Bir Gelinin Dilinden Şiirin Hikayesi

Bazı şiirler vardır, ruhumuzda derin izler bırakır, uzun zaman dilimizden düşmezler. Umulmadık zamanlarda, bazan farkına bile varmaksızın bir de bakarız ki, tekrar edip duruyoruz onu.

HİKAYELER 06.12.2020, 18:05 06.12.2020, 19:44 Ramazan Peri
Bir Gelinin Dilinden Şiirin Hikayesi

Son günlerde böyle bir şiir dadandı dilime, virdini ezberden okuyan bir derviş gibi sık sık söyler oldum. Ünlü bir edibin eseri miydi bu? Hayır, aksine adı duyulmamış bir köylü gelin tarafından yazılmış. Hikayesi de şiiri kadar dokunaklıdır bu gelinin.

Rivayete göre, Osmanlının son dönemlerinde, Anadolunun ücra bir köyünde yaşamış. Severek evlenmiş. Mutlu olmak istemekte, geleceğe ümitle bakmaktadır. Toprakları verimsizdir köyünün, bu yüzden erkekler, iş için uzak beldelere giderler. Bu gelinin efendisi de gider bir gün. Gider gitmesine ya, bir türlü dönmez geriye.

Kadın, akıl almaz bir sabırla, hasretle, ümitle bekler, bekler, bekler. Kimselere söyleyemez derdini, acısını içine gömer. Dindardır, iffetlidir, namusunu canından aziz bilir. Yalnız başına yaşar, çalışır, eşinin yolunu gözler. Aradan beş yıl, on yıl, yirmi yıl geçer.

Yirmi beşinci yıl dolarken bazı askerler gelirler köye, kadını bulurlar. Yanlarında getirdikleri mektubu verir, "Bunu sana efendin gönderdi. işleri sebebiyle kendisi gelemedi. Biz, seni ona götürmekle vazifeliyiz," derler.

Kadın, mektubu okur... Osmanlıya asker olmuştur kocası, seneler ilerledikçe rütbesi yükselmiştir. Şimdi Mısır eyaletinde "paşa"dır. Yıllar önce bir çeşme başında gözü yaşlı bırakıp gittiği hanımını yanına almak istemektedir. Onu konaklarda yaşatacak, mutlu edecektir.

Kadın, mektubun arkasına kısa bir şiir yazar, askerlere verir. "Bunu götürün, sahibine verin," der. Sonra, kesin bir dille son sözünü söyler: "Ben, gelmiyorum!"

işte şiiri:

"Derin derelerin serin köşesi,

Kırıldı gönlümün billur şişesi,

Duydum ki olmuşsun Mısır paşası,

Vaktinde gelmedin şimdi neyleyim!"

Ben, bu mısralarda sanatın gücünü gördüm. Hasret acılarıyla yaşanan ve hüsranla noktalanan bütün bir ömrü kısacık bir şiirle ifade edebilen bu meçhul hanıma hayran oldum. Bu mini eser yazılmasa ve bize kadar gelmeseydi, biz, ne bu gelinden, ne de onun yaşadığı ızdırap dolu hayattan haberdar olacaktık. Bu mazbut Anadolu kadını, şiiriyle yalnız kendini anlatmaz, aynı zamanda binlerce benzerinin, yanık gönüllü nice iffetli hanımın da derdini dile getirir.

Ne var bu mısralarda? Pek çok şey! Şiirin sezdirme yoluyla ruhumuzda uyandırdığı intibaları bir mantık örgüsüyle anlatmanın mümkün olmadığını bilmez değilim. Ben, sadece her mısranın ruh dünyamda öne çıkan bazı yankılarını ve hayalime gösterdiği heyecan verici görüntüleri kısaca dile getirmek istiyorum. Bunlar, belki de bir tortunun tasvirinden ibaret kalacak, ama yine de denemeye değer diye düşünüyorum.

"Derin derelerin serin köşesi"

Bu mısrada Anadolunun yüksek dağlarını, dağlar arasındaki derin vadileri, o vadilerde türküler söyleyerek akan pırıl pırıl dereleri görüyorum. Kıvrıla kıvrıla akan bu dereler, bazı yerlerde, özellikle kıvrım noktalarında derin göller meydana getirir. Bu göllerin etrafına sıra sıra ağaçlar dikilir. Her yeri yemyeşil otlar sarar. Şimdi o ağaçların serin gölgesinde oturuyorum. Yüzüme, önümden akan derenin serin sularının şavkı vuruyor. Dere boyunca hayaller kurarak yavaş yavaş yürüyen, yürürken hüzünlü yüzündeki kara gözleriyle yerlere bakan, arada bir hasretle iç geçiren o şaire kadını görüyorum. Onun, kuytu bir yerde, serin bir köşede, ağaçların altında bir taşın üstüne oturuşunu, dalgın dalgın suya bakışını, akıp giden suda özlem acılarıyla tükenen ömrünü seyredişini hayal ediyorum.

"Kırıldı gönlümün billur şişesi"

"Billur şişe" tabirinde nazik, nazenin, latif, hassas ve samimi kadın kalbinin duygu iklimi müşahhas bir sembole dönüşüyor. "Kırıldı" kelimesiyle birlikte bu hassas kalbi dolduran ümitlerin, sevgilerin ve emellerin kırılışını duyar gibiyiz. Anadolunun insanları, özellikle kadınları tam anlamıyla gönül insanlarıdırlar. Hayatlarına hakim olan, akıldan ziyade duygudur. Sevdiklerini tam sever, bağlandıklarına eksiksiz bağlanırlar. Mazi derelerinde kalan bu hanım da, belli ki erine bütün samimiyetiyle inanmış, kendi varlığını onunkinde eritmiş, fakat ne yazık ki, umduğu karşılığı bulamamıştır. Sevgisinin sonu hüsrandır. intizarının yegane meyvesi, sebebi ne olursa olsun, tam bir vefasızlıktır. Hayatı "hasretli bir hayal" ve "esefli bir rüya" olmuştur.

"Duydum ki olmuşsun Mısır paşası"

Bu mısra da öncekiler kadar manalı görünüyor bana. "Duydum ki"deki umursamazlık, ilgisizlik, uzaktan bakış kadının ruh halini harikulade güzel ifade ediyor. Burada, bir yabancı hakkında işitilen haber bir insanı ne kadar ilgilendirirse o kadarcık bir ilgi vardır. "Olmuşsun," derken bir kere daha vurgulanır bu ilgisizlik. Herhangi biri "Mısır paşası" olmuş da kadın bu haberi duymuş gibidir, o kadar. Önemli olan paşa olmak değil, vefalı bir eş olmaktır. Her kadın, kalbine mukabil bir kalb arar. Kendi kalbine paşa olan bir ere, gerçek bir paşadan daha fazla değer verir. Burada açıktan sözü edilmediği halde kendini kuvvetle hissettiren bir mana daha vardır: Yıllardır ortalarda görünmeyen, bir mektupla da olsa hanımının hatırını sormayan, buna rağmen, bizzat gelerek hanımından özürler dileyeceğine askerler göndermekle yetinen vefasız kocanın fevkalade rencide edici kaba tavrı. Bu davranış da yirmi beş yıllık vefasızlık gibi kırıcıdır.

"Vaktinde gelmedin şimdi neyleyim"

Izdırap dolu yıllar, neticesiz kalan hasretler, kırılan hayaller ve senelerin acı tortusunu taşıyan sitemler iki kelimeyle sezdirilir: "Vaktinde gelmedin." Hemen ardından izzetle dolu kahramanca bir red gelir. Bu merdane reddedişte, makama ve mevkiye değer vermeyen, şerefini ve haysiyetini dünya nimetlerinden üstün tutan, izzetle yaşanan fakirane bir hayatı zilletle geçecek bir ömre tercih eden bir kadının ulvi ruhu görünür.

Şiir pencere gibidir, ne kadar küçük olursa olsun yine de gayet zengin bir manzarayı görmemize vasıta olur. Bu şiirde de biz, bir insanın hayatını bütün önemli yönleriyle sezebiliyoruz. Bana öyle geliyor ki, eğer usta bir sinemacı olsaydım, şiirinden yola çıkarak bu kadının bütün hayatını filme çekebilirdim!

Yorumlar (0)
15
açık
Namaz Vakti 02 Mayıs 2024
İmsak 04:16
Güneş 05:55
Öğle 13:06
İkindi 16:57
Akşam 20:08
Yatsı 21:40
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 34 58
4. Başakşehir 34 52
5. Beşiktaş 34 51
6. Kasımpasa 34 49
7. Rizespor 34 49
8. Alanyaspor 34 48
9. Sivasspor 34 48
10. Antalyaspor 34 45
11. A.Demirspor 34 41
12. Kayserispor 34 40
13. Samsunspor 34 39
14. Ankaragücü 34 38
15. Karagümrük 34 36
16. Konyaspor 34 36
17. Gaziantep FK 34 34
18. Hatayspor 34 33
19. Pendikspor 34 30
20. İstanbulspor 34 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 32 72
2. Göztepe 32 66
3. Sakaryaspor 32 57
4. Kocaelispor 32 55
5. Ahlatçı Çorum FK 32 55
6. Bodrumspor 32 53
7. Boluspor 32 50
8. Bandırmaspor 32 47
9. Gençlerbirliği 32 47
10. Erzurumspor 32 44
11. Keçiörengücü 32 39
12. Manisa FK 32 37
13. Ümraniye 32 37
14. Şanlıurfaspor 32 34
15. Tuzlaspor 32 34
16. Adanaspor 32 33
17. Altay 32 15
18. Giresunspor 32 7
Takımlar O P
1. Arsenal 35 80
2. M.City 34 79
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 35 67
5. Tottenham 33 60
6. M. United 34 54
7. Newcastle 34 53
8. West Ham United 35 49
9. Chelsea 33 48
10. Bournemouth 35 48
11. Wolves 35 46
12. Brighton 34 44
13. Fulham 35 43
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 35 36
16. Brentford 35 35
17. Nottingham Forest 35 26
18. Luton Town 35 25
19. Burnley 35 24
20. Sheffield United 35 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 33 84
2. Barcelona 33 73
3. Girona 33 71
4. Atletico Madrid 33 64
5. Athletic Bilbao 33 58
6. Real Sociedad 33 51
7. Real Betis 33 49
8. Valencia 33 47
9. Villarreal 33 45
10. Getafe 33 43
11. Osasuna 33 39
12. Deportivo Alaves 33 38
13. Sevilla 33 38
14. Las Palmas 33 37
15. Rayo Vallecano 33 34
16. Mallorca 33 32
17. Celta Vigo 33 31
18. Cadiz 33 26
19. Granada 33 21
20. Almeria 33 14
Günün Karikatürü Tümü