Haberin Kapısı
2015-12-09 22:56:57

Mürid İçin Virdin Mahiyeti

Erkan Arslan

09 Aralık 2015, 22:56

Şunu bilin ki virt; gece veya gündüzden belli bir vakit için kullanılan isimdir. Bu vakit, kulun üzerine tekrarlı olarak varit olur ve kul, bu vakti Allah Teâla’ya yakınlaşma yolunda harcar. Yakınlık (=Kurbet) iki husus için de kullanılan bir isimdir. Bu hususlardan ilki; kula emredilen bir farz, diğeri ise yapılması mendub görülen bir fazilettir. Kul bu fazileti gece veya gündüzün belli bir vaktinde devamlı olarak ifa ettiğinde, bu kendisi için bir virt olur. Enes b. Malik (ra) şöyle derdi: Muhammed b. Sirin'in (ra) geceleyin ifa ettiği yedi virdi vardı. Bunlardan birini kaçırdığında, gündüz kaza ederdi. Belli bir vakitle sınırlandırılan ve görev addedilen her amel, 'vird' olarak isimlendirilir. El-Mu'temer b. Süleyman şöyle demiştir: Ölüm döşeğinde iken babama telkin vermeye gittim. Bana eliyle telkini bırakmamı, kendisinin dördüncü virdi ihya etmekte olduğunu ima etti.Kur'an-ı Kerim'in hiziblerinden her bir hizib de, belli bir vakit için 'vird' olarak adlandırılmıştır. Amel sahipleri arasında kimileri de virdlerini Kur'an cüzlerinden belirlerdi. Kimi rekât sayısına göre taksim ederken, bunların üstünde yeralan ilim sahipleri de virtlerini gece ve gündüz vakitlerinden tespit ederlerdi.

Bir vaktin; bir ayet, bir rekat, bir tefekkür veya bir kelime-i şehadet ile belirlenmesi bile o kimse için 'vird' addedilir. Bilinen vakitlerde belli ibadetlerin yapılmasıyla sınırlandırılan evrada sürekli devam edilmesi halinde, müridin eksikliği daha çok ortaya çıkar. Mürit, bu evrada devam etmek suretiyle, azmin kuvvetini tanır, dünyevi adet ve fetretinin verdiği gevşeklikten sıyrılmayı başarabilir. Virdlerde bir çok fazilet mevcuttur. Öyle ki, virdlere devam eden bir amil, hastalık veya yolculuk sebebiyle ara verdiği zaman, görevli melek sağlığında veya ikametinde yazdığı sevabı aynen yazmayı sürdürür.

Virdlere devam etmek, müminlerin ahlakından, abidlerin ise Allah'a götüren yollarındandır. Bu, imanı arttırıcı ve yakîni imanın alameti olarak görülen güzel bir alışkanlıktır. Aişe'ye (ra) Allah Resulü'nün (sav) ameli sorulduğunda şöyle demiştir: "O'nun ameli devamlı idi". [106] O, bir ameli yaptığı zaman, onu en güzel şekilde yapardı.

Meşhur bir hadiste de Allah Resulü (sav) şöyle buyurmuştur: "Kendinizi ancak yapabileceğiniz amellerle mükellef kılın. Siz usanmadıkça Allah Teala usanmaz". [107] Başka bir hadiste ise şöyle buyurmaktadır: "Amellerin Allah Teala'ya en sevimli geleni, az da olsa devamlı olanıdır". [108] Başka bir hadiste ise Allah Resulü (sav) şöyle buyurmaktadır: "Kim Allah Teala'yı bir ibadete alıştırır da sonra bezginliğinden dolayı onu terkederse, Allah da ona gazap eder ".

Söz olarak rivayet edilen, kimi zaman Allah Resulü'nden (sav) olduğu söylenip kimi zaman da Hasan b. Ali'ye (ra) izafe edilen bir rivayet de şöyledir: "İki günü eşit olan, aldanmıştır. Bugünü dününden daha kötü olan ise mahrumdur. Sürekli artış içinde olmayan eksilmededir". Başka bir rivayette ise şöyle denilmektedir: "Nefsinde sürekli eksiklik aramayan kimse, eksikliktedir. Eksilmede olan içinse ölüm daha hayırlıdır". Mümin ise daima şükreder. Şükredenler de sürekli artıştadır.” [109]

Yukarıda Ebu Talib el-Mekki’nin (r.a.) izah ettiği vird : Kişinin kendi istek ve arzusu ile Kur’an dan veya tesbihattan edindiği , bunu günlük olarak aksatmadan eda ettiği vazifelerdir.

Ayrıca tarikatlarda mürşidi kamilin müridlere bir görev olarak verdiği belli tesbihatlar ve vazifelerede vird denir ki ;müridlerin kalbi hastalıklarının tedavisi için elzem ,manevi terakkileri içinde vazgeçilmez bir unsurdur.Nasıl ki doktora giden bir hasta reçetedeki ilaçları kullanarak şifa bulacaksa, manen tedaviye ihtiyaç duyan bir kişide manevi hastalıkların tedavisinde mahir olan mürşidi kamilin kendisine tayin ettiği, iyileşmesi için olmazsa olmaz virdi eda ettiğinde inşallah şifa bulacaktır.

Mürşide intisab edipte O’nun tayin ettiği sınırlara uymayan, virdini îfa etmeyen bir kişi umduğu faydayı elde edemeyecektir.Âb-ı Hayat pınarının başına kadar gelipte bir bardak dahi içmeden oradan eli boş olarak ayrılan kişi neyi kaybetmiş veya kazanamamışsa, mürşidinin verdiği evradı terkedende

Aynı şeyleri kazanamamış veya kaybetmiştir.

Virdin en önemli dikkat edilmesi gereken usullerinden biride kendisine tevdi edilen şekil ve adede riayet edilmesidir.bir sonraki yazımızda inşallah konumuza devam edeceğiz.Selam ve dua ile

-----------------------------

[1][106] Buharı, Savm/64 Rikak/18; Müslim, Müsaürun/217; Bbu Davûd, Tatawu'/27; îbni Han-bel, IV/109 VI/43, 55, 174, 189

[2][107] Buharî, Savm/49, 52 Iibas/43 Rikak/18; Müslim, Müsafirun/215, 220, 221 Sıyam/58,177; Tirmizî, Kıbla/13;

[3][108] Buharî, Libas/43

[4][109] Ebû Tâlib el-Mekkî, Kûtu’l-Kulûb (Kalplerin Azığı), İz Yayıncılık: 1/ 282-291.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.