Haberin Kapısı
2016-07-03 17:47:52

Şeyh Seyda'nın (k.s) Halifelerinden Şeyh Halil Serdefi (k.s)

Cüneyt Varol

03 Temmuz 2016, 17:47

Şeyh Halil Serdefi (Aksoy)8 (1916-2002) Şeyh Seyda'nın önde gelen halifelerinden biri olan Şeyh Halil Serdefi (Aksoy), aynı zamanda şeyhinden ilmi icazet almış alim bir zat idi.

1916 yılında Batman'a bağlı Bilahşe köyünde dünyaya gelen Şeyh Halil aslen Becirman köyündendir ki bu köy bütün bölgenin tanıdığı seyyidler diyarıdır. Bölgedeki bir çok seyyid aile gibi Becirman seyyidleri de 1258 tarihinde Bağdat'ın istila edilmesini takip eden yıllarda Anadoluya gelmiştir.

Anadolu'ya ilk gelen ve Becirman köyüne yerleşen kişi  dedeleri  Seyyid Bilal olarak bilinmektedir. Şeyh Halil Serdefi, ilk tahsilini babası Şeyh İbrahim'in yanında almıştır. Şeyh  İbrahim Şeyh Ahmed Haznevinin hocalarından biridir. Babası vefat ettikten sonra Şeyh Halil Serdef köyünde on sekiz yaşında iken imamlık yapmaya başladı.

Bu dönemde Serdef  köyüne ziyarete gelen Seyh Seyda, Şeyh Halil 'i tanıyıp onun Şeyh İbrahim'in oğlu olduğunu öğrenince onun daha iyi yetişmesi için Cizre'ye gelerek kendi medresesinde tahsilini tamamlamasını tavsiye etmiştir.

Bunun üzerine evli olmasına rağmen Şeyh Halil, Cizre'ye gitmiş ve Medrese'nin müderrislerinden eski Cizre müftüsü Molla Mahmud Bilge, Molla Abdullah Fırfeli ve Molla Süleyman'da tahsiline devam etmiş ve son dersleri Şeyh Seyda'dan okuyarak kendisinden ilmi icazet almış ve tekrar Serde fköyüne dönmüştür.

1953 tarihinde kendisine tasavvufi hilafet verilmiş ve hocası tarafından yine Dargeçit'e bağlı şimdiki ismi Sümer olan Deyvan köyüne ilim ve irşad hizmetlerini yürütmek üzere görevlendirilmiştir.

İlmi ve ahlakı ile örnek olan, yaptığı vaazlarla bölgede büyük saygı gören Şeyh Halil, Şeyh Seyda'nın halifesi olması itibariyle başta Garzan, Botan ve Serhad bölgelerinde aşiretler arası yaşanan sorunlardan, kırgınlık ve küskünlüklere kadar her problemin çözümü noktasında, üzerinde ittifak edilen bir alim olarak kabul görmüştür. Eli bol, gönlü genişti. Tor diye isimlendirilen yaşadığı bölgede sofrasına oturmayan insan azdı.

Midyat'ta bulunan kilise papazları başta olmak üzere bazı Süryaniler, çeşitli zamanlarda onun ziyaretine gelmiş, vefatında taziyesine katılmışlardı. Şeyh Halil eser yazmamış, fakat alim ve abid insan yetiştirmeyi eser yazmak şeklinde değerlendirmiştir. Molla Muhammed Becirmani (Molla Mizgin), Şeyh Reşid Mivele, Ağrılı Şeyh Muhammed onun önde gelen talebelerindendir.

Güneydoğuda yaşamış ve yaşayan bütün alimlerin Said Nursi'ye karşı büyük bir hürmetleri vardır. 23 Mart 1960'da vefat eden Said Nursi, vefatından bir süre önce Urfa'ya gelmişti.

Bunu duyan Şeyh Seyda, onunla görüşebilmek için 70 yaşında olmasına rağmen talebe ve müridanından oluşan kalabalık bir gurupla Cizre yakınlanndaki Serdahl (Bağlarbaşı) köyündeki tekkesinden yola çıktı.

Müridlerinden olan Cizre Alay komutanın aracıyla giderken oğlu  Şeyh Ömer Faruk Efendi ve Şeyh Muhammed Baki'yi yanına almıştı. Tekkeye ait kamyonette ise oğlu Şeyh Muhammed Nurullah, talebesi  Seyyid Ali Fındıki'nin oğlu Abdurrahman Erzen ve diğer müridanları vardı (Seyh Seyda, 2008, s. 116-117). Midyat'a geldiğinde Said Nursi'nin vefatını öğrenince üzülmüş ve Midyat'ta sevenleriyle Said Nursi Raimehullah için gıyabi cenaze namazı kıldırmıştır.

Müteakiben halifesi Şeyh Halil'in evine gitmiştir. Orada bulunduğu süre içerisinde Cuma namazını Şeyh Halil'in kıldırmasını istemiştir. Şeyh Halil de şeyhi gibi Said Nursi'yi Rahimehullah çok sever zaman zaman eserlerini okurdu. Şeyh Halil, 8 Şubat 2002 tarihinde vefat etti ve Sümer (Deyvan) köyüne defnedildi. Cenaze namazına katılmak için gelenlerin çokluğu nedeniyle çevredeki bir çok ilçede dükkanlar o gün kapanmış ve cenaze namazı çok büyük bir kalabalıkla kılınmıştır. Allah şefaatlerine erdirsin.Amin.

KAYNAK

İsamveri.org

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.