Haberin Kapısı
2022-01-07 12:11:38

Tarihi fırsatın eşiğinde ki parti: SAADET PARTİSİ

Fatih Kanlı

07 Ocak 2022, 12:11

“Akıl bir işin sonunu görebilmektir.”

7 Haziran seçimleri öncesinde Ankara’ya Milletvekili Aday Adayları temayül yoklaması için gitmiştik. Genel Merkezde şuan ki Genel Başkanımız Sayın Temel Karamollaoğlu ile bir gurup heyet ile birlikte görüşmüştük. O toplantıda Temel Bey seçimde nasıl bir strateji izlenmesi gerektiğini sormuştu. Herkes bir cevap verdi bana sıra geldiğinde, ısrarla o dönem Ak Parti ile seçim ittifakı yapılması gerektiğini söylemiştim. Gerekçem ise şuydu: Saadet Partisinin oyu her ne kadar %1,5 gözükse de Saadet Partisinin özgül ağırlığı ve toplumda ki karşılığı bunun çok çok fazlasıdır. Ak Partinin oyu %42-43 bandıyken Saadet Partisiyle yapılacak bir Seçim İttifakı toplumda çok farklı yankı bulacağından toplamda bu oyun %50 nin üzerine çıkacağını söylemiştim.

Ancak bazı araştırma şirketlerinin bilerek ya da bilmeyerek yanlış yönlendirmeleri neticesinde Saadet Partisi BBP ile ittifak yapmış neticesi ise maalesef hüsran ile neticelenmişti. 7 Haziran Seçim Sonuçlarının ortaya çıkarmış olduğu kaotik ortam CB’nın de engellemeleri ile yeni bir hükümetin kurulmasına imkân vermemiş 1 Kasımda seçim yapılması kararı alınmıştı.

1 Kasım 2015 Seçimlerinde Saadet Partisi İstanbul 2. Bölge Milletvekili Adayı olmuştum. Seçimlerden hemen önce Esenlerde bir otelde Milletvekili Adayları Seçim öncesi değerlendirme ve istişare toplantısı yapılmıştı. O toplantıda söz alarak aynen şu ifadeleri kullanmıştım: “Bu seçimler nasıl geçerse geçsin kim ne oy alırsa alsın. Biz bu seçimlerde az oy alırız ya da çok oy alırız bilemem takdir Allah’ındır. Ak Partinin alacağı oy ne olursa olsun, yaşadıkları Ahlaki çöküntü, çürümüşlük, kokuşmuşluk sonları olacak. Ve böyle devam ederlerse 2020 yılını göremeyecekler.” Demiştim.

7 Haziranda yapmış olduğum öngörüm 1 Kasımda netice bulmuş, 1 Kasımda yapmış olduğum öngörüm ise önümüzde ki seçimlerde ya da Ak Parti seçimi kaybedeceğini anladığı anda gerçekleşeceğini herkes görecek. Peki, şu soruyu sorabilirsiniz; “madem AKP bu kadar kötü bir durumda neden onlarla bir ittifak kurulmasını istedin?” diyebilirsiniz.

Cevabım şudur:

Hakan Fidan’ın MİT Müsteşarlığından istifa etmesi ve Milletvekili adayı olmak istemesi çok açık ve net olarak göstermektedir ki ülke siyasetinde ve Devlet Yönetiminde çok yakın zaman da çok büyük değişiklikler olması planlanıyor MİT müsteşarı da doğrudan müdahale etmek için oyun kurucu olarak “Ben buradayım” deyip birilerine adeta meydan okuyordu. İşte bunun için Hakan Fidanın Tayyip Erdoğan’ın müdahale etmesi ile geri adım atması ile Saadet Partisi bu tehlikeyi sezip ön koşulsuz Ak Parti ile Seçim İttifakına girmeliydi.

Peki, Ak Parti – Saadet Partisi İttifakı olsaydı neler olabilirdi?

  • Seçimlerin hemen sonrasında bir hükümet boşluğu yaşanmayacaktı.
  • Hükümet boşluğundan kaynaklı kaotik ortam oluşmayacaktı.
  • Ak Partinin yapmış olduğu birçok yanlışın önüne geçilecekti. Çünkü Ak Parti tabanına en yakın parti Saadet Partisi olacağı için Ak Partinin yapacağı her yanlışa karşı Saadet Partisi bir tehdit unsuru olarak bulunacaktı.
  • 1 Mayıs 2016 daki Pelikancı Darbe yaşanmayabilirdi.
  • Alınacak tedbirler ile 15 Temmuz Sosyolojik Darbesinin önüne geçilebilirdi.
  • Ve mevcut ne idüğü belirsiz mevcut hükümet sistemi gelmeyebilir tek adam rejimi olmayabilirdi.
  • Ve bu Hükümet Sistemine bağlı Siyasi ve Ekonomik sıkıntıların hiç biri yaşanmayabilirdi.
  • Ve Tek başına Saadet Partisi Ak Parti karşında bugün çok güçlü bir alternatif olarak durabilirdi.

7 Haziranda önümüze gelen fırsatın bir benzeri bugün yeniden önümüze gelmiştir. Ak Parti artık çöküşün eşiğindedir. Muhtemel bir erken Seçim ya da vaktinde yapılacak bir seçim sonrasında ya da Ak Parti seçimi kaybedeceğini anladığı anda ciddi bir dağılma sürecine girmesi kuvvetle muhtemeldir. Ak Parti tabanının ekseriyetini Milli Görüş Partilerinden ayrılan insanlar oluşturmaktadır. Ve mevcut Ak Parti uygulamalarından, ülkenin gidişatından rahatsız olanların sayısı ise hiç azımsanacak kadar değildir. Eğer ki bu iki kesim Alternatif bir siyasi oluşum gördükleri anda Ak Partiyi çok rahatlıkla bırakacaklarını ortamın buna çok müsait olduğunu söyleyebilirim.

Hiç şüphesiz Ak Parti tabanı için en yakın siyasi parti Saadet Partisidir. Ancak konjektürün getirdiği handikaplardan birisi olan Saadet Partisi – CHP yakınlaşması maalesef bu alternatif olma özelliğini ortadan kaldırmaktadır. Ak Parti tabanı net olarak ifade edebilirim ki ne CHP ye nede onun seçim ittifakı kurduğu siyasi partilere oy vermez. Çok cüz’i bir kısmı Gelecek Partisine, Liberal kesimi ve göçmen olanların bir kısmı ise Deva Partisi ile İYİ Partiye gider. Saadet Partisi ise mevcut oy oranını bile koruyamayabilir.

Oysa Muhafazakâr kesime sığınılacak bir liman olacak alternatif 3. Bir yol inşa edilse Saadet Partisi hem bundan güçlenerek çıkar hem de yeni kurulacak olan Hükümette belirleyici rol üstlenebilir. Mesela; Saadet Partisi – Deva Partisi –Gelecek Partisi ve belki hatta Yeniden Refah Parti sininde katılacağı bir seçim ittifakı muhafazakâr seçmen için çok ciddi bir alternatif oluşturabilecektir. Bu 3 siyasi partiye ağabeylik ya da Mihmandarlık yapacak olan Saadet Partisi, Ak Parti dağılınca sığınılacak bir Liman bir baba ocağı olabilecektir. Aksi bir durumda ise bir üst paragrafta yazdıklarım gerçekleşebilir. Kim bilir belki de CHP, Saadet Partisinin bu ülkenin dindarları için alternatif olamayıp Dindarların en az 50 yıl daha iktidar yüzü görememeleri için Saadet Partisini yanına çekmek istiyordur kim bilir?!

Sahi %1,5 luk SAADET PARTİSİ’Nİ CHP neden istesin ki?

Yâda bunu, isteyen derin bir akıl mı var?

Hep beraber bekleyip göreceğiz.

Yorumlar (2)

Behcet Sarıcı 2 Yıl Önce

Hdp hariç akp hariç her partiyle seçim ittifakı yapılır akp bizim başımızı istiyor diğerleri.kolumuzu biz tabiiki başımızı istiyeni değilde kolumuzu istiyeni isteriz

Mustafa 2 Yıl Önce

Genel Başkan sizinle aynı düşünmüyor. 3. Bir ittifakın hükümete yarayacağını düşünüyor.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.