Haberin Kapısı

Kıbleteyn Mescidi

TARİH

Peygamber Efendimiz (s.a.s.) hicretten önce Kudüs’deki Beyt’ül-Makdis’e yönelerek, Allah’ü Teâla’nın emriyle kıldığı na­mazlarını, Kâbe’ye yönelerek kılmaya başladığı Mescidtir.

Peygamber Efendimiz (s.a.s.) hicretten önce Allah’ü Teâla’nın emriyle na­mazlarını Kudüs’deki Beyt’ül-Makdis’e yönelerek kılıyorlardı. Mekke’de iken Rükn-ü Yemani ile Hacer’ül Es-ved arasında duruyor, bu cihetten yöne­lince hem Kâbe’ye, hem de Mescid-i Aksa’ya yönelmiş oluyordu. Medine’ye hicret edince iki kıbleyi birleştirmesi mümkün olmadı. Kâbe’ye yönelse Mescid-i Aksa arkasında kalacak, Mescid-i Aksa’ya yönelince de Kâbe’ye sırtını dönecekti.

Efendimiz namazlarım Mescid-i Aksa’ya yönelerek kıldı. Yahudiler de: “Muhammed ve ashabı, biz gösterinceye kadar kıblenin neresi olduğunu bile bilmiyorlardı” diyerek müslümanlarla alay ediyorlardı.

Peygamber Efendimiz (s.a.s.) de Kâbe’ye yönelerek namaz kılmayı arzu ediyor, kıblenin değişmesi için vahyin gelmesini bekliyordu. Birgün Cebra­il (a.s)’e “Rabbimin, yüzümü Yahudilerin kıblesinden Kâbe’ye çevirmesini arzu ediyorum!” demiş, namaza duracakları zaman başını semaya doğru kal­dırmaya başlamışlardı.

Hicretten 18. ay sonra Şaban ayının 15. günü Peygamberimiz, Seleme oğul­ları Mescidinde ashabı ile beraber öğle veya ikindi namazı kılıyorlardı; dört rek’atlık namazın iki rek’atını kılmışlardı ki kıblenin Mescid’i Haram’a doğru çevrildiğini bildiren Ayet’i Kerime nazil oldu.

“(Ya Muhammed!) yüzünü (Allah’ın emrini bekleyerek) göğe doğru çevirip durduğunu görüyoruz. Artık seni memnun olacağın bir kıbleye döndürüyoruz. (bundan böyle namazda) yüzünü Mescid’i Haram’a (Kâbe’ye) doğru çevir. (Ey müminler!) siz de nerede bulunursanız (na­mazda) yüzünüzü Oraya doğru çevirin.” (Bakara, 144) Bunun üzerine Pey­gamberimiz ve cemaat hemen Kudüs’ten Kâbe istikametine yöneldiler. Saf­lardaki erkekler arkalarındaki kadınların yerine, kadınlarda erkeklerin yerine geçerek namazın kalan iki rek’atmı Kâbe’ye dönerek tamamladılar.

Bir namazda iki kıbleye de yönelinerek namaz kılındığı için bu mescide “Mescid-i Kıbleteyn” yani “iki kıbleli mescid” denilmiştir. Efendimiz za­manında temeli taş, duvarları kerpiç, tavanı da hurma ağaçları ile yapılmıştı. Osmanlılar zamanında tamir edildi ve son olarak Suudlular tarafından 1990 yılında diğer mescidler gibi genişletildi.

Medine’ye 4 km uzaklıkta, bahçeler arasında yaklaşık 2000 kişinin namaz kılabileceği ziyaret yerlerinden biridir. Umre veya Hac için Medine’ye gelen ziyaretçiler de bu mescidde iki rekât namaz kılar ve dua ederler.

Peygamber hatırası olan bu mekânları ziyaret ederken mutlaka “tahiyyat’ül-mescid” namazı kılmalıyız. Rabbimizin huzuruna yönelip, el açıp bo­yun bükerek günahlarımızın affını talep etmeliyiz. Hz. Peygamber ve onun şanlı ashabını düşünüp, bu mekânlarda nasıl yaşadıklarını, nasıl ibadetler yap­tıklarını ve neler idrak ettiklerini göz önüne getirmeliyiz.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.