İrşad Seyda Anlatıyor:
Bu yazıyı bir arkadaş bana yollamıştı. 1984te amcam M. Baki Seyda, M. Emin Er Hoca efendi ve ben Ankara elif sitesindeki caminin bir odasında merhum Esad Coşan Hocaefendiyi ziyaret ettik. O zaman çok gençtim. Esad efendinin ilahiyattaki talebelerinden biri sonradan bana dedi ki, Esad efendi bir kaç kere derste Şeyh Seyda Hazretlerinden ve kerametlerinden sınıfta bize sohbet olarak bahsetti. Aşağıdaki bilginin doğruluğunu teyit babından bunu zikrettim. Dedem Şeyh Sevdanın muridanlarindan Konyalı Merhum Hacı Hikmet Aricioglu vardi. Musa Topbaş Efendinin akrabalarındandı. O da bana dedi ki bin dokuz yuz ellilerde, altmışlarda Zahit Kotku Efendi Cizre’ye Şeyh Seydayi ziyarete gelmek için yola çıktılar, Urfa’dan döndüler. Çünkü Şeyh Seyda onlara dönmeleri için bir müridini göndermişti.. O yıllarda tabi güneydoğuda yollar pek yoktu. Ulaşım çok zordu. İnsanlar yürüyerek bir yerden diğerine giderlerdi. Şeyh Seyda onlara eziyet olmasın diye bunu söylemişti. Arkadaşın bana gönderdiği aşağıdaki bilgiyi aynen kopyalayarak size gönderiyorum:
(ŞEYH M.ESAD COŞAN HOCAEFENDİ ANLATIYOR: ALLAH'u Teâlâ zül celal hazretleri Rahmetiyle muamele eyleyip, bizi de kendilerine komşu etmesini istediğimiz muhterem hocalarımızdan Rahmetli profesör M. Esad COŞAN efendi "Evliyanın Kerametleri" adlı kasetinde anlatıyor. Kasette bunu muhterem kayın pederleri Şeyh M. Zaid KOTKU hazretlerinizden naklen olduğunu bildiriyor.
Bir gün M. Zaid KOTKU Rahmetullahialeyh beraberindekilerle Cizre de Şeyh SEYDA Hazretlerinden dua almak ve ziyarette bulunmak için hazırlık yapılsın buyurur. Zamanın şartları zordur. Bu günkü gibi araçlar olmayıp günlerce at ,eşek üstünde yada at arabası ile gitmek zorundadırlar. Haberleşme derseniz hele o bölgelerde sıfır gibidir. Yani at üzerinde ki habercilerle yapılmaktadır. Kafile hazırlanır ve yüzleri geçen insan sayısı ile yola koyulur. Mevsim kışın başları olduğu için bir hayli zorlanarak Şanlıurfa sınırları içinde hareket eden konvoyun yolu hışımla gelen bir atlı tarafından yolu kesilir. Büyük bir nezaket örneği gösterilerek selamlar verilir alınır. Kafilenin başındaki büyük zat M. Zaid KOTKU efendi le görüştürülen haberci derki Efendim bizi Şeyh SEYDA hazretleri vazifelendirdi ve sizi yetişebildiğim yerde karşılamamı istedi ve ZİYERETİNİZİN TARAFINCA MEMNUNUYETLE KABUL EDİLİP BURADAN GERİ DÖNMENİZİ İSTEDİ.
Kafile şoktadır. Herkes merak içindedir. İsmini çok sıkca duydukları ve daha hiç görmemiş olanlar ise üzüntü içindedirler.. Çokları hayal kırıklığı içindedir. M. Zaid KOTKU Efendi cemaatteki hayal kırıklığını sezer ve derki büyüklerin mutlaka bir bildiği vardır der. Ve büyük bir sükûnet içinde geri dönerler. Aradan çok geçmemiştir. Kış mevsimine yeni girilmiş olmasına ve o sıralarda kardan yolların kapanması görülmemesine rağmen öyle bir KAR yağar ki yollar aylarca kapalı kalır. İşte durumu yakın çevresine böyle anlatan M. Zahid KOTKU efendi derki Şeyh Seyda bizim geleceğimizi biz ona haber vermememize rağmen ve de bu ayda da kar yağıp yollar kapanmamasına rağmen 'ALLAHIN İZNİ VE KEREMİ İLE ŞEYH SEYDA BUNU BİZE BİZZAT KERAMET OLARAK GÖSTERMİŞTİR... DER.
Evet, işte evliyanın kerameti HAK'TIR. ALLAHIN CC. izni İLE olan bu haller için aklı ermeyenler fazla dil edip lafı uzatmamaları güzel ahlaktandır. KEZA ALLAH CC. diledikten sonra her şey MÜMKÜNDÜR. Biz bunu bilir ve bunu söyleriz. EN DOĞRUSUNU BİLENDİR)