Haberin Kapısı

Safa ve Merve Tepesi Arasında Say Yapmak

İSLAM VE KÜLTÜR

Sa’y, Hz. Hâcer’in bu hatırasının canlandırılmasıdır. Safa ile Merve arasın­da yapılan sa’y, Allah’ın rahmetinin en büyük tecellilerinden biri olan anne şefkatinin Hz. Hâcer validemizde kendini gösteren şeklinin yâd edilmesidir.

Safa ve Merve, Kâbe’nin hemen yakınında iki küçük tepeciktir. Kur-an’ı Kerim’de Cenab-ı Hak:

“Şüphe yok ki, Safa ile Merve Allah’ın koyduğu nişanlardandır. Her kim Beytullah’ı ziyaret eder veya Umre yaparsa, onları tavaf etmesinde bir günah yoktur.”(Bakara, 158) buyurmuştur.

Hac ve Umre’de yapılmakta olan sa’yin aslı, Hz. Hâcer’in henüz sütten ke­silmemiş olan oğlu Hz. İsmail için su ararken bu iki tepe arasında koşması hadisesine dayanır.

Sa’y, Hz. Hâcer’in bu hatırasının canlandırılmasıdır. Safa ile Merve arasın­da yapılan sa’y, Allah’ın rahmetinin en büyük tecellilerinden biri olan anne şefkatinin Hz. Hâcer validemizde kendini gösteren şeklinin yâd edilmesidir.

Yüce dinimiz İslam, anne hakkına ne kadar çok önem vermiş ki bir annenin yavrusuna olan şefkatini ve bu husustaki zahmetini, diğer kulları için ibadet yapmıştır. Bizler de burada yürürken, Hacer annemizin çektiği meşakkati asla unutmamalıyız. Kaldı ki, onun sıcak kumlardaki yürüdüğü yerlerde bizler kli­malar altında yürüyoruz!

Safa ile Merve arasında sa’y etmek, Melik’in huzuruna girip çıktıktan son­ra dileğinin kabul edilip, edilmediğini bilmediği için sarayın etrafında dönüp dolaşan kimsenin durumu gibidir. Acaba Allah beni affetti mi, acaba bu defa bağışlar mı? diye Safa-Merve arası gidip-gelerek göz ucuyla Kâbe’ye bakıp beraatini elde edebilmeye çalışmaktır.

insan bazen mes’ada koşan hacıların, daha çok bir nehrin akışına benzeyen çağıltılarına karışarak, adeta bir koro halinde hislerini dile getirerek, bazen de hiçbir şey ve hiçbir kimse görmüyormuş gibi tek başına say ediyormuşçasına, gözünde Hz. Hâcer’in silüeti, elinde gönül kâsesi, göklerden gelip alevlerini söndürecek bir rahmet bekler. Ve ruhunu yakan kendi ateşiyle beraber, intiza­rın bitmeyen hasretiyle kavrulur durur. Bazen mes’ada, ötelerden kopup gelen bir meltemin serinliği duyulsa da, genelde orada bir hüzün, ümit ve korku arasında bir aşk ızdırabı yaşanır.

Bünyamin Albayrak

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.