Indena) ile üretilen ürünlerin içerisinde ginkgolit bulunabilmiş. Dolayısıyla etkili madde taşımayan ürünlerin, etki göstermesini beklenmek de hayalcilik olur. Yani ürünün üzerinde “standart Ginkgo özütü” yazması da ürün kalitesinin belirlenmesi bakımından bir gü­vence olamıyor. Hangi standart? Rutin mi, yoksa ginkgolit mi?

Ginkgo orta yaşlılarda da etkili mi?

Yeni yayımlanan bir çalışma Ginkgo’nun orta yaşta sağlıklı bireylerde hafı­zayı kuvvetlendirmek ve algılamayı geliştirmek amacıyla yararlı olup olmaya­cağı konusunda bilimsel bulgular ortaya koyuyor.

45-56 yaşları arasında 188 sağlıklı gönüllü bireylerin bir kısmına 6 hafta süresince günde 240 miligram standart Ginkgo özütü (EGb761) taşıyan kap­süller, diğer kısmına ise boş ilaç (plasebo) veriliyor. Sonuçlar, çalışmanın baş­langıcında ve ilaç uygulama süresinin sonunda yapılan bilimsel bellek analiz testleri ile değerlendiriliyor. Ginkgo’ nun altı hafta sonunda sağlıklı orta yaşta bireylerde “numara hafızasını” belirgin bir şekilde geliştirdiği, ancak “geçilen yol hafızasını” belirgin bir şekilde etkilemediği gözlemlenmiş. Zaten yol hafı­zası ayrı bir yetenek.

Klinik çalışmanın sonuçları da benim şaka yollu mesajımı destekliyor: Ginkgo ile Einstein yaratamazsınız ama kapasitenizi daha etkin kullanabilirsi­niz! Çalışmada süre boyunca yan etki değerlendirmesi de yapılmış ve Ginkgo uygulaması ile hiçbir yan etki görülmemiş. Bu arada bir konuya dikkatinizi çekmek isterim. Eğer kan sulandırıcı ilaçlar kullanıyorsanız, Ginkgo’nun da kan sulandırıcı etkisini hesaba katmanız gerekir.

ÖNERİLER I UYARILAR

Ginkgo özütü satın alırken nelere dikkat edilmeli?

Ginkgo’nun çay olarak etkili olması beklenemez. Bu bakımdan mutlaka güve­nilir ve etkinliği bilimsel çalışmalar ile ortaya konulmuş standart özüt taşıyan ilaç şekillerinin (tablet/kapsül) kullanılması gerekir. Yukarıda bahsettiğim gibi, üze­rinde “standart ekstre" olarak yazılı ürünlerin çoğu maalesef etkili bileşen olan ginkgolitleri taşımıyor. Bu nedenle eczanelerde satılan ve Sağlık Bakanlığı'ndan izin almış ilaçları kullanmanız gerekiyor.

Hangi sıklıkta ve ne miktarda kullanılmalı?

Kullanım miktarı amacınıza ve yaşa bağlı olarak günde 120-240 miligram ara­sında değişmektedir.

Prof. Dr. Erdem Yeşilada

-----------------------

[1] Rutin, kısa bir süre öncesine kadar standart Ginkgo özütü analizinde yararlanılan ve kolay temin edilebilen bir işaretleyici bileşen olarak kabul ediliyordu.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.