Gazze'de sivil katliamı yapan Siyonist İsrail 7-10 Mayıs'ın ardından Mescid-i Aksa'ya saldırı ve Yahudi baskınlarını arttırdı. İşgal yöneitmi bugün de Batı Şeria'da gayrimeşru göz altılarını sürdürdü. Bugün 100'ü aşkın işgalci ile Müslümanların ilk kıblesini basan Yahudi örgütleri Mescid-i Aksa için kirli planlarını devreye soktu.
AKSA'NIN ALTINI OYUYORLAR
Yıllardır altını oyarak Müslümanların ilk kıblesini yıkma planları yapan Fanatik Yahudi örgütleri Mescid-i Aksa'yı yıkma ve Aksa'nın vesayetini Ürdün'den Siyonist İsrail'e verilmesi için çağrı yaptı.
Filistin Dışişleri Bakanlığı yaklaşan tehlike hakkında bizzat uyardı. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, bazı fanatik Yahudi örgütlerin, Mescid-i Aksa'nın yıkılması ve haremin vesayetinin Ürdün'den İsrail'e verilmesi çağrılarına tepki gösterildi.
Bu tür çağrıların olumsuz yansımalarından ve bunların neticesinde Kudüs'e, bu şehirdeki kutsal mekanlara ve Filistinlilere karşı kışkırtıcı saldırıların sonuçlarından İsrail hükümetinin sorumlu olduğu vurgulandı.
Açıklamada, "Kudüs'teki terörist Yahudi yerleşimci grupların kışkırtmaları, ateşkese riayet edilmesi için sarf edilen çabaları tehdit ediyor. Ayrıca bölgede gerginlik ve tırmanışın önünü açıyor." denildi.
Öte yandan Siyonist İsrail polisinin eşlik ettiği 253 fanatik Yahudi, yaklaşık 3 hafta aradan sonra dün ilk defa Mescid-i Aksa'ya girmişti. Bugün de 100'ü aşkın Yahudi işgalci yine Mescid-i Aksa'yı baskın düzenledi.
Filistin Dışişleri Bakanlığı ise İsrail polisinin korumasında fanatik Yahudilerin yeniden Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlemesini, abluka altındaki Gazze Şeridi'nde Hamas ve Filistin direnişi ile varılan ateşkesi güçlendirme çabalarının hafife alınması olarak değerlendirdi.
MESCİD-İ AKSA'NIN VESAYETİ NEDEN ÜRDÜN'DE?
Siyonist İsrail ile "Vadi Arabe" Barış Anlaşması uyarınca Ürdün, Kudüs'teki din işlerini denetleme hakkını elinde tutmaya devam ediyor.
Söz konusu anlaşma gereği Ürdün, Kudüs'teki dini işlerden sorumlu ülke olarak kabul edildi. Yine 2013'te Ürdün Kralı Abdullah ile Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas arasında imzalanan anlaşmaya göre Kudüs ve oradaki kutsal mekanların savunulması ve vesayet hakkı Ürdün'e verildi.