SELÎM KALBİN İNŞASI

"Dikkat edin! Bedende bir et parçası vardır. O düzgün olursa bedenin tamamı düzgün olur; o bozulursa, bedenin tamamı bozulur. Dikkat edin, o kalptir."

Her işin bir başlangıcı vardır. Evin de, insanın da. Ama ev yaparken önce dıştan değil, içten başlarız değil mi? Temeli kazmadan çatı örülmez. İşte insanın da aslı içidir. Kalbidir. Önce içi düzelmeli.

Efendimiz Sallallâhu Aleyhi ve Sellem şöyle buyuruyor:

“Dikkat edin! Bedende bir et parçası vardır. O düzgün olursa bedenin tamamı düzgün olur; o bozulursa, bedenin tamamı bozulur. Dikkat edin, o kalptir.”
(Buhârî, Îmân 39)

Evet demek ki , önce kalbimizi düzeltmemiz gerekiyor. Dışımız ne kadar düzgün görünse de, kalbimizde haset, kibir, riyâ, gösteriş varsa; o dış görünüş, içeridekini örtmeye yetmiyor. Nitekim Rabbimiz şöyle buyurur:

“O gün (kıyamet günü), ne mal fayda verir ne de evlat. Ancak Allah’a selim bir kalple gelenler müstesna.”
(Şuarâ Sûresi, 88-89)

Peki nedir bu selîm kalp?
Bu kalp; Allah’tan başkasını kovmuş, O’nun sevgisiyle dolmuş kalptir.
İçinde riyâ yoktur, kibir yoktur, haset yoktur.
Amellerin hepsinde sadece Allah rızası aranır.
İşte o zaman yapılan her amel, bir nur olur.

Bazı kimseler zahiren çok ibadet eder ama içi karışıktır. Riyâ girer, gösteriş girer, “insanlar ne der” endişesi girer… Böyle olunca da o amelin ruhu gider. Şöyle der büyüklerden biri:

“İçini ıslah etmeden dışını süsleyen, harab bir evi boyayan kimse gibidir.”

Evet, dinimizde teslimiyet esastır. “İslam” kelimesi de “teslimiyet” kökünden gelir. Rabbimize kayıtsız şartsız teslim olmak… Bu teslimiyetin merkezi de kalptir. Kalp temiz değilse, teslimiyet de samimi olmaz.

Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem bir başka hadîs-i şerîflerinde şöyle buyurur:

“Allah sizin şekillerinize ve mallarınıza bakmaz. O, sizin kalplerinize ve amellerinize bakar.”
(Müslim, Birr 33)

İşte bu yüzden önce içimizi düzeltelim. Kalbimizi yumuşatalım. Kin tutmayalım. Gönlümüzü Hakk’a açalım. Amellerimizi gösteriş için değil, sırf Allah için yapalım. Büyüklerden bir zat şöyle der:

“Amelin kabulünün şartı, niyette ihlâstır. Kalp bozuksa, amel neylesin?”
“Ey insan! Kalbin selâmette değilse, seni ne kurtaracak.”

Ey kalpleri evirip çeviren Allah’ım! Kalbimizi dinin üzere sabit kıl. Gönlümüzü nefsin karanlık arzusundan, şeytanın vesvesesinden, dünyanın aldatıcı süsünden muhafaza eyle.
Bizi, Sana selîm bir kalple gelen kullarından eyle. Kalbimizi kin, kibir, riya, haset gibi kötü duygulardan arındır; rahmetinle doldur.
Niyetimize ihlâs, amelimize huzur, dilimize sadakat, gözümüze haya, kalbimize nur ihsan eyle.
Bizi dışı güzel, içi harap olanlardan değil; içiyle de, dışıyla da Sana kul olanlardan eyle.
Dışımızı içimize perde kılma; içimizi de dışımızdan habersiz bırakma. Bizi kalbiyle düşünen, kalbiyle gören, kalbiyle anlayanlardan eyle.
Sonsuz rahmetin hürmetine, Habîbin Efendimiz Hz Muhammed Mustafa Sallallahu Aleyhi ve Sellem hürmetine duamızı kabul eyle. Âmin, bi hurmeti Seyyidil Mürselîn.