Sonsuz hamd ve sena, zalimleri, bir müddet sonra da olsa şiddetli azaba çarptıran ALLAH’a , ebedi salat ve selam da bu hakikati tebliğ eden Hz. Muhammed’e , aline ve ashabına olsun.
Anlatıldığına göre ; bir zamanlar, sarhoşun biri gece vakti, elinde hançeriyle mahallenin dükkanına girip dükkan sahibini tehdit ederek kasadaki paraları ister. Çıra ışığında oturmuş olan dükkancı neye uğradığını şaşırır. Mecburen kasadaki paraları çıkartıp sarhoşa uzatır. Tam o esnada aklına bir fikir gelir ve masanın üzerindeki istimal ettiği mürekkep şişesini eline alıp sarhoşa şöyle der :
- "Beyim , al sana kolonya." Bu teklifi kabul eden sarhoş, elini uzatıp siyah mürekkebi yüzüne sürer. Sarhoş olduğu için de yarı karanlıkta eline dökülenin mürekkep olduğunu fark etmez. Ancak , dükkancıya şöyle sorar :
- "Bunun neden kokusu yok?" Dükkancı da şöyle cevap verir :
- "Bunun kokusu sabaha çıkar!" Bu ilginç cevaba bir anlam veremeyen sarhoş oradan çıkar. Dükkan sahibi ardından gizlice onu takip eder ve bir müddet gittikten sonra bir eve girdiğini görür. Sarhoşun evini tespit ettikten sonra geri dönen dükkancı :
- "Sabaha onu yakalatırım. Bu gece vakti onun şikayetiyle , Meşgalesiyle uğraşmayayım, der. Ertesi sabah erkenden karakola gidip şikayet eder. Tespit ettiği eve zabitlerle beraber gider ve onu yakalatır. Yüzü kara mürekkepli sarhoşa da şöyle der :
- "Sana, sabaha kokusu çıkar demedim mi?"
Evet, aynen bu misalde olduğu gibi; gaflet sarhoşluğuyla, elinde hançer misali silahla, roketle, füzeyle saldıran, yakıp yıkan zalimler; mürekkep misali maddi imkan ve nimetlerin, karanlık gece misali dünyadaki geçici mühletin kendilerine kar kalacağını, mahşer sabahında zebani zabitlerin onları yakalamayacağını, hele hele onlardan hesap sorulmayacağını ve bu yaptıkları zulüm ve cürümlerin fitil fitil burunlarından çıkarılmayacağını zannetmesinler!
ALLAHU TEA’LA imhal eder (mühlet verir) ama ihmal etmez (hakkı hukuku kaybetmez).
Evet , Zulümle abad olanın ahiri /akibeti berbad olur! (1) Yunus Emre’nin dediği gibi: Sanma ki zalimin ettiği kardır. Mazlumun ahı indirir şahı, Her şeyin bir vakti vardır !
Ebu Musa(R.A.)’nın rivayet ettiği hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz Sallallahu aleyhi ve selem şöyle buyurdular : “Muhakkak ki ALLAH , zalime mühlet verir ama (müddet bitipte) onu yakaladı mı.” (2)
Evet, ALLAH’U TEA’LA, başka ayet-i kerimelerde de (mea’len) şöyle buyurmaktadır :
“Eğer ALLAH, insanları zulümleri yüzünden (dünyada hemen) cezalandıracak olsaydı, yeryüzünde hiçbir canlı bırakmazdı. Fakat onları takdir edilen bir müddete kadar erteliyor. Ecelleri geldiği zaman onlar ne bir saat geri kalabilirler ne de öne geçebilirler !” (3)
“Onlara mühlet veririm, (ama) benim tuzağım pek çetindir.” (4)
“Sakın, ALLAH’I, zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma ! Ancak, ALLAH onları (cezalandırmayı) , korku ve dehşetten gözlerin dona kalacağı bir güne erteliyor.” (5)
“ (O gün)zulmeden herkes, yeryüzündeki bütün servete sahip olsa (azaptan kurtulmak için) elbette onu feda eder. (O zalimler) azabı gördüklerinde için için pişmanlık duyarlar.” (6)
“Sonra o zulmedenlere : Sürekli azabı tadın ! denilecek. Kazanmakta olduğunuzdan başkasının mı karşılığını bulacaksınız ? ” (7)
“Onlara cehennem (ateşin)den döşekler, üstlerine de (ateşten) örtüler vardır. İşte zalimleri böyle cezalandırırız ! ” (8)
“ALLAH, mutlak galiptir, intikam sahibidir (zalimin yaptığını yanına bırakmaz)! ” (9)
“Bilin ki, ALLAH’IN laneti zalimlerin üzerinedir! ” (10)
Selam , sabır ve dua ile ..
-----------------------------
- Ziya Paşa
- (Buhari, Müslim ve Tirmizi – Hud Suresi : 102
- Nahl Suresi : 61
- A’raf Suresi : 183
- İbrahim Suresi : 42
- Hud Suresi : 18
- Yunus Suresi : 52
- A’raf Suresi : 41
- İbrahim Suresi : 47
- Yunus Suresi : 54