Haberin Kapısı

Mahmud Ustaosmanoğlu Hoca Efendi Rahmet-i Rahmana kavuştu

GÜNDEM

İsmailağa Cemaati'nin Şeyhi Mahmud Ustaosmanoğlu Hoca Efendi Hakk'a yürüdü.

İsmailağa Cemaati'nin Şeyhi Mahmud Ustaosmanoğlu Efendi Hazretleri Rahmet-i Rahmana kavuştu.

93 yaşında hakk'a yürüyen Mahmud Ustaosmanoğlu Hoca Efendi'nin vefat haberini torunu Muhammed Fatih Ustaosmanoğlu sosyal medyadan duyurdu.

Torun Ustaosmanoğlu, paylaşımında, "Mahmud Efendi Hazretleri dedem hazreti Allah’a vasıl oldular" ifadelerini kullandı.

İsmailağa Camiası'nın resmi Twitter hesabından yapılan açıklamada ise "Sevgili Şeyhimiz Mahmud Efendi Hazretleri Hakk'a yürümüş, ahirete irtihal etmiştir" ifadelerini kullandı.

Mahmud Ustaosmanoğlu Hoca Efendi'nin cenaze programı belli oldu.

İsmailağa Cemaati'nin Şeyhi Mahmud Ustaosmanoğlu Hoca Efendi Rahmet-i Rahmana kavuşması sonrasında cenaze programı belli oldu.

İsmailağa Camii İlim ve Hizmet Vakfı'nın resmi Twitter hesabından yapılan açıklamada Mahmud Ustaosmanoğlu Hoca Efendi'nin cenazesi 24 Haziran Cuma günü Fatih Camii'nden kaldırılacak.

Mahmud Ustaosmanoğlu Hoca Efendi cenazesi, Cuma namazına müteakip kaldırılacak.

İsmailağa Camii İlim ve Hizmet Vakfı'nın cenaze programına dair açıklaması şu şekilde:

"Sevgili Şeyhimiz Mahmud Efendi Hazretleri Hakk'a yürümüş, ahirete irtihal etmiştir. Cümle Ümmeti Muhammed'in başı sağolsun. Cenazesi 24 Haziran 2022 Cuma günü Cuma namazına müteakip Fatih Camii'nden kaldırılacaktır."

Mahmut Ustaosmanoğlu Nakşibendi mezhebinin Halidiye koluna mensup bir şeyhtir. 1954-1996 yılları arasında imamlık yaptığı Fatih Çarşamba'daki İsmailağa Camii'nden dolayı etrafında toplanan cemaate İsmailağa Cemaati adı verildi. 1931 yılında Trabzon-Of'ta dünyaya gelen Mahmut Ustaosmanoğlu, Karadeniz Bölgesi'nde yoğun bir dini ve ilmî ortamda dönemin ve bölgenin önde gelen âlimlerinden iyi bir eğitim almıştır. İstanbul'daki ilk Halidi Tekkesi'nin son şeyhi olan, orduda tanıştığı ve aynı zamanda Osmanlı hukukçularından Ali Haydar Efendi'ye bağlıydı. 1954 yılında tadilatı yapılan İsmailağa Camii'ne şeyhi Ali Haydar Efendi tarafından imam olarak tayin edildikten sonra, düzenli olarak Ali Haydar Efendi'den özel ders aldı, 1960 yılında Ali Haydar Efendi'nin vefatından sonra onun yerine geçti. Tekkeyi kullanmak yerine görev yaptığı camide irşat görevini sürdürdü. Zor bir süreçten sonra etrafında büyük bir topluluk oluştu. Kız ve erkeklerin aynı ortamda okuması gerektiği ve resmi okullarda verilen din eğitimi yeterli olmadığı için resmi eğitime uzaktan yaklaşarak cami ve çevresini klasik Arapça ve Kuran ilimlerinin öğretildiği bir bilim merkezine dönüştürdü. . Kız ve erkek çocuklar için ayrı yerlerde açılan medrese adı verilen kurslar Türkiye'nin tüm şehirlerine yayılmış ve bu medreselerde birçok alim yetişmiştir. Birçok Müslüman alim ile iyi ilişkileri vardı. Başta Kur'an, tefsir, hadis ve tasavvuf olmak üzere pek çok eseri, özellikle devam eden bir tefsir kitabı vardır. Müritlerinin sosyal ortamlarda kadın ve erkeğin farklı yerlerde oturmasına, erkek müritlerin sakal bırakmalarına, başlarına türban takıp cübbe giymelerine, kadın müritlerin ise çarşaf giymelerine dikkat etmeleri diğer dini topluluklardan önemli ölçüde farklıdır. örtünme amacı. O ve talebeleri sohbetlerinde tasavvufla ilgili konulardan çok fıkıh ile ilgili konuları tartışmışlardır. Tasavvufi görüşlerinde, kendisinden önceki Nakşi geleneğine sıkı sıkıya bağlıdır.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.