Haberin Kapısı

Kur'an'da Sevgi Kavramı Ve Sevginin İnsan Hayatındaki Rolü

TASAVVUF

Allahın kitabındaki sevgi, muhabbet kavramı bazen Allah'ın kullarına olan sevgisiyle ilgilidir,

Abdurrahim El-Buti

Rahmeti tüm kullarını kapsayan, nimetleri veren, kullarına lütuflarda bulunulunan Allah(c.c.)'a hamdolsun.

Din gününe kadar salât ve selam, Allah’ın onu tüm âlemlere rahmet olarak gönderdiği ümmi Peygambere, onun al ve ashabının üzerine olsun.

Allahın kitabındaki sevgi, muhabbet kavramı bazen Allah'ın kullarına olan sevgisiyle ilgilidir, bazan de kulun Rabbine olan sevgisiyle alakalıdır. Bazen de bu kavram insanın Allahın dışındaki kişilere olan sevgisiyle irtibatlıdır. Kur'anda insana yaratılış gayesiyle ilgili hatırlatmalarda bulunulur ve bu konudaki görevleri ona hatırlatılır. Kur’anın, Allah’ın insana olan sevgisiyle ilgili olan ayetlerinde, Allahın insana değer verdiği, ikramda bulunduğu, babası âdemin şahsında meleklere ona secde etmelerini emrettiği buyurulur; bu secde, selamlama, değer verme, onurlandırma selamlamasıdır

Gerçekten Biz Âdem evlatlarını şerefli kıldık, karada ve denizde kendilerini taşıyacak vasıtalar nasib ettik, onlara helâl ve hoş rızıklar verdik ve onları yarattığımız varlıkların çoğuna üstün kıldık.”(İsra, 17/70).

Allah (c.c.) meleklere hitaben şöyle emreder :

Onu bir biçime sokup, ona ruhumdan üflediğim zaman , Ona secdeye kapanın (hükümranlığını - tasarrufunu kabul edin)SÂD-72:

Allahın insana olan sevgisi şu ayetlerinde de de tecelli eder:

Gerçekten biz "İnsan"ı en güzel bir sûrette yarattık.(TÎN,4)

Ey insan! Seni kerim olan Rabbine karşı aldatan ne oldu! O Allah ki seni yarattı, seni düzgün yapılı kılıp ölçülü bir biçim verdi.

8- Seni dilediği her hangi bir şekilde parçalardan oluşturdu. (iNFİTÂR-6-7-8)

Bu sevgi, ilahi beyanın bir çok ayette açıkladığı gibi, yarattığı bir çok şeyi insana hizmetkar yapma, istek ve ihtiyaçlarını karşılama için hakkettiği gerçeğiyle de gözler önüne serilmiştir .

Tüm bu ayetler şu ortak paydada buluşur:

Allahın insanı insan olduğu için sevdiği hakikatidir... Bu mahlukun, yaratılanın, çeşitli fikirsel ve psikolojik etkilerin tesiriyle, farklı mezhep, düşünce ve hayat şekillerine yönelmesine bakılmaksızın...

İmdi, insana verilen en önemli görev, Rabbine karşı sevgisini istikrarlı bir şekilde sürdürmesi.

Allah onu ilk yarattığından beri , onu bu özelliliğyle diğer canlılardan ayırmıştır.. Bu da , kendi kitabı Kur'anda ,ona belirlediği metoda göre hayatını şekillendirmesiyle gerçekleşir.. Hz Resulullah ta bu İLAHİ SEVGİYİ, sünneti ve yoluyla daha da izaha kavuşturmuştur. Bu metot önce idrak etme ve ilimle başlar, sonra şahsi veya dayanışmaya dayanan toplumsal bir yaşam biçimiyle devam eder

Kim bu sevgiyi Allahın ona belirlediği ve onunla sorumlu tuttuğu metoda göre devam ettirirse, Allahın da ona olan sevgisi, muhabbeti artar. Allahın onu insan olarak yarattığı için ona olan sevgisine ek olarak kesbi (CÜZ'İ İRADEYLE KAZANILAN) ikinci sevgiye, ilahi sevgiye de mazhar olur, Cenab-ı Allahın lütuf ve rahmetlerine nail olur.

Allah yakında öyle bir toplum getirir ki, Allah onları sever, onlar da Allah'ı severler (Maide suresi, ayet 54)

Cenab-ı Allah, Buhari'de Ebu Hüreyre (r.a.) yoluyla rivayet edilen kudsi hadiste şöyle buyurur .

Kulum,bana nafile ibadetlerle yaklaşmaya devam eder ta ki ben, onu severim.onu sevdim mi işiten kulağı ,gören gözü,tutan eli yürüyen ayağı olurum.Şayet ben den bir istekte buluncak olursa onu mutlaka veririm. Şayet bana sığınacak olursa onu mutlaka sığınmam altına alırım.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.