Geleneksel Sömürgeciliğin Bitişi

20. yüzyılın başına gelindiğinde Afrika’nın tamamının sömürgeleştirilmesi gerçekleştirilmiş fakat Çin ve Japonya’yı hâkimiyeti altına almaya çalışan Batılılar beklenmedik bir direnişle karşılaşmıştı.

EKONOMİ 11.10.2020, 14:23 Ramazan Peri
Geleneksel Sömürgeciliğin Bitişi

Batı yayılmacılığı 20. yüzyılın hemen başında ekonomik ve siyasî olarak zirve noktasına ulaşmış bulunuyordu. Neredeyse bütün büyük Avrupa devletleri sömürgecilikle bir şekilde bağlantılıydı. İngiltere, Fransa gibi imparatorluklar zenginliklerini bu yolla katlayarak artırmışlardı. Antiemperyalist bir düşüncenin ürünü olan Amerika bile kendi içindeki problemleri çözdükten sonra, yalnızca şirketler bazında gerçekleştirdiği uluslararası ticarî faaliyetleri bir adım daha öteye taşıma gayretindeydi. Yüzyılın hemen başında dünyanın önde gelen güçleri arasında Afrika’nın paylaşılması üzerine yapılan çatışmalar, Çin-Japon Savaşı, İspanyol-Amerikan Savaşı, Boer Savaşı ve Rus-Japon Savaşı gibi mücadeleler, geleneksel sömürgecilikten farklı olarak kapitalist olguyla yakından bağlantılı yeni bir tür emperyalizmin gelişmekte olduğunun bir göstergesiydi.

Geleneksel_Sömürgeciliğin_Bitişi

20. yüzyılın başına gelindiğinde Afrika’nın tamamının sömürgeleştirilmesi gerçekleştirilmiş fakat Çin ve Japonya’yı hâkimiyeti altına almaya çalışan Batılılar beklenmedik bir direnişle karşılaşmıştı. Öte yandan her ne kadar 1885 Berlin Konferansı ile Afrika sömürgelerinin kurumsallaşması ve belirli bir hukuka dayandırılması üzerinde sömürgeci devletlerarasında bir uzlaşı sağlanmış ise de bir süre sonra ortaya çıkan ulusçu hareketler ve iktidarı ele geçirme gayretleri bu uzlaşının kısa sürmesine neden oldu. 1. Dünya Savaşı Avrupa sömürgeciliğine ciddi bir darbe indirdiyse de iki büyük sömürgeci imparatorluk İngiltere ve Fransa büyük savaştan yine de kârlı çıkabilmişti. Özellikle İngiltere, Arap coğrafyasında oluşturduğu nüfuz alanlarıyla petrol kaynakları üzerinde önemli bir kontrol sağlamış oldu. 1936 yılında İtalya’nın Habeşistan’a yönelik operasyonu Avrupa sömürgeciliğinin son başarılı hamlesiydi. Bundan sonraki süreçte Avrupa merkezli sömürgecilik dramatik şekilde düşüşe geçti.

1. Dünya Savaşı’ndan sonra Arap coğrafyasındaki petrol bölgelerinin neredeyse tamamını ele geçiren İngiltere, yüzyılın ortalarına kadar bölgedeki üstünlüğünü devam ettirdi. Fakat savaş sırasında ekonomik açıdan yıpranan İngiliz İmparatorluğu, denizaşırı coğrafyalardaki üstünlüğü koruyabilecek kaynaklardan mahrumdu ve halk arasında savaş karşıtlığı had safhaya ulaşmıştı. Bu durumda İngiltere; Uzak Doğu, Akdeniz ve Afrika’da güç kaybetmeye başladı. İngiliz şirketler büyük savaş sonrasında giderek artan bir şekilde yerel ayaklanmalar, Bolşevik propaganda ve Amerikan rekabetiyle karşı karşıya kaldı ve yalnızca petrol bölgeleri değil denizaşırı diğer sömürgelerin idaresi de her geçen gün zorlaştı. Amerikan şirketlerinin petrol bölgelerinden pay alma çabaları, İngilizleri kontrolü elde tutmak için çeşitli tedbirler almaya sevk ettiyse de bunda pek bir başarı elde edilemedi. Böylelikle İngiltere’nin Orta Doğu petrolleri üzerindeki tekeli kırılmış oldu.

Geleneksel_Sömürgeciliğin_Bitişi

İngiltere’nin düşüşü 2. Dünya Savaşı sonrasında devam etti. Savaşın getirdiği ağır maliyetlerin altında ezilen İngiltere daha ciddi önlemler almaya yöneldi. Denizaşırı coğrafyalardaki sömürgelerin elde tutulması hiç şüphesiz en önemli gider kalemlerinden biriydi ve bu ağır yükten kurtulmak zorunda olan İngilizler, önce Hindistan arkasından Burma, Sri Lanka gibi önemli sömürgelerden çekilmek zorunda kaldı. I. Dünya Savaşı’ndan sonra yoğunlaşan ulusçuluk hareketleri geleneksel sömürgeciliğin düşüşe geçmesinde son derece etkili oldu. Bu tarihlerden itibaren sömürülen halklar arasındaki ulus bilinci giderek artmaya başladı.

Ulusal mücadele hareketlerinin giderek ivme kazanması Avrupa merkezli sömürge imparatorluklarının dağılmasında ciddi bir etken oldu. Uzak sömürgelerde bağımsızlık ya da özerklik gibi taleplerle yola çıkan her ayaklanma, sömürgeci imparatorlukların dominyonlarına daha fazla taviz vermesiyle sonuçlandı. Keza sömürgeciler için daha geniş halk kitlelerini memnun etmektense zaten uzunca bir süredir iş birliği içinde oldukları yerli seçkinlerin taleplerini karşılamak hem daha kolay hem daha az maliyetliydi. Fakat olağanüstü çabalar yeterli olmadığı gibi kısa süre içerisinde Hindistan, Fas, Tunus, Malezya, Kenya, Cezayir gibi kadim sömürgelerde şiddet içeren bağımsızlık yanlısı ayaklanmalar çıktı. Ayaklanmalar söz konusu yerlerde iç çatışmaları da beraberinde getirdi. Sömürgeci devletler, bu şartlar altında içerde bazı grupları desteklemek kaydıyla kontrolü devam ettirme gayretine girdilerse de bunu pek fazla sürdüremediler.

Yine de Avrupalıların taraf olduğu bu iç çatışmalar sürmekte olan sömürgeci yapının kırılmasının önünde ciddi bir engel oldu. 2. Dünya Savaşı’nın nihayete ermesiyle birlikte Avrupa merkezli sömürge düzeninin sarsılma dönemi tamamlandı ve bundan sonraki dönemde sömürgelerin bağımsızlık süreci başladı. 1946-47’de Suriye ve Lübnan bağımsızlığını elde ederken bağımsızlık hareketleri 1954’ten itibaren daha da hız kazandı. Fransa, Belçika, Hollanda ve Portekiz sömürgeleri bir bir bağımsızlıklarını ilan ettiler. 1960’lardan itibaren İngiltere’nin geleneksel sömürge sisteminin merkezinde yer aldığı günler artık geride kalmıştı.

Geleneksel_Sömürgeciliğin_Bitişi

1946’da Hindistan’a bağımsızlık garantisi verilmesinin ardından, Batı Afrika’da da yeni bir dönem başladı. Afrika’da iktidarların yerli aşiret liderlerinden, Batı tarzı eğitim almış seçkinlerin eline geçmesi hedeflendi. Zaten ekonomik açıdan sömürgelerin maliyetini üstlenmekte zorlanan İngiltere’de 1959’da işbaşına gelen hükûmetin ilk işi Afrika’dan çekilme kararı almak oldu. Böylelikle Nijerya, Togo, Benin 1960 itibarıyla bağımsız birer devlet olarak ortaya çıktı. Onları 1961’de Tanzanya, Uganda ve Kenya takip etti.

1964’te Malavi ve Zambiya bağımsız Afrikalı devletlerarasında yerini aldı. Fakat birçok yeni Afrika ülkesinin kâğıt üzerindeki bir anayasa, bir bayrak ve bir para biriminden başka vatandaşlarına sunabileceği herhangi bir imkânı yoktu. Afrikalı liderler az gelişmişliği doğrudan Avrupalıların yapmış olduğu sömürgecilikle ilişkilendirdiler ve Batıdan gelen program önerilerini reddettiler.

Fakat ilerleyen süreçte diktatörlükler ve askeri darbeler arasında sıkışan Afrika toplumları gelişme noktasında aşama kaydedemedi. 1929 Krizi, Fransız İmparatorluğu için de bir dönüm noktası teşkil etti.

Özellikle Fransız ticaretini elinde bulunduran özel sektörün içine düştüğü malî sıkıntı, sömürgeleriyle olan ticarî ilişkilerinin zayıflamasına neden oldu. Sömürgeleri idare etmenin bedelinin daha da artması Fransa kamuoyunda sömürgecilik karşıtı düşüncelerin şiddetlenmesine zemin oluşturdu. Malî krizin giderek derinleşmesiyle dominyonlardaki kontrol giderek azaldı ve bu durumda Fransa sömürgelerdeki özgürlükçü hareketlerle baş edemez duruma geldi. De Gaulle dönemiyle birlikte Fransa, yüzyılın ortalarına gelindiğinde geleneksel sömürge politikalarından vazgeçmek zorunda kaldı.

Özkan KARACA

Şair, Yazar. “Atlantik Medya ve Prodüksiyon” şirketinde yönetmen,

[email protected]

Yorumlar (0)
15
açık
Namaz Vakti 07 Aralık 2024
İmsak 06:37
Güneş 08:08
Öğle 13:01
İkindi 15:22
Akşam 17:43
Yatsı 19:09
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 13 35
2. Fenerbahçe 13 32
3. Samsunspor 14 29
4. Göztepe 14 24
5. Eyüpspor 14 23
6. Beşiktaş 13 22
7. Başakşehir 13 19
8. Konyaspor 15 19
9. Rizespor 13 19
10. Sivasspor 14 18
11. Antalyaspor 14 18
12. Trabzonspor 14 16
13. Kasımpasa 14 16
14. Gaziantep FK 13 15
15. Alanyaspor 13 14
16. Kayserispor 13 12
17. Bodrumspor 14 11
18. Hatayspor 13 8
19. A.Demirspor 14 2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 15 32
2. Bandırmaspor 14 28
3. Erzurumspor 15 28
4. Karagümrük 14 27
5. Ahlatçı Çorum FK 15 23
6. Igdir FK 14 22
7. Keçiörengücü 14 21
8. Boluspor 14 21
9. İstanbulspor 14 20
10. Ankaragücü 14 20
11. Ümraniye 14 19
12. Gençlerbirliği 14 19
13. Pendikspor 14 19
14. Esenler Erokspor 14 18
15. Şanlıurfaspor 14 18
16. Amed Sportif 14 18
17. Manisa FK 15 17
18. Sakaryaspor 14 17
19. Adanaspor 15 8
20. Yeni Malatyaspor 15 -3
Takımlar O P
1. Liverpool 14 35
2. Chelsea 14 28
3. Arsenal 14 28
4. M.City 14 26
5. Brighton 14 23
6. Fulham 14 22
7. Nottingham Forest 14 22
8. Aston Villa 14 22
9. Bournemouth 14 21
10. Tottenham 14 20
11. Brentford 14 20
12. Newcastle 14 20
13. M. United 14 19
14. West Ham United 14 15
15. Everton 14 14
16. Leicester City 14 13
17. Crystal Palace 14 12
18. Ipswich Town 14 9
19. Wolves 14 9
20. Southampton 14 5
Takımlar O P
1. Barcelona 16 37
2. Real Madrid 15 33
3. Atletico Madrid 15 32
4. Athletic Bilbao 16 29
5. Villarreal 14 26
6. Mallorca 17 24
7. Osasuna 15 23
8. Girona 15 22
9. Real Sociedad 15 21
10. Celta Vigo 16 21
11. Real Betis 15 20
12. Sevilla 15 19
13. Las Palmas 16 18
14. Rayo Vallecano 14 16
15. Leganes 15 15
16. Deportivo Alaves 15 14
17. Getafe 15 13
18. Espanyol 14 13
19. Valencia 13 10
20. Real Valladolid 16 9
Günün Karikatürü Tümü