İşgalci İsrail, 2007 yılından bu yana Gazze’yi karadan ve denizden neredeyse tamamen kuşattı, 2013 yılında ise Mısır’daki askeri darbenin ardından Mısır ve Gazze arasında bulunan Refah sınır kapısının kapanması da durumu daha da içinden çıkılmaz hale getirdi.
İŞGALCİLERİN KARADAN İŞGAL GİRİŞİMLERİ
Siyonist İsrail 2007’de başlattığı kuşatmanın ardından 2008 yılında Gazze’yi işgal etmek için ‘’Dökme Kurşun’’ operasyonunu başlattı. 27 Aralık 2008 tarihinde yerel saatle 09:30 sıralarında başlayan operasyon, Gazze'de adeta bir yıkıma neden oldu. 22 gün devam eden saldırılarda resmi kaynaklara göre, 1500’e yakın Filistinli şehit düştü.
Ancak tüm bu hunharca saldırılara rağmen İsrail, istediği hedefe ulaşamadı. Hamas ve diğer direniş grupları ise sonuna kadar mücadele etti. İşgal planı başarısız oldu ve İsrail geri çekilmek zorunda kaldı.
İşgalci İsrail 2008 yılında aldığı darbenin ardından Hamas tarafından atılan roketlere karşı geliştirdiği ‘’Demir Kubbe’’ sistemini 2011 yılında tamamladı. O dönemlerde Arap coğrafyasında olağanüstü bir dönem yaşanıyordu. Arap Baharı nedeniyle birçok Arap ülkesinde yönetimler değişirken birçok ülke de iç savaşa sürükleniyordu. Mısır’da ise İmam Hasan El Benna tarafından kurulan Müslüman Kardeşler hareketi, 2012 yılında halk oylaması ile iktidara gelmişti. Mısır’ın o dönemki Muhammed Mursi’nin talimatı üzerine Gazze’nin dünyaya çıkış kapısı olan Refah kapısı açılmıştı. Hamas ve diğer direniş grupları Mısır üzerinden destek alabiliyordu.
Siyonist İsrail “Mursi’yi devirip, yerine Sisi’yi getirdik" dedi.
Ancak Mursi’nin iktidara gelmesinden 1 yıl sonra Mısır’da dönemin Genel Kurmay Başkanı Abdülfettah Sisi tarafından darbe yapıldı. Yıllar sonra işgal devleti İsrail ordusu eski generali Profesör Aryeh Eldad, İsrail Devleti’nin Mısır eski Devlet Başkanı Muhammed Mursi'yi devirme çabalarını kabul ederek, “Mursi’yi devirip, yerine Sisi’yi getirmek için çalıştık” demişti. Sisi iktidara geldikten kısa süre sonra Gazze ve Mısır arasında duvarlar ördü, bir süre sonra Hamas’ın Mısır’a uzanan tünellerini kapatmak için Sina sınırına borularla tonlarca su akıttı.
Gazze’nin Mısır üzerinden de yardım alamayacağını fırsat bilen İsrail, 2014 yılında yeniden Gazze’ye yönelik büyük bir saldırı başlattı. 8 Temmuz 2014'te havadan, karadan ve denizden başlayan operasyon 2008’de yapılan operasyona göre çok daha şiddetliydi. 7 hafta süren çatışmalarda 2 bin 300’den fazla Filistinli şehit olurken, 11 binden fazla kişi de yaralandı. İsrail’in de kayıpları bu sefer daha çoktu. 70’den fazla İsrail askeri öldürülürken, 500’den fazla da asker yaralanmıştı. Üstelik bu kez de İsrail Gazze’de direnişi kıramamıştı. Hamas dört bir taraftan kuşatma altındayken, 2008’e göre çok daha güçlenmişti. Dış yardım mı yoksa mücadele ruhu muydu bunun sebebi? İsrail istihbarat servisleri Mossad ve Şinbet bunun peşine düşerken, Hamas kendisi medya ve diğer kaynaklar, direnişin gücü ile ilgili akıl almaz bilgiler ortaya koydu.
İSRAİL YANILDI: DİRENİŞ BİTMEDİ, TAM AKSİNE GÜÇLENDİ
Hamas Hareketi 2001 yılında sadece 2 kilometre uzağı vurabilen Kassam roketlerini geliştirmeye başladı. 2008 yılına gelindiğinde Kassam roketlerinin kapasitesi 17 kilometreye çıkarılmıştı. 2014 savaşında Hamas ciddi biçimde kaynaklarını tüketmişti. İsrail bu saldırının ardından Hamas’ın bir daha toparlanamayacağı kanaatine vardı. Ancak Siyonistler yanılmıştı. 2012 yılının Kasım ayında işgal rejimi İsrail’in Başkenti Tel Aviv’de aniden sirenler çaldı. Evet, Hamas Kassam roketlerinin vurma alanını 80 kilometreye çıkarmış ve Tel Aviv’i vurmuştu.
DÜŞMANI KENDİ SİLAHI İLE VUR
Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin El Kassam Tugayları komutanlarından Ebu Selman, 2014 savaşının ardından Gazze’de 100’den fazla patlamamış İsrail mermisi bulduklarını aktardı. Mermiler arasında 470 kilo patlayıcı maddeye sahip olan MK84 füzeleri bile vardı. Hamas’lı mücahitler, 100’lerce patlamamış İsrail mermilerini kendilerinin roket atölyelerinde geliştirdi. Söz konusu roketlerin içerisindeki patlayıcı maddeleri toplayan mücahitler, büyük bir cephane bulmuş oldu. Peki, patlayıcı maddeleri koymak için füze yapılmalıydı ama bu füze nereden bulunacaktı? Hamas, onun da çaresini buldu. İşgalci İsrail tarafından eskiden Yahudi yerleşimciler için döşenmiş borular bulunuyordu, toprağın altında… O borular toprağın altında çıkarıldı ve roket için kalıp haline getirildi. Hamas’ın bittiğini zanneden İsrail tam da burada yanılmıştı.
DENİZİN DİBİNDE BİLE MÜHİMMAT BULUNDU
İşgalci İsrail’in 2014 savaşından sonra Hamas çok ciddi bir plan kurdu. Akdeniz’in Filistin sınırlarında çok sayıda gemi enkazı bulunuyordu. Çünkü mücahitlerle işgalciler sık sık bu bölgelerde çatışıyordu. Bu çatışmalar sırasında çok sayıda Hamas’ın mühimmat gemileri ve İsrail’in askeri jetleri batmıştı. Plan şuydu: Hamas’lı bir grup asker dalgıç timi kuracak ve Akdeniz’in içine gömülen mühimmatları gün yüzüne çıkaracaktı. İzzeddin El Kassam’ın komutanlarından olan Ebu Musa dalgıçları kısa sürede hazırlandığını ve operasyonlara hazır olduğunu aktardı. İlk operasyonlar başarıyla sonuçlanmıştı ve Hamas askerleri, karadan sadece 800 metre uzaklıkta denizin içerisinde içi mühimmat dolu küçük bir gemi ve arama operasyonlarında denizin dibinden yüzlerce füze bulundu. Kısa sürede Hamas’ın atölyeleri savaşa hazır hale getirildi.
TARİH DİRENİŞE HİZMET ETTİ
Söz konusu deniz araştırmalarında Hamas, olağanüstü bir durumla karşılaştı. Denizin dibinde 2 tane dev tanker buldu. Söz konusu tankerlerin ne olduğu kısa süre içerisinde ortaya çıktı. Bunlar, 1917 yılında Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı ve İngiltere arasında yaşanan Gazze Savaşı sırasında Alman UC-38 zırhlısı tarafından batırılan HMS Staunch ve HMS M15 tankerleri idi… Hamas bu tankerlerden de çok sayıda eski mühimmat ve üstelik yüksek kalibreli deniz topları ele geçirmiş oldu. Zırhlıların demir parçaları da yeni füze yapımında Hamas’ın çokça işine yaradı.
HAMAS’IN DIŞ DESTEĞİ
Peki, Hamas sadece içeriden mi destek alıyor? Yoksa her hangi bir dış destek mevcut mu? Konuya ilişkin Mossad raporları ve Hamas yetkilileri her zaman İran’ı ve Suriye’yi işaret ediyor. Netanyahu’nun güvenlik danışmanı Dore Gold’da silahların daha çok Sudan’ın Hartum liman kenti üzerinden Mısır’a getirildiğini ve Mısır’dan çok farklı kanallarla Gazze’ye taşındığını bildiriyor.
İsrail’in deniz ve kara kuşatması ve Sisi’nin tünelleri kapattırması bile direnişin silahlanmasının önünü alamadı. İşgalciler her defasında bir yol kapatırken Hamas her seferinde başka bir yol buldu.
Analiz: Kazım Kazımov
İnternet Haber Merkezi